->
‘Oscar’lı bu film, Helfgott’un gerçekten de onun hayat hikâyesi.
Aktör Geoffrey Rush’a ‘En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandıran ‘Shine’ filmi ile yaşamı beyaz perdeye aktarıldı. Polonyalı bir ailenin üyesi David. Filme dair çok detay vermek istemiyorum. Ruh sağlığı yerinde olmayan, müzik aşığı bir babanın, kendi olamadığı müzisyen kimliğini oğlunda yaşatmaya çalışması ve bu süreçte yaşanan dramlar ise filmin konusu
Çünkü mutlaka izlenmesi gereken bir film ve bu film gerçekten de en iyilerden olan bir film.
Akıl hastanesine ilk evliliği bittiğinde yatırılmış ve 12 yıl hastanede boşa geçen yıllar söz konusu. Defalarca elektroşok tedavisine de maruz kalan David, hastaneden çıktıktan sonra, şimdiki eşiyle evlenerek müzikli yıllarına tekrar başlıyor. David’in yıllar boyu baskılara maruz kalmış beyninin iflasına da bu süreçte tanıklık ediyoruz.
Şimdi de isterseniz onun piyanoyu konuşturduğu, Ankara’daki o muhteşem konsere birlikte gidelim sizlerle. Siz hiç uçuşan eller ve sahnede çocuk gibi koşuşan bir piyanist izlediniz mi? Ben izledim, üstelik izlemeye doyamadan ve adeta da hiç nefes almadan.
Bu tınıların şölenini defaatle olsaydı gene izlerdim. Geçtiğimiz yıl ‘Aya İrini’nin o özel dokusunda muhteşem bir konser ile onu ilk izleyenlerden olma şansına sahip sayılı kişilerdendim. Aradan bir yıl geçti. Bu sene yine ülkemizde David. Üstelik tam 7 ayrı konser vermek üzere. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası da kendisine ev sahipliği yapıyor usta sanatçıya. İki gecesinde de Ankara da başkentin konuğu oldu.
Programla ilgili zamanlama dakiki ve harika. Çünkü program tam saatinde başlıyor ve bütün kapılar kapanıyor. İşte sahnenin bir ucundan diğer ucuna bayram çocuğu sevinciyle koşuşan ve sürekli kendi kendine konuşan parlak kırmızı gömlekli deli bir adam da bu sırada sahnede yer alıyor. Böylesine enerji dolu olmasına rağmen, sanatçı tam 62 yaşında.
Sevimli adamın selamlaması bittiğinde oturuyor piyonosunun başına ve show da işte tam da o anda başlıyor. Adeta nefesler tutuluyor. Herkes pür dikkat. Sahnede piyonun içerisinde kaybolan ve müziği ile sevenlerini bir başka dünyaya götüren bu usta ile müzik yolculuğu başlıyor. Onu izlerken ve dinlerken de dilimizden sanki şu sözler çıkıyor, gerçekten de muhteşem bir yetenek.
Parçasını bitirip alkış aldığı sıralarda, o kocaman dev sanatçı tekrar o küçük, küçücük çocuk haline geliyor ve adeta sevinçten uçuyor. Yine sahnenin bir ucundan diğer ucuna doğru kelebekleşiyor. Kısacası bu gece sahnede ya tam sessizlik var ya da alkıştan yıkılan bir salon söz konusu.
Helfgott’un ‘The Last Great Romantic, Rahmaninov’ albümü ise 4 milyondan fazla satan bir CD. David’in hayatı boyunca hiç klasik müzik konserine gitmeyecek olan insanlara bile, piyanoyu ve klasik müziği sevdirecek bir güce sahip diyebilirim. Kısacası bu piyano şöleni, kaçırılmaması gereken harika bir konser.
Not; David Helfgott 07 – 08 Haziran Adana Büyükşehir Tiyatro Salonunda, 10 Haziran’da da İzmir Adnan Saygun Kültür Merkezinde severleri ile buluşacak.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.