->
Glokom yani göz tansiyonu hiçbir belirti vermeden körlüğe kadar ilerleyen ve geri dönüşü olmayan bir hastalık.
Türkiye’de yaklaşık 1,5 milyon kişiyi etkileyen göz tansiyonu yani glokom, sinsice ilerleyip görme kaybına yol açabiliyor.
Uzmanlar, göz tansiyonu 21’i aşan herkesin glokom riskinin araştırılması gerektiğini belirtip, akraba evliliği yapan çiftlerin bebeklerde göz tansiyonu riskinin yüksek olduğu uyarısını yapıyor.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Glokom Bölümü Sorumlusu ve Türk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Türkiye’de yaklaşık 1.5 milyon kişiyi tehdit eden hastalığa karşı 45 yaşından sonra göz tansiyonu kontrolünden geçmek yeterli
Dr. Nevbahar Tamçelik glokom ile ilgili merak edilenleri anlattı.
Glokom nedir?
Glokom halk arasında göz tansiyonu olarak bilinir. Normalde göz içinde saydam tabaka ve merceği besleyen bir sıvı bulunur. Göz sıvısının yapım hızıyla gözden çıkışı arasında bir denge vardır. Ancak bazı kişilerde çıkış yeri tıkalı olduğu için sıvı göz içinde birikir. Bu da göz tansiyonun yükselmesine neden olur. İşte bu durumu glokom olarak tanımlıyoruz. Tıkanıklığın tam olarak sebebini bilmiyoruz. Genellikle gözün yapısına bağlı olarak ortaya çıkıyor. Ayrıca göze darbeler ve göz hastalıkları sonrasında da görülebiliyor.
Görülme sıklığı nedir?
Dünyada yaklaşık 70 milyon kişinin glokom hastası olduğu, glokoma bağlı 7 milyon kişinin kör olduğu ve bunların yarısından çoğunun iki gözünü de kaybettiği tahmin ediliyor. Türkiye’de ise 1 buçuk milyon kişinin glokom olduğu tahmin ediliyor ancak bunun yaklaşık 300 bini düzenli tedavi alıyor.
Peki glokomun belirtileri neler?
Hastalığın yüzde 90ı sinsi seyrediyor, yani hiçbir belirti vermiyor. Hastaların bir kısmında ise glokom ani gelişiyor. Göz tansiyon krizi olarak tanımladığımız bu tablo şiddetli baş göz ağrısı, görmede ani düşme, bulantı, kusma, aşırı kızarma gibi belirtilerle seyrediyor. Göz tansiyon krizi birkaç saat içinde kişiyi kör edebildiği için belirtiler ortaya çıktığında hemen doktora gidilmeli.
Göz içi basıncı normalde kaç olmalı?
Normal insanlarda göz içi basıncı 10-20 mm/HG arasında. Göz tansiyonu 21i aşan herkesin glokom riski araştırılmalı. Çünkü bu değerden sonra görme siniri hasar görür.
Kimler risk altında?
Yüksek göz tansiyonu olanlar, özellikle 60 yaş ve üzerindekiler, siyah ırka mensup olanlar, ailelerinde glokom hastalığı bulunanlar, şeker hastaları, damarsal hastalığı bulunanlar, travma veya cerrahi müdahale geçirenler, hipertansiyon ve hipotansiyon, miyop ve diğer göz hastalıkları bulunanlar glokom riski altında.
Glokom nasıl teşhis edilir?
Glokom yalnız göz hekimlerince teşhis edilebilir. Bunun için göz tansiyonu ölçümü, görme siniri hasarının analizi, görme alanı testi ve kornea kalınlık ölçümü yapılmalı.
Kaç yaşından sonra bu tetkikler yapılmalı?
45 yaş üstü ve risk faktörü bulunmayanların iki yılda bir, 45 yaş üstü ve risk faktörü bulunanların yılda bir defa olmak üzere düzenli göz muayenesi yaptırması gerekiyor.
Glokom tedavi edilebilir mi?
Glokom erken tanı konulduğunda tedavisi mümkün olan ancak sinsi seyreden bir hastalık. Tesadüfen yakalandığında genelde görme siniri hücreleri kaybedilmiş oluyor. Çoğu kişi görme yetisi büyük bir tehlikeye düşene kadar hastalığı fark etmiyor. Teşhis edildiğinde var olan görme kaybı geri döndürülemiyor ancak hastalığın ilerlemesi durdurulabiliyor. Kaybedilen görme sinirleri düzelmiyor.
Peki, nasıl tedavi ediliyor?
Glokomdan korunmanın tek yöntemi, göz tansiyonunun düşürülmesidir. Bu sayede görme sinir hasarının önlenmesiyle hastalığın tedavisi sağlanıyor. Öncelikle damla tedavisi, yetmiyorsa cerrahi tedavi, bazen de gerekli hallerde lazer tedavisi uygulanır. Erken teşhis edildiğinde glokomun tedavisi yüz güldürücüdür. Tedavide hastanın ilaçlara uyum göstermesi de önemli. Bu nedenle hastanın sürekli takibi gerekir.
Glokom riskini artıran faktörler neler?
İlerleyen yaş, ailede glokom öyküsü (genetik yatkınlık), sigara, şeker hastalığı, yüksek ya da düşük tansiyon, miyop, uzun süreli kortizon tedavisi, göz yaralanmaları, migren bu özelliklere sahip kişilerin glokom yönünden göz muayenelerini yaptırmaları uygun olur.
Glokom bebeklerde de görülebilir mi?
Evet. Ülkemizde akraba evliliği nedeniyle bebeklerde glokom dünya ortalamasının üstünde. Yeni doğan bebeklerde 10 bin canlı doğumdan birinde glokom görülüyor. Yeni doğanlarda körlük oranı çok yüksek, körlüğü önlemek için bebeklerin mümkün olduğunca erken ameliyat edilmesi gerekiyor.
Üç – dört günlük bebekleri bile başarıyla ameliyat edebiliyoruz. Işıktan kaçma, ışığa bakamama, göz iriliği, gözde büyümenin giderek artması, gözde bulanıklık, göz bebeğinin iyi seçilememesi ailelerin hemen hekime başvurmasını gerektiriyor.
Peki, hastalıkta bilinç düzeyi ne oranda? Bu hastalığın önemini biliyor muyuz?
Türk Oftalmoloji Derneğinin bin kişiye sorular yönelterek yaptığı ‘Glokom Bilinirlik Araştırmasının sonucunda ne yazık ki Türk halkının bu konuda bilinç düzeyinin düşük olduğunu gördük. Araştırmanın sonuçları, bu önemli hastalık hakkında bilinç oluşturmak ve hastaları önleyici göz bakımı almaya teşvik etmek için çok daha fazla eğitim çalışmasının gerekli olduğunu gösterdi.
Araştırmaya göre, glokom hastalarının bile kendi hastalıkları, tedavisi ve olası riskleri konusunda yeterince bilgiye sahip olmadığını gördük. Öyle ki, üç glokom hastasından ikisi yetersiz tedavi ve takibin körlüğe neden olabileceğinin bilincinde değildi. Doktorları ve sağlık çalışanlarını kaygılandıran başka bir nokta da, daha yüksek risk altındaki vatandaşların neredeyse yarısının kontrol için en az yılda bir kez doktora görünmediğine dair bulgu oldu. Araştırma katılımcılarının yüzde 27si göz doktoruna sadece beş yılda bir göründüklerini bildirdi, katılımcıların yüzde 48i de göz kontrollerinin arasında iki yıl veya daha fazla gibi uzun bir süre geçtiğini belirtti.
Bir önceki Göz yorgunluğunun nedenleri başlıklı konumuzda alın masajı, aydınlatma ve baş ağrıları hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.