->
Bunama, 70’li yaşlarda yüzde 2 civarında iken 80’li yaşlarda yüzde 5-6, 90’lı yaşlarda yüzde 20-25, 100 yaşında ise neredeyse yarı yarıyadır. Eğer 120 yaşına ulaşılabilirse AH’den hemen hemen kaçış yoktur.
Alzheimer hastalığında en önemli risk faktörü yaştır. Cinsiyet de önemli bir risk faktörü olup, kadınlarda daha sık görülmektedir. Bu da demek oluyor ki, 100 yaşına ulaşmış kişilerin yarısı demans hastasıdır
Ancak kadınlar, menopoza kadar hormonal mekanizmalar ile demansiyel sendromlara girmezler. Özellikle östrojenin koruyucu bir rol oynadığı düşünülmektedir. Kafa travmaları, şeker hastalığı, hipertansiyon, beyin damar hastalıkları, kolesterol yüksekliği, düşük eğitim düzeyi, genetik faktörler (APOE4 geni bulunanlar), ailede demans öyküsünün bulunması ve elektromanyetik kirlilik de diğer risk faktörleridir.
Daha önceden bildiğimiz gibi APOE4 geni bulunanların dörtte birinde alzheimer hastalığı ortaya çıkmaktadır. Şimdilerde ise ABCA7 gen varyasyonundan bahsedilmektedir. Pensilvanya Üniversitesinde yaklaşık 6000 bin afrika kökenli amerikalı üzerinde yapılan bir araştırma ABCA7 gen varvasyonu olan afrika kökenli amerikalılarda daha sık alzheimer görüldüğü belirlenmiştir. Ancak ilginç olan nokta bu kişilerde erken başlangıçlı değil, geç başlangıçlı alzheimer hastalığının artış göstermesi.. Bu özelliğin nedeni anlaşılamamıştır. ABCA7 gen varyasyonunun özellikle geç başlangıçlı Alzheimer hastalarında görülmesi, LDL kollesterol yüksekliği ve diğer damarsal problemlerin bu durumu tetikleyip tetiklemediği sorusunu gündeme getirmiştir. Bir diğer ilginç nokta da ABCA7 gen varyasyonunun beyaz ırkı etkilememesi.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.