->
Dr. Gökhan Demir, alternatif ve tamamlayıcı tıp arayışlarının kanser hastalarında sıkça görüldüğünü söyledi. Tıbbi Onkoloji Derneği Genel Sekreteri Doç.
Standart tedaviyi bırakarak başka tedaviye yönelme olarak tanımlanan alternatif tıbba ilişkin özellikle son birkaç yıldır Çin’le ilgili yayınlanan haberlerin abartılı olduğunu belirten Doç.
Standart kemoterapi tedavilerini alan kanser hastalarının yüzde 80-90′ının çay ve ot gibi ürünlerden yararlandığı ancak bu konuda çok büyük bilgi açığı ve hatalı uygulama olduğu ortaya çıktı
Dr. Demir, “Çin’de uygulanan tedaviler bizim önerdiğimiz tedaviler değildir ve bunlar dünya standartlarından da uzaktır. Derneğimizin de resmi görüşü budur” dedi.
Tamamlayıcı tıbbı ise standart tedavinin yanında bağışıklık ve sinir sistemini güçlendirici, bağırsak hareketlerini artırıcı birtakım ürünlerden yararlanılması olarak tanımlayan Doç. Dr. Demir, bu konuda çok büyük kullanım bulunduğunu kaydetti.
Doç. Dr. Demir, “Standart kemoterapi tedavilerini alan kanser hastalarının yüzde 80-90′ı çay ve ot gibi ürünlerden yararlanıyor. Alternatif tıbba karşıyız, tamamlayıcı tıbba değil. Ancak tamamlayıcı tıp konusunda da çok büyük bilgi açığı ve hatalı uygulama var. Tamamlayıcı tıbbı bugün hastaların hemen hemen tamamı kulaktan dolma bilgilerle yapıyor. Komşusunun önerdiği çayları içiyor. Dolayısıyla kişi bu ürünleri tamamıyla kulaktan dolma ve kontrol dışı kullanıldığı zaman bu tedaviler yarar değil, zarar getiriyor” diye konuştu.
“Hasta, hekiminden bilgi saklıyor”
Yanlış kullanılan bu ürünlerin kemoterapi ilaçlarıyla etkileşime girdiğine ve bu nedenle klinikte zaman zaman sorunlar yaşadıklarına işaret eden Doç. Dr. Demir, şunları kaydetti:
“Örneğin, kemoterapi alacak hasta geliyor. Kan değerlerine bakıyorsunuz karaciğer enzimleri yüksek. Karaciğerine bakıyoruz hiçbir hastalık yok. Sonra hasta utana sıkıla ‘Hocam ahbabımız bir ot getirdi, 2-3 aydır onu kaynatıp günde 5-7 bardak içiyorum. Ne var içinde bilmiyorum.’ Biz hemen onu kesiyoruz, 2 hafta sonra bakıyoruz ki bütün değerler normalleşmiş. Yani tamamlayıcı tıp, bilinçsiz hastaların standart tedaviyi almasını da engelliyor. Hastaların önemli bir kısmı tamamlayıcı tıptan bilinçsiz olarak yararlanıyor, hem de hekiminden saklıyor.”
“Sanatla uğraşmak da tamamlayıcı tıp”
Doç. Dr. Gökhan Demir, bu konuda hekime açık olmak ve bilgi almak gerektiğini vurgulayarak, standart onkolojiyle uğraşan hekimlerin tamamlayıcı olarak bu tür tedavilerin kullanılmasına karşı olmadıklarına işaret etti. Ancak tamamlayıcı tıp denilince akla sadece ot veya çayların gelmemesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Demir, şunları kaydetti:
“Sanatla uğraşmak, meditasyon veya yoga yapmak da tamamlayıcı tedavi unsurlarıdır ve en az otlar, çaylar, bitkiler kadar kişinin yapısal ve psikolojik olarak kendiyle barışık olmasına yardımcı olur. Çünkü kanser psikolojik bir travmadır. Kanser teşhisiyle yüzleşen her insan psikolojik travma yaşar. Kanser hastasında depresyon çok sık olan bir şeydir. Aslında tamamlayıcı tıbbın bu konularda, yani kişinin hastalıkla, kendisiyle ve çevresiyle uzlaşması konusunda rol oynaması lazım.”
Bir önceki Testis kanserini görmezden gelmeyin başlıklı konumuzda Kanser ve testis kanseri hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.