->
Ebeveynlerin suçluluk duygularının kullanılması ve birbirine zıt önerilerle kafalarının karıştırılması yeni bir şey değil.
Eğer sabahın ikisinde beslenmek isteyen bebekler veya huysuz genç çocuklar anne-babalarını uykusuz bırakmıyorsa bile, onları endişelendirecek bir aile danışmanı her zaman bulunur. En azından okulu yarım bırakabilecek, bedava yaşamaya çalışan, uyuşturucu bağımlısı bir kuşak yetiştirdiklerine dair anne ve babaları ikna edebilen uzmanlar bu kategoride. Fakat bazı uzmanlar, bu kadar fazla tetikte olmanın çocuklara zarar verebileceğini savunuyor.
Suçluluk ve uzman tavsiyeleri ile törpülenmiş birçok ebeveyn çocuklarının üzerine aşırı titriyor, onları pohpohluyor ya da takıntılı bir şekilde çocuklarının etrafında dolanıp duruyor
Viktorya döneminden beri çocuk büyütme konusunda bilinen doğrular her zaman saldırıya uğramıştır. Bu, günümüz aileleri için pek teselli edici olmayabilir.
The Times’dan Lisa Belkin ailelerin bu davranışlarını “Benim kendi annem hiçbir zaman beni emzirmedi, ben ise kendi çocuğumu hiçbir zaman görüş alanımdan çıkarmadan analık yapacağım” prensibi olarak tanımlıyor. Ancak son dönemde uzmanlar bu kadar fazla tetikte olmanın çok zarar verici olduğunu savunuyor.
Tom Hodgkinson’un “The Idle Parent: Why Less Means More When Raising Kids,” (Tembel Ebeveyn: Çocuk Büyütürken Az Çaba Neden Daha İyi) adlı kitabının kapağında anne ve baba ellerinde martinileriyle, ufak bir çocuk da bir sonraki martinileri karıştırırken resmedilmiş.
Bir başka yazar Lenore Senazy, temeli korku olmayan “özgür alan” ebeveynliğine dönüşü savunuyor.
Belkin bu felsefeyi şöyle özetliyor:
“Kendi ihtiyaçlarınıza önem verin, kendi çocuklarınızın üzerine gitmeyin ve böylece herkes mutlu ve daha uyumlu olsun.”
Sadece yeni yürüyen çocuğunuza barmenlik becerileri ile ilgili çok fazla iltifat etmeyin. “Nurtureshock: New Thinking About Children” (Yetiştirme Şoku: Çocuklar Hakkında Yeni Düşünceler) isimli kitapta da Po Bronson ve Ashley Merryman, modern ebeveynleri çok fazla övme dürtüsü nedeniyle kınıyor.
The Times’ın Kitap Eleştirisi’nde yazdığı gibi fazla övgünün çocuğun başarı güdüsünü kırdığına ve ısrarcılığını baltaladığına inanılıyor. Çocuklarıyla çok ilgilenmeyen ebeveynler de biraz suçluluk duygusu çekmeliler.
Columbia Üniversitesi’nde yapılan yeni bir çalışma, aileleriyle haftada 3 defadan daha az yemeğe oturan gençlerin uyuşturucu ve alkole yönelmelerinin, aileleriyle 5 defa yemek yiyenlere göre daha olası olduğunu ortaya koyuyor.
Jan Hoffman’ın The Times’da yazdığı gibi “Emzirmek ve bebeklere Mozart dinletmek gibi, aile yemekleri de annelerin iyi ebeveyn skor kartında çok taze bir unsur haline geldi.” Ancak bu bebek Mozart ve bebek Einstein teyplerini geçin.
Davalarla karşı karşıya kalan Walt Disney şirketi, en iyi satış grafiği olan DVD ve CD’lerin reklâmlarda söylediği gibi zekâyı arttırmadığını kabul etti ve alanlara tazminat ödeyeceğini belirtti. Tüm bu öğütler ebeveynleri çığlık atmaya zorluyorsa, bu konuda da çalışmalar var. Birinde ABD’li birçok ebeveynin çocuklarına şaplak atmadıkları için övündüğü, buna karşılık yüzde 88′inin çocuklarına sözle saldırdığı söyleniyor.
Connecticut Üniversitesi profesörü Ronald P. Rohner, The Times’dan Hillary Stout’a “En temel tavsiyem çocuklarına bağırmamaları yönünde” diyor.
Stout çocukların hiddetinin arasında soğukkanlı olmanın kolay olmadığını kabul ediyor. Ama uzmanların, bağırmanıza yol açabilecek ortamlardan kaçınmak için gerekli yöntemleri bulmanızı tavsiye ettiğini de ekliyor. Örneğin, uzman sözü dinleyerek bu yöntemleri öğrenebilirsiniz.
Bir önceki Karbonmonoksit zehirlenmeleri başlıklı konumuzda akciğer rahatsızlığı, alkol zehirlenmesi ve besin zehirlenmesi hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.