->
Kanamaların çok az bir bölümü ise bağırsağın öteki bölgelerindedir.
Mide-bağırsak kanamaları sıklıkla bir hastalığa bağlı değildir; örneğin, bazı ilaçların (aspirin, kortizon ve iltihap giderici ilaçlar) alınması, sağlıklı bireylerde kanamalara yol açabileceği gibi, daha önce mide-bağırsak hastalığı olanlarda da hastalığın şiddetlenmesine neden olabilir. Kanama bol miktarda ve ani olabileceği gibi, gizli, az miktarda ve sürekli de olabilir.
Sindirim kanalı kanamasının görüldüğü olguların yüzde 28′inde kötü huylu tümörlere, yüzde 30′unda mide ülserine rastlanmıştır. Hastaların yarısından fazlasında kanama yemek borusundan, mide ve onikiparmakbağırsağmdan; geri kalan yüzde 45′inde ise kalınbağırsak ve düzbağırsaktan kaynaklanır.
DIŞKIDA GİZLİ KAN
Oldukça sık görülen mide-bağırsak sistemi kanamalarının dişetlerinin örselenmesinden hemoroite kadar çok çeşitli nedenleri olabilir.
DÎKKAT EDİLMESİ GEREKEN BELİRTİLER
Mide-bağırsak sistemi kanamaları kusmayla (hematemez) ya da dışkıyla (me-lena) ortaya çıkar
Genel olarak hematemez jejunumun üzerinde, melena ise altındaki lezyonlarda ortaya çıkarsa da bu iki belirti bir arada bulunabilir.
Mide-bağırsak kanalının üst bölümlerinden 50-100 ml’lik kanama, dışkının rengini koyu kırmızıdan katran rengine değiştirebilir. Bu belirti 2-3 gün sürerse kan kaybının yaklaşık bir litre olduğu söylenebilir.
Kanama bu düzeye erişmedikçe, dışkıda az miktarda ya da gizli kan bulunur, görünümü normaldir.
Dışkıda aniden belirgin kan saptanması önemlidir, mutlaka kanamanın nedeni araştırılmalıdır.
Buna karşılık, yavaş ve sürekli kanamalar, sıklıkla gözden kaçar ve uzun süre hastanın dikkatini çekmez. Vücuttaki bütün kanserlerin yarıya yalanı mide-bağırsak sisteminden kaynaklanır ve başlangıçta çok az miktarda kanamaya neden olur.
ERKEN DAVRANMANIN ÖNEMİ
Dışkıda düzenli olarak gizli kan aranması ve bulunması, tanı açısından büyük önem taşır. Dışkıda gizli kan bulunması sindirim sisteminin kötü huylu tümörlerinin erken dönemde saptanmasında yararlı olabilir. Bu nedenle, 40 yaşından sonra yılda en az bir kez dışkıda gizli kan aranmalıdır. Dışkıda gizli kan bulunduğu durumlarda, kanamanın yerini araştırmak için daha ayrıntılı incelemeler yapılmalıdır. Bunlar arasında kalınbağırsak gra-fısi ve kalınbağırsağın kolonoskop aygıtı ile incelenmesi sayılabilir. Kalınbağırsakla ilgili herhangi bir kanama belirtisi yoksa sindirim kanalının daha üst bölümleri (mide ve onikiparmak-bağırsağı) incelenmelidir. Özofagogastroduodenoskopİ ile yemek borusu, mide ve onikiparmakbağırsağı incelenebilir.
Dışkıda gizli kan testi kimi zaman dışkısında kan olanlarda da yanlış olarak negatif sonuç verebilir; bu nedenle dikkatle yapılmalıdır. Yalancı pozitif sonuç ise tümüyle sağlıklı bireylerde gereksiz kaygılara neden olabilir.
NASIL YAPILIR?
iki, üç gün et yemeyen hastanın dışkısı temiz bir kanta toplanır. Dışkının idrarla karışmamasına dikkat edilmelidir. Daha sonra, eczaneden alınabilecek temiz bir dil basacağı ile bir miktar dışkı, kapağı sıkıca kapatılabilen bir cam kaba aktarılır; böylece dışkının laboratuvara uygun koşullarda gelmesi sağlanır.
Kadınlarda âdet döneminde ya da kanamalı hemoroitleri olanlarda dışkı alınmamalıdır. Dışkı incelenmesinden önce dişler fırçalanmamalıdır. Böylece dişetlerindeki ufak kanamalar sonucunda kanın yutulup dışkıya karışması engellenir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.