->
Kadınların görünüşlerine bu kadar kafayı takmalarının, zayıflama sektörünün giderek “şişmanlaması”na neden oluyor. Buna göre insanların zayıflayamamasının ana nedeni, uzun bir çabayı göze alamamaları…
ABD’de Brigham Young Üniversitesi’nden nöroloji uzmanı Mark Allen ve ekibi, kadınlar arasındaki güzellik ve zayıflık rekabetini bilimsel olarak araştırdı.
Haftalık haber dergisi Newsweek Türkiye’nin son sayısında, insanların onca diyete, ilaca ve besin takviyesine rağmen neden zayıflayamadıkları konusundaki son bilimsel çalışma ele alındı. Aynı deney, erkeklere de yapıldı, ama hemcinslerini mayoyla gören erkeklerin beyninde böyle bir faaliyete rastlanmadı. Çalışmada, mayolu, şişman bir kadın görüntüsü kadın deneklere izletildi ve deneklerin kendilerini hemen ekrandaki görüntüyle kıyasladıkları, beyin faaliyetleri olarak tespit edildi
2009’da yayımlanan “Global Weight Loss and Diet Management Market” (Global Zayıflama ve Diyet Yönetimi) adlı rapora göre bugün global zayıflama pazarının büyüklüğü 363 mil yar dolar civarında. Bu rakamın 2014’te 586 mil yar dolara çıkacağı tahmin ediliyor.
ÇOK EMEK GEREK
Ama asıl önemli olan, nasıl kilo verdiğiniz ve gerçekten bunun için gereken her şeyi yapıp yapmadığınız. Oysa insanlar, çoğu zaman gereken her şeyi yaptığını sanıyor. Değil kilo vermek, kilo kontrolü için bile aslında epey ter dökmek gerekiyor. Zayıflama endüstrisinin albenili vaatleri çekici görünse de ne yazık ki gerçekleri yansıttığını söylemek zor. En azından Harvard Tıp Fakültesi araştırmacılarına göre. Orta yaşlı 34 bin 79 kadını 13 yıl boyunca izleyen Harvardlı araştırmacılar, çalışmanın sonunda kilo almayan katılımcıların ortak özelliklerini tespit etmişler: Haftada 5 kez toplam 7 saat egzersiz ve diyet yapmak. Dahası, diyet yapmayan katılımcılar, bu kadar egzersize rağmen kilo veremeyip ancak mevcut kilolarını korumuşlar. Yani araştırma ya göre kilo kaybetmek için sadece fiziksel aktivite yeterli değil. Araştırmada “Gün de 60 dakikalık egzersiz, ancak normal vücut kitle endeksini korumaya ve kilo almamaya yardımcı oluyor” deniyor. Dolayısıyla kilo vermek ve o kiloda kalmak için boğazınıza hakim olmak ve daha fazla egzersiz yapmanız gerekiyor; hem de sadece yazın değil hayatınız boyunca.
Diyet ürünleri ve ‘mucize’haplar gözünüzü boyamasın
Konuyla ilgili geçen haftalarda bir makale yazan Newsweek bilim editorü Sharon Begley, şu noktaya dikkat çekiyor: “Spor yapmak şekerli içecek ihtiyacımızı artırıyor (bir şişe meşrubatı kafaya dikiyoruz), acıktırıyor (böylece daha fazla yiyoruz), bir ödül hak ettiğimize inandırıyor (yemeye devam ediyoruz) ve aldığımız kalorileri kolayca yakabileceğimiz hissi uyandırıyor (yemeye devam)…” O halde daha da çok terlemek gerekiyor ya da açlığı bastırmak için sadece diyet ürünler tüketebilirsiniz. Ancak son yıllarda büyük bir pazara dönüşen diyet ürünlerin etiket bilgilerini iyi okumak gerek. Zira şeker yerine tatlandırıcı kullanılan bazı diyet ürünleri neredeyse diyet olmayan ürünler kadar yağ içerebiliyor. Birçok kişi, “zayıflama hapları”nın her şeye değer olduğunu düşünüyor. Oysa, bu tür hapların sinirlilik ve kaygı bozukluğundan vitamin eksikliğine kadar pek çok yan etkisinin olduğu ve aslında iddia edildiği kadar da etkili olmadığı yönünde onlarca araştırma var.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.