->
Her gebeliğin doğum sürelerinin değişken olduğunu söyleyen kadın doğum uzmanları, genellikle ilk defa doğum yapacak olan kadınların doğu süresinin 10 ile 20 saat arasında, ikinci kez doğum yapacak olanların ise bu süreden daha az sürdüğünü söylemekteler.
Her kadının gebeliği birbirinden farklı geçtiği gibi, ikinci kez gebe olan bir kadının gebelik dönemi birincisine göre de farklı geçmektedir. Doğum üç evrede gerçekleşir ve şimdi bu evreleri sizler için kısa kısa açıklayacağız.
Doğumun evreleri
Birinci evre:
bu evrede bebeğin kolay bir şekilde rahimden çıkması için rahim ağzının açılmasını sağlayan kasılmalar başlar ve açılma tamamlandığında kasılmalar durur. Erken, orta ve aktif dönem olarak üç şekilde tabir edilen bu evrenin erken döneminde, rahim ağzının silinmesi yani doğum için hazır hale gelmesi sağlanır
Bu dönemde anne adayının rahatlığı açılmanın daha hızlı ve kolay olmasını sağlar. Ağrılar söz konusu olduğunda dinlenmeli, kafasını meşgul edecek başka şeylere odaklamalı. Ayrıca anne adayı kesinlikle tuvaletini tutmamalıdır. Çünkü mesanenin dolası rahme olan baskıyı arttırır. Kasılmalar şiddetli değildir, on dakika ya da yarım saatte bir gelir. Hafif kanlı mukus salgısı (nişan) gelebilir. Su geliğinde ise hemen doktora başvurulmalıdır. Kasılmalar şiddetlendiğinde ve sıklaştığında doğuma olan hazırlık daha da artar. Çünkü kasılma şiddeti ve sıklığı doğumla alakalıdır. Rahim ağzı 4 cm’ye ulaştığında gevşeme egzersizleri yapılmalıdır.
Açılma ile devam eden orta dönemde ise ağrılar artık çok fazla şiddetlenmiş, rahim ağzı 7 cm’i bulmuş, bebek aşağı inmiş ve doğum yoluna girmeye hazır hale gelmiş demektir. Nefes ve masaj teknikleri bu dönemde sürdürülmeli, anne sakinleşmeye çalışmalıdır. Son olarak aktif dönemde ise kasılmalar sıklaşır, şiddetlenir, rahim ağzı iyice açılır, sancılar bir dakika da bir gelir. Ayrıca aktif dönemde mide bulantısı ve kusma da olabilir. Kadın ıkınmaya başlar.
İkinci evre:
Rahmin tamamen açılması ile başlayan bu evre, bebeğin dünyaya gelmesi ile son bulur ve genellikle bu evreye itme evresi de denmektedir. Annenin güçlü şekilde ıkınmaları sayesinde doğum daha hızlı ve kolay bir hal alır. Ikınma, rahmin kasılmasına ve bebeğin aşağıya inmesine olanak sağlar. Ikınmalar arttıkça bebeğin başı görülür ve hekim kontrolünde dışarı çıkartılır. Bebeğin başı dışarıya çıktığı gibi hemen görevliler tarafından yüzü temizlenir. Şimdi ise bebeğin geri kalan vücudunu çıkartmaya geçilir. Bu sürede annenin ıkınmasına izin verilmez, aksi durumda vajina yırtıkları husule gelebilir. Bebeğin vücudunun geri kalan kısmını dışarıya çıkartmak yaklaşık 20 dakika ile 1 saat sürebilir. Gerekli her türlü işlem uygulandıktan sonra bebek kurulanır, sıcak bir havluya sarılır ve yüzünde bulunan mukus kalıntılar temizlenir.
Üçüncü evre:
Bu evrede, doğum sonrası plasentanın vücuttan atılması sürecidir. Yani bebek dünyaya geldikten birkaç dakika sonra rahim kasılmaları yeniden vuku bulur. Bu esnada tek seferlik acı hissine sebep olmayan bir ıkınma ile plasentadan kurtulunur. Bu sayede kasılmalar son bulur, rahim küçülür ve eski haline döner. Rahmin küçülmesi bölgedeki açık damarların kapanması ve kanamanın durması için son derece mühimdir. Artık bu evreden sonra bebeğinizi sağlıklı bir şekilde kollarınıza alabilir ve emzirebilirsiniz. Geçmiş olsun…
Bir önceki yazımız olan Uzamış gebelik tehlikeli midir? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.Bakılanlar: doğum evreleri, rahim acilmasi icin öneriler, anne çocuk sağlığı doğum evreleri, anne ve cocuk dogum evrelerı, doğum evreleri anne ve çocuk sağlığı
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.