->
Baz istasyonlarının yaydığı radyo frekans alanların sağlığa zararlı olduğu iddiası tartışılırken, “British Journal of Cancer” tarafından yayımlanan bilimsel makalede, düşük doz elektromanyetik dalgalar ile kanser tedavisinin yapılabileceği belirtildi.
“British Journal of Cancer” tarafından yayımlanan bilimsel makalede, düşük doz elektromanyetik dalgalar ile kanser tedavisinin yapılabileceği belirtildi. Boris Pasche başkanlığında Alabama Üniversitesi, Sao Paulo Üniversitesi ve İsveç Teknoloji Enstitüsü’nden bilim insanlarının yürüttüğü çalışmada, düşük doz radyo frekans alanlar kullanılarak kanser tedavisi yapıldı.
Dr.
Bilim insanları, baz istasyonları, kablosuz internet modemleri gibi düşük doz yayan radyo frekans elektromanyetik dalgaların kanser tedavisinde kullanılabileceğini ifade etti
Bilimsel çalışmada, ölüme sebep olan yaygın kanser türleri arasında erkeklerde ikinci, kadınlarda ise altıncı sırada yer alan karaciğer kanserinin tedavisinde düşük doz radyo frekans alanlar kullanılarak, tümörün stabilize edilebileceği ve hatta bu uygulamadan sonra tümörde küçülme olabileceği ortaya kondu.
Pasche, makalesinin son cümlesinde, “Bu bulgular, kanser hücresinin büyümesini kontrol altına almak ve kanserin tedavisi için yeni bir araç ortaya koymaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Arzu Fırlarer, 2009 yılında yine Dr. Pasche tarafından başka bir çalışma daha olduğunu belirterek, bu çalışmada da hastalarda etkili olduğu gösterilen aynı sinyallerin, laboratuvar ortamında kanser hücrelerini bozduğunun gösterildiğini ifade etti.
Kanser hücresine odaklanan radyo frekans alanların, karaciğer ve meme kanser hücrelerinin büyümesini durdurduğunu anlatan Fırlarer, “Çarpıcı olan, karaciğer tümörü uygulanan frekanslar meme kanser hücrelerinde hiçbir etki oluşturmadığı gibi tam tersi durum da geçerlidir, meme tümörüne uygulanan frekans karaciğer kanser hücresine etki etmediği düşünülüyordu. Bu durum yeni ve dikkat çekicidir. Dr. Pasche, elektromanyetik sinyallerinin hücre sayılarının hızla artmasını engelleyici özellikte olduğunu gözlemlemiştir. 2007 yılında İsrailli Elion Kirson da elektromanyetik dalgaların beyin tümörlerinin tedavisinde kullanılabileceğini raporlandırmıştı” diye konuştu.
DÜŞÜK RADYO FREKANS ALANLARIN KANSER HÜCRELERİ ÜZERİNDE ETKİSİ
Çalışma ile düşük radyo frekans alanların kanser hücreleri üzerinde bu kadar etkili olabildiğinin belirlendiğini dile getiren Fırlarer, şunları kaydetti:
“Pasche ve arkadaşları, bu çalışmada 0,03 ile 1,0 W/kg SAR (Specific Absorption Rate – Özgül Soğurma Oranı) değerlerindeki alanların tedavi amaçlı kullanılabileceğini bulmuşlardı. Uluslararası standartlara göre insanların maruz kalabilecekleri maksimum değer 4 W/kg olarak tanımlanmıştı.
Günlük hayatımızda kullandığımız cep telefonlarının SAR değerleri ise 0,3-2 W/kg arasında değişmektedir. Bu çalışma, elektromanyetik dalgalarla kanser terapisinin uygulanabilirliğini gösteren en önemli çalışmalardan biridir.”
“ELEKTROMANYETİK DALGALAR, TEŞHİS VE TEDAVİNİN VAZGEÇİLMEZ PARÇALARI”
Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa İlhan da düşük frekans ve düşük güçte elektromanyetik dalgaların sağlığa olumsuz etki yaptığına ilişkin bilimsel çalışmalarda henüz kesin bir sonuca ulaşılamadığını vuruladı.
İlhan, son gelişmeyle ilgili olarak, “Elektromanyetik dalgalar, teşhis ve tedavinin vazgeçilmez parçaları olarak sağlığımızda büyük rol oynuyor, göz cerrahisinde, fizik tedavi uygulamalarında özellikle iyonize olmayan elektromanyetik dalgalar yaygın bir şekilde kullanılıyordu, ancak kanser tedavisinde de kullanılabiliyor olması oldukça önemli bir gelişme” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.