->
Dr. Kişinin kendisini tanıması, duygularının dilini keşfedip anlamasına bağlı.
HÜRRİYET – Psikiyatri uzmanı Prof. Bunu başaran kişi bünyesinde barındırdığı iyicil ve kötücül duyguları analiz ederek idealize ettiği insan olmaya yolunda başarılar elde edebilmektedir. Nevzat Tarhan ‘Duyguların Dili’ kitabından akademik başarı ve hayat başarısının nasıl elde edilebileceği konularına da yeni açılımlar getiriyor
Mutluluk ve başarı için önemli olan duygusal niteliklere duygusal zeka denmektedir. Nevzat Tarhan’a göre; duygusal zekî dendiğinde, kendi duygularıyla birlikte diğer insanların duygularını da okuyabilen, bağımsız davranan, uzlaşmayı başaran iyimser kişiler akla gelmektedir. Ünlü psikiyatrist Nevzat Tarhan şunları söylüyor:
Amaca ulaşmak için ne yaptığın kadar nasıl yaptığını da önemseyen, zorluklar karşısında sebat edebilen, sorun çözmekten kaçınmayan ve uyum yetenekleri yüksek kişiler duygusal zekidirler. Mantıksal zekilerin, akademik başarıları güçlüyken, duygusal zekilerin hayat başarıları, evlilikleri, arkadaş ilişkileri daha iyidir. Kendileri ile de barışık olduklarından, zorluklar karşısında iş uyumları bozulmaz. Her zaman ümit duygularını ayakta tutabilirler.
Zihinsel bir ustalık ve duygusal bir bilgelik gerektiren duygusal zekanın temel adımlarını Prof. Tarhan 10 maddede özetliyor:
1 Özbilinç (Kendini tanıma)
2 Özdenetim (Dürtüleri kontrol etme)
3 Duyguları ifade edebilme
4 Başkalarının duygularını anlayabilme (Empati)
5 Engellere rağmen yola devam edebilme (Sebat)
6 Kendini harekete geçirebilme (Motivasyon)
7 Uyum sağlayabilme, sorun çözmeye istekli olma
8 Uzlaşmacı olabilme, çözüm odaklı düşünme
9 Ümidi ayakta tutma ve iyimser olma
10 Yeni deneyimlere açık olma, kendini geliştirmeye istek duyma
Nevzat Tarhan’a göre, çok bilgili, ancak sosyal ve duygusal becerileri zayıf olan bu kişiler sevilmezler, çoğunlukla yalnız kalırlar. Bu kişiler başarısız olduklarında çevrelerinde kimseyi bulamazlar.
“Duygusal zekaya sahip olan kişiler, sınırlarını bilir, kendilerini bilgileri nedeniyle başkalarından üstün görmezler. İnsanî değerlerin akademik değerler kadar önemli ve gerekli olduğuna inanır ve o değerleri yaşatmaya çalışırlar açıklamasını yapan Tarhan; bilgiyi uygulamaya geçirmekteki bu özelliklerin kültürümüzde “insan-ı kamil” olarak tanımlandığına dikkat çekti. Yine Tarhan; empatinin toplumumuzda ‘diğergamlık’ adı altında yer bulduğunu, diğer insanlar hakkında da gam, kaygı hissedebilme şeklinde geleneğimizde yaşandığını söylüyor. Modernizmin, yardımlaşma, ürünün işlem maliyetini artırır, alçak gönüllü olmak, zayıflık işaretidir düşüncesinde olduğundan rekabetçiliği çatışmaya dönüştürdüğüne dikkat çeken Tarhan, duygusal zekanın bu deneyimler sonucu deneme yanılma yoluyla terk edilen insani değerlerin sistematize edilmesinden başka bir şey değildir diyor.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, merhametli olmanın nörobiyolojisinin olduğuna vurgu yapıyor. Başkalarını mutlu etmenin, bireyin kendi beyninde mutlulukla ilgili hormon ve enzimleri salgılattığını anlatan Tarhan, fedakar olmanın kısa vadeli bir zevki terk ederek uzun vadeli bir zevki sonuç vereceğinin anlatılması gerektiğini savunuyor. Psikiyatri Uzmanı Tarhan, başkaları hakkında kaygı hissetmenin insan olmanın ölçütü olduğu ve beraber yaşama bilincinin doğurduğunun yeniden keşfedilmeye ihtiyaç olduğunu sözlerine ekledi.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.