->
İkincisi bağırsaklarda normal olarak bulunan bazı bakterilerin karbondioksit, metan ve hidrojen gazı üretmeleridir. Bunlardan ilki yemek yerken ya da su içerken bir miktar havanın da yutulmasıdır (aerofji). Üçüncüsü ise kandaki bazı gazların ve özellikle de azot gazının bağırsak boşluğuna geçmesidir. Bu gazların bir bölümü geğirme ile, bir bölümü yeniden kana karışarak, bir bölümü ise bakteriler tarafından kullanılarak, geri kalan bölümü de anustan geçerek, bağırsak kanalından uzaklaştırılmaktadır.
GAZ: Sindirim kanalındaki gaz başlıca üç kaynaktan kaynaklanmaktadır
Hidrojen, karbondioksit ve metan gazlarının büyük bir bölümü bağırsak boşluğundan kana geçtikten sonra, bakterilerin bazı gazları özellikle, hidrojen gazını kullanmalarını engellediklerinden, bağırsaklardaki hidrojen gazının artmasına neden olurlar. Bağırsaklarda birikmiş olan fazla miktardaki gaz, karında gerginliğe, ağrıya, şişliğe, geğirmeye, anustan’sık sık ve fazla miktarda gaz çakarül-masına yol açabilir. Ancak gazdan yakman kimselerde gerçekten fazla miktarda gaz bulunduğu, her zaman saptanamamaktadır. Bu gibi vakalarda bağıksaklarm normalin biraz üstündeki bağırsak gazlarına dayanamayıp, uyarıldıkları düşünülmektedir. Birçok normal insanda saatte 1 litre hacminde gaz, yukarıda belirttiğimiz yollarla bağırsak içine girebilir ve hiçbir belirtiye yol açmaz. Gaz olaylarına karşı bazı önlemler alınabilir.
Sinirli kimselerde, sürekli sakız çiğneyenlerde hava yutma daha fazla olmaktadır. Bu da gazdan yakınmaya yol açabilmektedir. Aşırı sakız çiğnemekten ve kötü psikolojik uyarılardan uzak kalınması yararlıdır. Burun tıkanıklığı ve bazı damak ve diş bozuklukları olan kimseler yemek yerken ya da su içerken normalden fazla hava yutarlar. Bu gibi bozuklukların tedavi edilmesi gaz oluşumunu engelleyebilir.Hızlı ve fazla yemek yemek, yemekler sırasında fazla miktarda içki içmek aşırı hava yutulmasına yol açmaktadır. Bazı içki ve yumuşak besinler içinde fazla miktarda gaz bulunmaktadır: Örneğin gazozlar, dondurma, mayonez, sufle, bazı kremalar. Bu gibi besin maddelerinin aşırı kullanılması gazdan yakınmalara yol açabilirler. Bazı kimselerde ise laktoza karşı hazımsızlık vardır. Bu gibi kimseler süt içtiklerinde, gazdan yakınırlar. En doğrusu sütün içilmemesidir. Bazı bitkisel besinler de gaza yol açmaktadır: Örneğin kuru ya da yeşil fasulye, karnabahar, lahana, kavun, karpuz, soğan gibi. Sözünü ettiğimiz bu, ve benzeri besin maddeleri kişiyi aşırı biçimde rahatsız ediyorlarsa, bunlardan uzak durulması yarar sağlar. Yağlı yemekler de gaz oluşumuna neden olurlar. Bu yakınmayı gidermek için kullanılan ilaçların yeterince etkili olduklarını söylemek bir hayli güçtür.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.