->
Göz muayenesi sırasında saptanan bazı bulgular sistemik hastalıkların tanısının konmasında önemli rol oynuyor.
Yakın gözlüğün yetersiz gelmesi yakınmasıyla göz hekimine başvuran hastalarda yapılan göz ve damlalı göz dibi muayenesi sırasında diabet hastalığına çok sık rastlanmaktadır. 50 yaşın üstünde periyodik olarak yılda bir kez göz hekimine başvurulması, sadece göz hastalıklarının değil sistemik hastalıkların da tanısı için gerekli.
Özellikle, diabet, hipertansiyon, kan hastalıkları, guatr, beyin tümörleri, behçet hastalığı, romatizmal ve multipl skleroz hastalıkları tanısını koymada göz bozuklukları önemli bir rol oynuyor. Bu problem aslında göz merceğinin kalınlığının, kan şekeri düzeyine bağlı değişim göstermesinden kaynaklanmaktadır
Kan şekeri çok yükseldiğinde (hiperglisemi) hastada geçici miyopi olurken, kan şekeri düşerse (hipoglisemi) geçici hipermetropi görülür. Sinek uçuşmaları, ışık çakmaları, karanlık gölgeler ve uzak-yakın görme bozuklukları şeker hastalığına bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Erken tanı nedeniyle yapılacak olan tedavi sadece diabete bağlı ağ tabakası hastalığının değil, aynı zamanda böbrek, kalp, beyin ve diğer organlarda gelişebilecek hastalıkların tedavisinin de başarı oranını olumlu yönde etkiliyor.
Hipertansiyon hastalarında ise bütün damarlar etkilendiği için retina damarlarında da önemli değişiklikler görülebiliyor. Retina toplardamar kalınlığında artış, atardamar inceliğinin belirgin hale gelmesi, retina kanamaları ve damar tıkanıklıkları da hipertansiyon hastalığının belirtileri arasında sayılabilir. Bu nedenle özellikle 50 yaş üzerinde yapılacak damlalı göz dibi muayenesiyle sadece göz hastalıklarının değil hipertansiyon gibi damar hastalıklarının da tanısı konulabiliyor. Ağ tabakadaki damar tıkanıklıklarında yapılacak göz anjiyosuyla gerekirse argon lazer tedavisi yöntemine başvuruluyor.
Anemi (kansızlık) hastalığında göz dibinde kanamalar görülebiliyor. AIDS hastalığı, ağ tabakası hastalığına yol açarak retina kanamalarına sebep olabiliyor.
Guatr hastalığında, ekzoftalmus adı verilen ve gözün dışarıya doğru fırlaklık göstermesi, çift görmeye sebep olan göz kası kalınlaşmaları ve uyum bozuklukları ortaya çıkabiliyor. Guatr hastalığının gözü tutması halinde göz tansiyonu hastalığına sebep olduğu biliniyor.
Beyin tümörleri tanısını ise göz dibi muayenesiyle ortaya çıkarabilmek mümkün. Bazı beyin tümörlerinde göz dibinde optik sinir başında ödem görülebiliyor. Bu nedenle baş ağrısı yakınması olan hastaların muhakkak göz muayenesinden geçirilmesi ve göz muayenesi sırasında damlalı olarak göz dibine bakılması gerekiyor. Beyindeki bazı anevrizmalar görme alanında bozulmalara yol açabiliyor.
Ülkemizde diğer ülkelere göre sık görülen Behçet hastalığında ilk bulgu gözde üveit (göziçi iltihabı) ile beraber ağızda ve genital bölgede aft (yara) ve cilt iltihabı olabiliyor. Behçet hastalarının %90 oranında göz tutulumu gösterdiği biliniyor.
Kuru göz hastalığının nedeni olarak romatoid artrit tanısı ortaya çıkarılabiliyor. Çift görme, görme azalması ve görme alanı değişimlerinin nedeni olarak yapılacak bir nöroloji konsültasyonunda tanı multipl skleroz olabiliyor.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.