->
İşte çoğaltacak ve azaltacaklarınızın listesi:
– İyi şeyler hep küçük paketlerde değildir: O zarif 100 kalorilik paketlerin belinizi inceltmeye bir yararı dokunmayabilir. Açlıktan değil de duygu dalgalanmaları yüzünden yemek yiyen ‘kronik diyetçiler’, küçük paketlerdeki yiyeceklerden bolca tüketiyor.
Az yemek için çelikten bir irade şart değil! Küçük hileler yapmanız da çok işe yarar… Tabakları ve kaşıkları küçültmek, porsiyonları yumruk ebadında tutmak size iyi gelir. İştahınızın bazı yanlarını törpülerken, bazı yanlarını da genişletmeniz gerekiyor. Telefonların büyük, porsiyonların küçük olduğu eski günlerde, ne obezite salgını vardı, ne devasa ölçüde tabutlar, ne de ekstra geniş klozetler! Günümüzde ise öğünler, bayram yemeği yoğunluğunda yeniyor…
Çoğaltın ve azaltın
Oysa porsiyonlarınızı küçültmek, belinizi inceltmek anlamına geliyor
Tokluk hissi uzun sürer
Başka bir ifadeyle, içinde dört büyük kurabiye olan tek bir paket yerine, içinde iki küçük kurabiye olan paketlerden 4 tane yiyorlar. Aslında her ikisinin de kalorisi aynı! Peki, niçin böyle oluyor? Çünkü birçok insan küçük paketlerin diyet yiyecek olduğuna inanıyor.
– Salata kasenizi büyütün: Hacmi kontrol edin ve kalorileri düşürün. Makarna ve peynir gibi ağır yiyecekleri daha taze ve az yağlı olanlarıyla değiştirmek; salatayı, porsiyonu küçültmeden ama sadece limon ve sirkeyle süsleyerek tüketmek aynaya bakarken tatmin olmanızı sağlar. Domates, salatalık, marul gibi lifli gıdaları tüketmek tokluk hissinizin uzun sürmesine yarar.
– Tabaklarınızı küçültün: Sağlıksız yiyecekler, büyük tabaklarda önünüze gelirse; küçük tabaklarda sunulduğunda yiyeceğinizin üçte bir fazlasını tüketirsiniz. Büyük bir servis kaşığı kullandığınızda da, yüzde 50 daha fazla yersiniz. Dondurma için martini kadehlerini, yemek yerken de tatlı kaşığı ve salata çatalını tercih edin.
Porsiyonlarınız yumruk gibi olsun
– Dışarıda yemeyi azaltın. Her ne kadar, şeflerin yüzde 76′sı ‘normal ölçekte’ biftek servis ettiğini düşünse de; size sunulan normalin 2 katı büyüklüğündedir. Oysa birçok yiyeceğin ölçüsü, yumruk boyutunda olmalıdır.
– Oburluk yapmazsanız ve her öğünde porsiyonları ufaltmayı sürdürürseniz, mideniz küçülecektir. Zaten bir süre sonra yumruk kadar yemek sizde alışkanlığa dönüşecektir.
Televizyonu açık tutmayın
– Ölçülü yeme alışkanlığı sadece tabağınızla sınırlı değildir. Örneğin; loş ışık konfor hissini yükseltip, iradeyi zayıflatır. Bu da farkında olmadan daha çok yemenize yol açar.
– Yemeğe oturduğunuzda, ışıkları açık tutun ve televizyonu kapatın. Çünkü ekran karşısında yemek yemek daha fazla kalori alımına neden olur. Bir şeyler seyretmek yerine eşinizin, arkadaşlarınızın söylediklerine ya da tabağınızdaki güzel sebzelere odaklanın…
Bir dilim meyve felç riskine çare
Meyveye yatırım yapmak sizi beyin hasarından korur! Kahvaltıda bir kase çilek, öğle yemeğinde sulu bir kaç kayısı yerseniz; beyin felci riskini yüzde 11 düşürürsünüz. Tabii ki kalp krizi riskini de! Bunun açıklaması şöyle:
Potasyum depoları
– Meyvenin gücü, kan basıncını düşük tutan potasyumda gizlidir. Lif ve besin değerleri açısından zengin meyvelerin, kötü kolesterol ve tansiyonu düşürdüğü, iyi kolesterolü yüksek tuttuğunu da unutmamak gerek. Tatlı patates, ıspanak, domates ve avokado da güçlü potasyum kaynaklardır.
– En fazla potasyumu; muz, kayısı, kavun, karpuz, portakal, nektarin, çilek ve incirden alırsınız.
– Bahçesinden sofranıza gelene kadar kilometrelerce yol kateden sebze ve meyveleri en taze haliyle yiyebilmek için semt pazarlarından alışveriş etmelisiniz.
Prof. Dr. Mehmet Öz (Sabah)
Bir önceki Sağlıklı yaşamın sırrı: Omega-3 başlıklı konumuzda Beslenme, damar hastalıkları ve kalp hastalıkları hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.