->
Ancak her kanser kalıtsal değil; bir kanserin kalıtsal olabilmesi için kanseri yaratan mutasyonun üreme hücrelerinde oluşması gerekiyor.
Uzm. Gülay Özgön, kanserin genetik ve çevresel etmenlerin bir bileşkesi olarak ortaya çıktığını ancak genetik değişikliklerle oluştukları halde her kanserin kalıtsal olmadığını, bir kanserin kalıtsal olabilmesi için kanseri yaratan mutasyonun üreme hücrelerinde de oluşması gerektiğini belirtiyor. Uzm. Genetik testler sayesinde kanser riski değerlendirmesi mümkün!
Kanser genetik ve çevresel etmenlerin bir bileşkesi olarak ortaya çıkıyor. Dr
Dr. Özgön, yapılacak genetik testlerle bazı kanser türleri için yüksek risk grubundaki bireylerin belirlenebildiğini ifade ediyor.
Uzm. Dr. Gülay Özgön bazı kolon, meme, yumurtalık ve tiroid kanserlerinin ailesel kanser olduğunu belirterek meme kanserinin yaklaşık yüzde 7sinin ve yumurtalık kanserinin yüzde 10unun anne veya babadan mutasyonun geçişiyle olduğunu belirtiyor. Özgön, kalıtsal meme ve yumurtalık kanserlerinin yüzde 84ünün mutasyona uğramış BRCA1 ve BRCA2 genlerinin kalıtımı ile oluştuğunu dile getirerek Genel popülasyonda kadınların 50 yaşından önce meme kanseri gelişme riski yüzde 2. Ancak, BRCA1 veya BRCA2 mutasyonu olan kadınlarda 50 yaşına gelmeden bu kanserin gelişme olasılığı yüzde 33-50 arasında. dedi.
BRCA1 veya BRCA2 mutasyonu taşıyan bir kadının ikinci kez meme kanserini geliştirme riskinin yüksek olduğunu belirten Uzm. Dr. Özgön, bu gen mutasyonlarına erkeklerde de rastlandığını, bu mutasyona sahip erkeklerde de kanser riskinin belirgin bir ölçüde arttığını dile getiriyor. Çalışmalara göre, her 500 kişiden biri BRCA1 veya BRCA2 genlerinden birinde mutasyon taşıyor ve bu mutasyonlar meme kanseri riskinin yanı sıra yumurtalık ve kolorektal kanser ile melanoma riskini de artırıyor.
Kalıtsal meme ve yumurtalık kanser sendromlarında Tehlike Sinyalleri
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.