Mikroenjeksiyon aşamaları nelerdir?

Mikroenjeksiyon aşamaları nelerdir?

 
Peki Mikroenjeksiyon yöntemi ne şekilde gerçekleştirilir? Bu yöntemin detayları ve uygulanma aşamaları şu şekilde olmaktadır:
Tedavi yöntemlerinin hepsinde olduğu gibi mikroenjeksiyon yönteminde de ilk aşamada mevcut durum değerlendirilir. Anne adayının over kontrolü yapılarak başlanan işlemi, yumurta rezervinden yaşa,kilodan hormonal dengeye kadar detaylı bir araştırma izler.Yeterli verilere ulaşıldıktan sonra enjeksiyonlar başlar. Kendine has bir uygulama metodu olan Mikroenjeksiyonun gayesi döllenme kabiliyeti bulunan yumurta hücrelerini özel bir şırınga ile ovaryum içerisine göndermek ve döllenmenin gerçekleşmesini sağlamaktır.
Tüm dünyada uygulanan bir metot olan Mikroenjeksiyon, tüp bebek tedavisinin bir üst evresi olup kadınların yumurtlama dönemi hedef alınarak uygulanmakta ve çiftlerin çocuk sahibi olma şanslarını yükseltmektedir. Anne adayında istenilen yumurta olgunluğuna erişilip erişilmediği kontrol edilir
Bu aşama içinde polikistik over sendromu olan hastalar özellikle takip edilir. Yumurtaların olgunlaşma dönemi beklenir.
Uygun zaman gelince yumurta toplama işlemi gerçekleştirilir. Daha önceden bu işlem kadınları korkutacak derecede zorlu bir işlemken artık anestezi altında yapılıyor ve 10-15 dakika gibi kısa bir sürede işlem gerçekleştiriliyor. Oldukça hassas olan bu işlemde kanama olmaması için özen gösterilir ve cerrahi bir işlemdir. Hassas bir pompa yardımıyla alınan foliküller embryologlar tarafından yeni işleme hazırlanır.

Embryologlar tarafından labaoratuvar ortamında uygun bir şekilde temizlenen yumurtalarla uygun kalite ve sayıya sahip olan spermler bir araya bırakılır. Böyle bir durumda kendiliğinden döllenme olması amaçlanır. Ancak ebeveynlerde yumurta sayısı az ve uygun kalitede sperm bulunmuyorsa özellikle cerrahi operasyonla elde edilmiş sperm mevcutsa MİKROENJEKSİYON yöntemine başvurulur.
İşlemin şansını artıran uygulamanın olduğu evre aslında gözlem evresidir. Laboratuar ortamında döllenmiş olan yumurtalar izlenir ve anne rahmine tutunma şansı en yüksek olan embriyo üçüncü yada beşinci gün transfer edilir.
Uygulamanın başarılı olmasını sağlayan en değerli işlem diyebileceğimiz transfer işlemi son aşamayı oluşturmakta.
Bu işlem esnasında anne adayı uyanık olur ve özellikle idrar kesesi dolu olacak şekilde laboratuara alınır. Bu sayede anne adayının rahim iç çizgisi daha belirgin olur ve ultrason yardımıyla kanama olmamasına özen gösterilerek embryo rahim boşluğuna bırakılır. İşlem esnasında kullanılan kateter mikroskopla incelenir, kateterde embroyo kalıp kalmadığına bakılır ve kateterin temizliği gözden geçirilir. Bunun ardından tamam denildiği anda jinekolog transfer işlemini sonlandırır.
Transferin ardından cinsel ilişki yasaklanır ve hastanede 1-2 saatlik dinlenmenin ardından evine giden anne adayı o gün dinlenip ertesi gün günlük yaşantısına dönebilir. Embryo anne adayının rahminde dolaştıktan sonra tutunmaya çalışır ve olumlu sonuç için 10-12 gün içinde kanda beta HCG’ye bakılır. Gebeliğin gerçekleşip gerçekleşmediği bu evrede ilan olunur.
Bir önceki Doğum şekline kim karar vermeli? başlıklı konumuzda ağrısız doğum, doğum ve doğum sancısı hakkında bilgiler sunulmuştu.

admin hakkında 18864 makale
Öylesine bir hasdta

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.