->
Bu bağ sağlam bir biçimde diş yuvasına oturmasını sağladığı dişlerin çiğneme sırasında ortaya çıkan basınca (azıdişleri için bu güç 70-80 kg’dir) karşı koymasma ve çevre dokulara aktardığı basıncın uygun biçimde dağılmasına da yardımcı olur.
Dişi çevreleyip destekleyen dokuların işlevlerini pek çok etken bozabilir. Bu bozukluklar genel olarak periodon-tal hastalık adı altında toplanır. Tek bir hastalığın değil, diş kökünün çevresini saran diş çevresi bağı (periodontum), sement, diş yuvası kemiği ve dişeti gibi dokularda ortaya çıkan birçok hastalığın ortak adıdır.Diş kökleri alt ve üst çenedeki yuvalarına diş çevresi bağı aracılığıyla sıkıca bağlanmıştır.
PİYORE:Piyore adı Eski Yunanca’da irin anlamına gelen pûon ve dökülme anlamına gelen reo sözcüklerinden türetilmiştir. Farklı nedenlere bağlı bozuklukların saptanması güç olduğundan, iç içe olan bu dokulardaki hastalıkların birbiri üstüne eklenerek karmaşık bir tablo ortaya çıkardığından ve tanının hangi belirtilere bakılarak konacağı konusunda bir görüş birliği bulunmadığından, ayrıntılı sınıflandırmalar yapmak son derece güçtür
Ama gene de diş çevresi dokularım etkileyen hastalıklar üç ana başlık altında toplanabilir:• Jinjivit Dişetiyle sınırlı bir iltihaplanmadır.• Perîodontoz – Diş çevresi dokularının iltihaba bağlı olmayan yozlaşmasıyla ayırt edilen bir hastalıktır.• Periodontit – Diş çevresi dokularına yayılan iltihaplanmadır.Birçok iltihaplanma tipinde, örneğin kronik jinjivit ve periodontitte dişeti kenarlarından irin sızabilir. Daha önce de belirtildiği gibi, bütün bu hastalıkları tanımlamak için özgün adlarının yanı sıra piyore adı da kullanılır. Hatta iltihap söz konusu olmadığı için piyore tanımına sokulamayacak çeşitli perio-dontal hastalık tipleri için piyore adının kullanılmasına oldukça sık rastlanır.
Dişetinde ortaya çıkan bozukluklar oldukça belirgindir. Hastalığın ilk belirtisi dişetinin pembe rengini yitirip, kırmızı, bazen de mavimsi bir renk almasıdır. Dişetleri kolayca kanar. Hafifçe bastırıldığında, irinli bir salgının çıktığı görülür.Doğnfdan hastalığa Özgü olmayan bu belirtilerin dışında hastalığın ayırt edilmesini sağlayan belirtiler de görülür. Dişler daha uzun, birbirinden uzak ve kötü yerleşmiştir. Özellikle Öndeki dişlerde dikkat çekici olan ve erken ortaya çıkan bu duruma diş köklerinin yerinden oynaması neden olur.
Çeşitli araçlarla yapılan muayenede, dişeti ile diştacının sıkıca birbirine yapıştığı yüzeylerin gevşeyerek aralandığı, bu boşluk nedeniyle dişin yuvasında aşın ölçüde oynamaya başladığı saptanır. Dişeti ile diştacı arasındaki aralık derinleşmiş, duyarsız bir hal almıştır. İçi irinle doludur. Çekilen filmlerde kemiğin hasarlı olduğu ve böylece dişin yuvalından dışarı doğru fırlamış olduğu görülür.Tüm çiğneme sistemini ilgilendiren belirgin ve ilerleyici lezyonlara karşın, piyoreye ağn eşlik etmez. Duyulan ağrılar her zaman çiğneme sırasında ortaya çıkan baskıya bağlıdır.
NEDENLERİ
Piyore daha çok minesi sert ve çürük olmayan dişlerin çevresinde ortaya çıkar. Nedeni henüz tam bilinmeyen bu çelişkili durum ağız içi sağlığı konusunda çok dikkatli olmayı gerektirmektedir. Sağlıklı görünen dişlerde piyoreye bir eğilim olabileceği ve bu hastalığa yol açıcı etkenler aracılığıyla iltihaplanmanın başlayabileceği, bunun da ağız sağlığını önemli ölçüde bozabileceği unutulmamalıdır.Diş çevresi dokularının yapısal bozukluğu, tükürüğün özel bileşimi, ağız boşluğunun bakteri florası ve diştacının çok sert olması gibi etkenlerin biri, birkaçı ya da hepsi birden piyore oluşumuna yol açtığı sanılmaktadır. Bu sıralanan nedenlerden belki de en ilginci diştacmdaki sertliktir. Diştacının öğütücü yüzeyleri çiğneme hareketi sırasında üstlerine gelen baskıyı hiç emmeden aktarır. Diş çevresi dokularının ortaya çıkan bu basınca karşı koyma yeteneği vardır. Ama karşı koydukları kuvvet belirli bir sının aşınca doku lifleri ve dişetinin dişe yaslanan epitel hücre katmam önemli ölçüde hasar görür. Böylece diş çevresi dokusu ağızda bulunan mikroplar için bir giriş kapısı oluşturur. Bu görüş günümüzde daha çok yandaş bulan iltihaplanma kuramı karşısında önemini yitirmiştir.İltihaplanma kuramına göre hastalık sürecini başlatan, mekanik etkilerden çok “diş plaklan”dır. Bu plaklar ağız ortamından gelen organik maddeler ve mikroplardan oluşur. Plaklar özellikle dişetlerinin dişleri örten kesiminde ve diştaşları üzerinde ortaya çıkar. Bu plaklarda bulunan mikroplar, dişetinde lezyonlann oluşmasına yol açar. İltihap zamanla ilerleyerek diş yuvası kemiğine kadar ulaşır.
Bu hastalıkların kökeninde yatan sorun açık olmakla birlikte, hastalık belirli bir bölgeyle sınırlı olmayıp bütün organizmayı ilgilendirecek bir düzeydedir. Ayrıca başta sindirim sistemi olmak üzere pek çok organ ve sistemin kötü işleyişi, hormon dengesizlikleri ve; kan hastalıklan da dişi çevreleyen do-kulan etkiler. Bazı kan kanseri (lösemi) tiplerinde dişetlerine ilişkin yakınmalar ilk belirtiler olabilir.
TEDAVİ “
Periodontal hastalıklann oluşumunun tedavisi önemli sorunlar yaratır. Hastalık genellikle karşı konulmaz biçimde ilerleyerek dişlerin dökülmesine yol açar. Bu durum tedavinin yararsız olacağı anlamına gelmez. En kötü olgularda bile hastalığın gidişini yavaşlatması açısından mutlaka tedavi uygulanmalıdır. Hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştıracak genel hastalıklar araştırılmalı, dişi çevreleyen dokuların örselenmesine neden olabilecek bütün etkiler ortadan kaldırılmalı ve bölgesel doku erimesini düzeltebilecek girişimler uygulanmalıdır.
Dİştaşı birikintileri kazınmalı ve gerekirse küçük cerrahi girişimler uygulanmalıdır. Bunlar olgunun ağırlığına göre hastalıklı dişeti bölgelerinin kazınmasından, dişetlerinin hastalıklı bölgenin genişliğine göre yaklaşık 3-4 nım’lik bir bölümünün kesilmesine kadar değişir. Dişetlerinin kesilip alınması işlemine jinjivektomi denir. Ayrıca bölgesel kan dolaşımını artırdığı için dişeti masajlarının, banyo ve ışın tedavilerinin yaran olabilir. Tedavinin yanı sıra hasta ağız sağlığına titizlikle uymalı, B, C ve E vitamini ağırlıklı ilaçları ya da yiyecekleri içeren bir beslenme uygulamalıdır. Antibiyotiklerin yaran, enfeksiyonun belirgin olduğu olgularla sınırlıdır.
Diş çevresinde iltihaplanma ve yozlaşmaya yol açan irinli periodontit dişin bir süre sonra düşmesiyle sonuçlanır. Diş yuvasındaki doku yıkımının ilerleme yönüne göre, “yatay” ve “dikey” peridontit ayrımı yapılabilir. Dikey tip daha hızlı ilerler ve dişin ekseni boyunca gelişir.
Piyoreye daha çok orta yaşlarda rastlanır. Görülme sıklığı bakımından erkek ve kadınlar arasında bir fark yoktur. Ama “aile hastalığı” özelliği taşıyacak ölçüde aym aile bireyleri arasında görülme sıklığının artması dikkat çekicidir.
TANI
Piyore oluşum ve gelişim sürecinde kolayca fark edilen çeşitli belirtiler verir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.