->
Kan proteinlerinden olan “Albuminle-rin” kandaki miktarı düşerken, kan proteinlerinin bir başka bölümünü oluşturan “Globulin”lerin miktarında bir artma kaydedilmektedir. Bu değişiklikleri şöyle özetleyebiliriz: Hastaların yaklaşık olarak % 60- % 70′inin kanında “romatoid faktör “e rastlanmaktadır. Romatoid faktör îmmün globulin M (IgM), îmmün globulin A (IgA) ve İmmün globulin G (IgG) yapısında olabilmektedir.
Hastalarının kanında IgG, IgM, ve IgA miktarı artmıştır.
ROMATOİD ARTRİT VAKALARINDA LABORATUVAR BULGULARI: Romatizmal vakalarda gerek kanda ve gerekse eklem sıvısında bazı değişiklikler gelişmektedir. Anımsanacağı gibi romatoid faktör hastanın İmmün globulin G denilen antikorlarına karşı vücut tarfından geliştirilen diğer antikorlardır
Artmış olan globulinler özellikle “Gama” ve “Alfa 2″ globulinlerdir.
Romatizma vakalarının yaklaşık % 60 – 20’sinin kanında “Antinükleer antikorlar” denilen antikorlar bulunmaktadır. Bu antikorlar hücre çekirdeklerine karşı gelişmiş olan antikorlardır. Romatizma vakalarının % 80′inde “Anemi” görülmektedir. Bilindiği gibi anemi, kanın alyu-varlarındaki sayıca azalmaya verilen addır. Anemi halk arasında kansızlık olarak bilinmektedir. Çoğu vakada kanın demir miktarı da azalmıştır. % 90 vakada alyuvarların çökme hızı (eritrosit sedimantasyon hızı) artmıştır. Hastaların kanındaki akyuvarların sayısında hafif bir artış saptanır. Bu olaya “Lökositoz” denilmektedir. % 5 vakada ise, alyuvarlardan özellikle “Eozinofil granülositler”in sayısında bir artış vardır. Bu olaya “Eozinofili” denilmektedir. Bazı vakalarda ise, özellikle “Felty sendromu” olarak bilinen vakalarda “Nötropeni” ve “Trombopeni” bulunmaktadır. “Nötropeni”, akyuvarlardan olan “Nötrofil granülositlerin” sayısında azalmaya verilen addır. “Trombopeni” ise kanın trombosit hücrelerindeki sayıca azalmaya verilen
addır. Romatizmalı eklemlerin “Eklem sıvısı”nda akyuvarların ve özellikle de nötrofil granülosit denilen akyuvar çeşidinin sayıca çok arttığı görülür. 100 mi. eklem sıvısında 3000-50000 kadar alyuvara rastlanabilir, normalde ise eklem sıvısı içinde 100 ml’de 200′den az akyuvar bulunur, Normalde eklem sıvısı pıhtılaşmaz. Fakat romatizma vakalarında eklemden alınan eklem sıvısı bir tüp içinde konulduğunda çoğunlukla pıhtıla-şır. Bunun nedeni, eklem sıvışma romatizma nedeniyle karışmış olan “Fibrinojen” maddesidir. Romatizmalı eklemlerin röntgen incelemelerinde, başlangıçta yalnız eklem çevresindeki yumuşak dokularda bir şişlik saptanır. Fakat zamanla eklem aralığının daraldığı, ekleme yakın olan kemik bölgelerindeki kemik erimelerinin (Osteo-poroz} geliştiği ve daha ilerki dönemlerde de eklem are lığının tamamen ortadan kaybolduğu ve eklemi oluşturan kemiklerin birbirine yapıştıkları görülebilir. Romatoid artrit vakalarında birinci ve ikinci boyun omurlarının da röntgeni çekilmelidir. Daha önce sözünü ettiğimiz “Atlantoaksial çıkık” riski, çekilen bu boyun röntgenlerinde araştırılmalıdır.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.