->
Esra TÜZÜN / SABAH
İştah kontrolü ile çocukluk çağında alınan aile içi bakım arasında kuvvetli bir ilişki bulunuyor. Dr. Kilolara karşı verilen savaş, zayıfladıktan sonra da bitmiyor. Prof. Zeynep Oşar Siva, anne sefkati görmeyen çocukların, ilerleyen yaşlarında kilo problemi yaşadıklarını hatta obez olduklarını söylüyor…
Günümüzde 7′den 70′e birçok insan fazla kilolarla hatta obezite ile mücadele ediyor
Çünkü bu kez de, bir kez daha kilo almamak için tetikte olmak ve önlemler almak gerekiyor. İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva, diyete girerek verilen kiloları geri almamak için yapılması gerekenleri anlattı:
PSİKOLOJİK DESTEK ŞART!
Bir kişinin iştahı neden açılır ya da kesilir?
İştah kontrolüyle çocukluk çağında alınan aile terbiyesi, daha doğrusu aile içi bakım arasında kuvvetli bir ilişki var. Aile içinde sevgi ve şefkatle büyüyen bir çocuğun, ilerleyen yaşlarda gıda alım kontrolü daha iyi oluyor. Ama anne şefkatinden ve aile içi bakımdan uzak büyüyen bir çocuk, ileride daha fazla gıda tüketiyor. Arkadaşlarıyla ilişkisi bir kere bozulduğunda da, o çocuğun ileride çocukluk çağından itibaren süregelen ve obeziteye kadar ulaşan bir gıda alım fazlalığı oluşuyor. Stres, iştah mekanizmasını hemen etkiliyor. Stres altındaki kişi, her zamankinden daha fazla gıda tüketmeye başlıyor. Yani iştah ile kişinin psikolojik durumu son derece yakın ilişkili. Hatta çok derinde birtakım etkenler var. Dolayısıyla şişman erişkinlerin gıda alımındaki ve iştah kontrolündeki eksiklikleri, onların psikolojik bozukluklarından kaynaklanabiliyor. Kilo alımının altında yatan psikolojik neden bulunabilir. Bu tür kişiler, kilo vermek ve zayıflıklarını muhafaza etmek için mutlaka bir psikolog ya da psikiyatristin de içinde bulunduğu bir ekiple birlikte çalışmalıdır.
Kilosunu korumak isteyip, iştahını kontrol edemeyen birinin ne yapması gerekir?
İştah kontrolü, kilo ile mücadelenin en zor yönüdür. Kilo verme sürecinde iştah kontrolünün zayıflığı, kilo vermenin ve verilen kilonun korunmasının önündeki en büyük engel niteliğindedir. Bu engel kişiyi bir kısır döngüye sokup, kilo kontrolünü zorlaştırır. Kişinin kilo vermesini güçleştirir. İlerleyen dönemlerde bu döngüyü kıracak bir psikiyatrik destek gerekebilir. Özellikle kilo kontrol tedavisinde; multidisipliner bir yaklaşım güdülmeli yani bir endokrinolog ya da kilo problemi olan kişiyi izleyecek bir hekim ve diyetisyenle birlikte, bir psikolog da çalışmalıdır. Psikiyatrik destek, zayıflama konusunda kalıcı bir çözüme ulaşılmasında son derece önemli bir yer tutmaktadır. İştah kontrolü için ise, kişiye göre değişen önlemler alınabilir. Örneğin, kişinin beslenme düzeninde bazı değişiklikler yapılabilir.
LİFLE BESLENİN!
İştah kontrolünü kolaylaştırmak için, neler yapmamızı önerirsiniz?
İştah kontrolünü kolaylaştırmak için öncelikle az az ama sık sık beslenmemiz gerekir. Günlük öğün sayısı artırılmalıdır. Günlük beslenmemizde bizi daha uzun süre tok tutan kepekli unlu gıdalar ve kurubaklagiller gibi glisemik endeksi düşük gıdalara ağırlık vermeliyiz. Lifli gıdalar ile taze meyve ve sebzeleri günlük beslenme düzenine mutlaka eklemeliyiz. Günde 5 öğün taze sebze ve meyve tüketmeliyiz. Ayrıca, yağ alımımızı da kısıtlamalı ve az yağlı yiyeceklerle beslenmeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Soframızda bol yağlı bir patlıcan kızartmasına ya da bu tarz başka bir yemeğe yer verirsek, kesinlikle doyamayız. Aksine, miktar olarak her zaman olduğundan çok daha fazla yemek tüketiriz. Oysa önce çok az yağlı ya da yağsız salata ile öğüne başlar, ardından da ızgara et yersek; daha kolay doyarız.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.