->
Önceleri otellerde uygulanan, bugün lokantalarda da yoğunlukla görülen açık büfe uygulamasının, yeme isteğini tetiklediğini vurgulayan Prof. Tamer Tetiker, son günlerde sindirim sistemi rahatsızlıkları şikâyetleriyle hastanelere başvuran hasta sayısının arttığını bildirdi.
Uzmanlar, oruç tutmak kadar sağlığı korumanın da bir ibadet olduğunu, bu nedenle vücut metabolizmasının bozulmaması için ramazanda diğer aylara göre sağlıklı beslenmeye daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini belirtiyor.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr
Dr. Tetiker, şunları söyledi:
“Açık büfe uygulamasında kişi her yemekten ve tatlıdan tat almak istediğinden, yemenin dozu kaçabiliyor. Buna bağlı olarak son günlerde üniversite hastanesindeki polikliniklerimize sindirim sistemi rahatsızlıkları nedeniyle başvuran hasta sayısında yoğunluk görülüyor. Bu şikayetlerde mide ağrısı, yanma ve batma hissi, hazımsızlık, şişkinlik ilk sıralarda yer alıyor. Vücudun su kaybına bağlı olarak ishal şikâyetleri de oldukça fazla. Her polikliniğe günde 8-10 hasta iftarda bilinçsiz beslenme nedeniyle başvuruyor.”
Prof. Dr. Tetiker, açık büfenin neden olduğu dezavantajları asgari düzeye indirebilmek için yemeğe bir tabak salata ile başlanması önerisinde bulunarak, “İlk gıdanın mideye girmesinden 15 dakika sonra mideden beyine tokluk sinyalleri gider. Salatadan sonra sıcak yemeklere geçilmeli. Böylece kişi daha az yiyerek kendini tok hisseder” dedi.
“Oruç şişmanlatabilir”
Prof. Dr. Tetiker, bilinçsizce beslenmenin, özellikle de sahura kalkmadan oruç tutmanın ramazanda kilo alımına da yol açacağının unutulmaması gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Mide 3 ile 3.5 saatte boşalır. Bu süreden sonra vücut metabolizması açlığa bağlı olarak yavaşladığından oruç tutmak zayıflatmak yerine şişmanlatabilir. Bunu önlemek için sahura mutlaka kalkılmalı. Sahura kalkıldığında bile yaklaşık 12 saati bulan açlık süresinde vücut su da kaybettiğinden başta ishal olmak üzere mide ve bağırsak rahatsızlıkları görülebilir.”
Prof. Dr. Tetiker, uzun süren açlığın vücut direncini düşürdüğünü, kan şekeri dengesini bozduğunu ve bunlara bağlı olarak dikkat dağınıklığına ve unutkanlığa da yol açtığını belirterek, şöyle devam etti:
“Dikkat dağınıklığı, başta trafik kazaları olmak üzere telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurur. Bu nedenle ramazan boyunca rutin sağlık kontrollerinin de ihmal edilmemesi gerekir. Ağız kuruluğu, çok su içme isteği, sık tuvalete çıkma, ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, üşüme, yanma gibi bulgular açlık kan şekerinin normalden yüksek olduğunu gösterir.
Açlık kan şekerinin normalin altına inmesi durumunda ise çarpıntı, soğuk terleme kişinin kendini bitkin hissetmesi, bulantı, acıkma hissi gibi bulgular ortaya çıkar. Bu belirtiler mutlaka dikkate alınmalı.”
Bir önceki Ucuz et ürünlerine dikkat edin başlıklı konumuzda et ürünleri ve hazır köfte hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.