->
Özellikle ileri derecede miyopluğun, gözküresinin boyuna çapını artırarak ayrılmayı kolaylaştırdığı düşünülmektedir.
Birincil ağtabaka ayrılması
Yapılan bütün çalışma ve incelemelere karşın birincil ağtabaka ayrılmasının nede leri aydınlatılmamıştır. Ağtabaka bu uzamaya uyum sağlayamadığından gerilerek ayrılmaya başlar. Ağtabakamn çevrel bölümlerini etkileyen bazı aynlma tiplerinin kalıtsal özellik taşıdığı ve doğumsal bir ağtabaka kistiyle ilişkili olduğu sanılır.
Ağtabaka ayrılmasının tıbbi olarak iki çeşiti vardır: Birincil ve ikincil ağtabaka ayrılması
Ayrılma miyopluk dışında, ağtabakadaki yaşlılık değişikliklerine bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Gene de günümüzde bu önemli hastalığın temel nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Oluşum sürecini açıklamaya yönelik çeşitli kuramlar tartışılmaktadır.En yaygın kabul gören kurama göre aynlma ağtabaka ve damartabakayı etkileyen bir doku yıkımı sürecine bağlıdır. Bu yıkım süreci gözün bütün katmanlarını etkileyen miyopluktan ya da yaşlılıktan kaynaklanabilir.asta belirtileri kolayca fark eder; öncelikle de görme bozukluklarından rahatsız olur. Genellikle görme alanının bir bölümünü tül gibi örten bir bulanıklık görür. Bulanıklık hızla yayılarak birkaç saatte görme alanını bütünüyle örtebilir. Bazı olgularda hastanın görüşünü engelleyen koyu sislenme ortaya çıkar. Sislenme sabah saatlerinde yoktur, gün ilerledikçe artar. Hasta birkaç gün sonra cisimleri dalgalı gördüğünü fark eder. Bu belirti ağtabakamn fovea adlı en duyarlı bölümündeki doku yıkımının merkezi görüşü bozduğunu gösterir.Oftalamoskopla yaptığı göz muayenesinde hekim ağtabakamn ayrıldığı bölgede grimsi, hareketli, dalgalı bir alan görür; bu alan ağtabakamn parlak kırmızı renkteki öbür bölümünden kolayca ayırt edilebilir. Aynlma sınırlı bir alandaysa göz dibinin geri kalan bölümleri sağlıklı görülür; kör nokta ve san leke (macula lutea) normaldir.Ağtabakada yırtıklann bulunması tedavinin etkililiği açısından çok önemlidir. Yırtıklar oval, at nalı ya da yanmay biçiminde olabilir. Yırtılma alanlannda ağtabaka ve damar tabakada doku yıkımına bağlı değişiklikler saptanır. Bu değişiklikler büyük olasılıkla ağtabaka ayrılmasının ortaya çıkmasında önemli rol oynar. Doku yıkımı camsı cismi de etkileyebilir. Bunun sonucunda oluşan bant biçimindeki lezyonlar geri çekilirken ağtabakayı da birlikte çekerek yırtılmaya neden olur.
İkincil ağtabaka ayrılması:
Değişik hastalık süreçlerinin sonucu olabilir? Nedenleri üç grupta toplanabilir: Travmaya bağlı ayrılma: İleri derecede miyop olan ve ağtabakasında doku yıkımı değişiklikleri bulunanlarda tren yolculuğu ya da jimnastik sırasındaki hafif sarsıntılar bile ağtabaka ayrılmasına neden olabilir. Ateşli silahlann yol açtığı ağtabaka ayrılmalarına da sık rastlanır. Bu durumda kurşun gözküre-sine girerek gözü delmeden gözakına sürtünür ve ağtabaka ayrılmasını başlatır. Gözküresi ezilmelerinde ise dişli sınır düzeyinde ağtabaka aynlması görülür.• Tümöre bağlı aynlma: Damartabaka tümörleri örneğinde olduğu gibi tümör başlangıç aşamasında ağtabakayı kaldırır. Daha sonra tümör kütlesi büyüdükçe aynlma da ilerler.
Tedavisi:
Ağtabaka ayrılması kendi haline bırakılırsa kötüleşerek tam görme kaybına yol açabilir. Bu nedenle belirtiler ortaya çıkar çıkmaz hekime başvurmak gerekir. Özenli bir uzman muayenesinin hemen ardından da çok büyük olasılıkla cerrahi tedavi uygulanır.Çok ender rastlanan bazı olgularda hastanın yalnızca yatakta dinlenmesiyle iyi sonuçlar elde edilebilir; bunun nedeni ağtabakada belirgin bif birleşme eğilimi bulunmasıdır. Bazı olgularda da tıbbi tedavi ile yetinme zorunluluğu doğar; ağtabakanın ayrılma yerinin ya da hastanın genel durumunun cerrahi girişime izin vermemesi buna örnektir. Ağtabakada yırtık bulunmayan olgularda ilaç tedavisi iyi sonuç verebilir. Bu tedavide konjunktiva adlı zarih altına sodyum klorür şırınga edilir ve oftalmoskopla muayenede birleşme saptanıncaya değin hasta sırtüstü yatırılır. Bütün bunlara karşın tedavide en çok uygulanan yöntem cerrahi girişimdir.Ağtabakanın yeniden birleşmesini sağlamak için yırtığı kaynaştırmak gerekir. Buna yönelik bir uygulama ağtabaka yırtıklarına uyan noktalarda gözakının elektrikle yakılması olmuştur. Koterizasyon ya da dağlama denen bu yöntemle gerçekte ağtabaka ile damartabakayı bütünleştiren bir iltihap yaratılır ve camsı cismin yırtıkların arasından akması önlenir. Gözaltı ve damartabakanın koter aygıtıyla yakılması sonucunda yırtık düzeyinde yapıştırıcı nitelikte bir damartabaka-ağtabaka iltihabı (koryoretinit) odağı oluşturulur; ağtabakanın altındaki sıvı boşaltılarak ağtabakanm damartabakayla ilişkiye geçmesi sağlanır ve ikisinin birbirine yapışmasıyla yırtık bütünüyle kaynaştırılır. Çok incelikli bir yöntem olan koterizasyonun bazen hemen ardından, bazen de daha sonra kanamalar görülebilir. Ayrıca bir girişimde birden fazla noktanın yakılması olanaksızdır.Günümüzde koterizasyonun yerini gözakının ısı enerjisiyle pıhtılaştırılması (diyatermokoagulasyon) yöntemi almıştır. Bu yöntem konjunktivayı ayırdıktan sonra gözakının pıhtılaştırılmasına dayanır. Isı enerjisi ağtabakayı yırtık noktasında damartabakaya yapıştırır ve pıhtılaştırma girişimi başarılı olursa yırtık noktasında beyaz bir bölge görülür. Pıhtılaştırmanın tam ağtabakadaki yaralanma (yırtık) noktasına uygulanması büyük önem taşır; bu nedenle ameliyat sırasında oftalmoskopla pıhtılaştırma girişiminin başarısı denetlenir. Girişimden sonra hasta yaklaşık 20 gün gözleri kapalı olarak yatakta dinlendirilir.Ağtabaka yırtıklarını onarmanın bir başka yöntemi de güneş ışınlarının etkisi temel alınarak geliştirilen ışm demetiyle pıhtılaştırma (fotokoagülasyon) yöntemidir. Gözlerimizi güneş ışığına çevirdiğimizde bir ağtabaka “yanığı” oluştuğu bilinir. Güneş ışınlarının bu etkisi gözlenerek, bazı özel lambalar ya da laser kaynaklarından gelen ışınların gözbebeği yoluyla yoğunlaştırılmasıyla yaralı ağtabaka alanlarını onarma düşüncesi geliştirilmiştir. Laser çok ince ışm demetleri üreten ve sağlıklı ağtabaka alanlarını etkilemeden çok küçük alanlarda bile kullanılabilen bir aygıttır. Laserie ağtabakadaki yırtığı kaplayan bir pıhtılaşma oluşturulabilir. Ama ağtabakanın yapışması ancak yara düzeyinde çok ayrılmamış olması durumunda başarılabilir.Bazı ağtabaka ayrılması olgularının tedavisinde son yıllarda yeni bir yöntem önerilmiştir. Bu yöntem gözküresini küçültmek için gözakının bir bölümünün çıkarılmasına ve böylece ağtabaka birleşmesinin kolaylaştırılmasına dayanır. Gözakının bir bölümünün çıkarılması özellikle yırtık sayısının fazla, ayrılma olgusunun eski, hastanın ileri derecede miyop ya da damar sertliği sorunu olması durumunda, yani hastalığın iyiye gitmediği olgularda uygulanabilir.
Ağtabaka nedir?
Gözün en içteki zarı olan ağtabaka görme sürecinin temel dokusudur. Sinir dokusu yapısındadır. Özgül ışık alıcısı hücreleri ve duyu işlevi vardır. Biçim ışık ve renk boyutlarında ışığın algılanmasını sağlar. Ağtabaka iki bölümdür. Bir bölümü irisin ve kirpiksi cismin iç yüzeyini örter, asıl ağtabaka olarak bilinen öbürü ise damartabakayı örter.
Ağtabakanın yapısı nedir?
Ağtabaka pigmentli epitel örtüsü ve kendi dokusu olmak üzere iki bölümde incelenebilir. Pigmentli epitel örtüsü kör noktadan dişli sınıra kadar uzanır ve burada kirpiksi cismin dokularıyla devam eder. Tek bir altıgen hücreler katmanından oluşmuştur. Pigmentler açısından zengin olan bu hücreler birbirleriyle ve alttaki harç işlevi gören yapıştırıcı bir madde aracılığıyla birleşir. Ağtabakanın kendisi (duyusal ağtabaka) İnce ve saydam bir zardır; kör noktadan dişli sınıra kadar uzanır. Kalınlığı kör nokta yakınlarında 0,4 mm, dişli sınırda ise 0,14 mm kadardır. Duyusal ağtabakada görme siniriyle beyne bağlanan ışık alıcısı koni ve çomak hücreler bulunur.
.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.