->
Her iki atardamar sistemi kılcal damarlara açılırlar.
AKCİĞERLERİN KAN DOLAŞIMI: Akciğerler iki değişik damar sisteminden kan alırlar. Bu kılcal damarlar da toplardamarlara açılırlar. Bunlardan ilki akciğerlere sağ kalpten düşük oksijenli kanı getiren “Pulmoner arter” sistemi, diğeri de akciğerlerin asıl besleyici damarları olan “Bronşial arter” sistemidir. Bu iki ayrı arter sistemi, yani atardamar sistemi yer yer birbirleriyle bağlantı kurarlar
Böylece atardamarlarla akciğerlere taşınan kan buradaki kılcal damarlara geçer. Daha sonra da kılcal damarlardan toplardamarlara geçer. Akciğerlere gelen iki damar sistemini ayrı ayrı incelemeden önce aralarındaki şu farkı belirtelim. Kalpten gelen pulmoner arter sistemi, sağ kalpteki kirli kanı temizlenmek üzere akciğerlere getirirken, bron-şial arter sistemi de atardamar kanım, yani temiz kanı akciğerlerin beslenmesi için akciğerlere taşırlar.
Bilindiği gibi toplardamarlar vücuttaki kirli kanı, daha bilimsel bir anlatımla oksijeni azalmış buna karşılık karbondioksiti çoğalmış kanı, sağ kalbe ulaştırmak için iki büyük toplardamara boşaltırlar. Sağ kalbin “Sağ atrium” (sağ kulakçık) denilen odacığına boşalan bu iki büyük toplardamara “Vena kava süperior” ve “Vena kava inferior” denir. Sağ atriuma (sağ kulakçık) biriken kan, bu odacığın kasılması (sistol) ile sağ kalbin “Sağ ventrikül” (sağ karıncık) denilen bölmesine geçer. Sağ karıncık ise kasılarak, bu kasılmaya “Sistol’ denir, içindeki kanı her iki akciğere göndermek üzere “Trunkus pulmonalis” denilen büyük bir damara pompalar. Uzunluğu 5 cm. olan bu damar daha sonra iki dala ayrılır. Bu dallardan biri sağ akciğere, diğeri de sol akciğere gider. Turunkus pulmonalisten ayrılan bu damarlara “Pulmoner arterler” denilmektedir ve sağ kalpten akciğerlere pompalanan kirli kanı taşımaktadırlar. Sağ ve sol pulmoner arterler ilgili oldukları akciğerlerin “Hilus” denilen giriş-çıkış kapısından geçip akciğerlere girerler. Pulmoner arterler akciğere girdikten sonra bronş, bronşiol ve diğer hava iletim yolları boyunca onlara arkadaşlık ederek dallana dallana ve çapları gitgide küçülerek akciğarler-deki hava keseleri ve hava kesecikleri düzeylerine kadar gelirler. Bu düzeye ulaşmış olan atardamarlar burada artık kılcal damar sistemine dönüşürler. Anımsanacağı gibi bu kılcal damar sistemi, hava keseciklerinin duvarlarının içine dağılmıştır. Kılcal damarlara ulaştırılan kan, vücut içki fazlası zararlı olan karbondioksit gazını hava kesecikleri içindeki havaya verirken, buna karşılık hava keseciklerindeki oksijeni alırlar ve böylece temizlenmiş olurlar. Kılcal damarlar düzeyinde temizlenen bu kanın artık tekrar kalbe geri dönüp, oradan da yeniden vücuda dağılması gerekir. Bunun için temizlenen kan, hemen kılcal damarlardan kaynaklanan toplardamarlara boşaltılır. Temizlenmiş kanı taşıyan toplardamarlar, birbirleriyle birleşe birleşe büyürler ve sonunda her akciğerde iki tane büyük toplardamar oluşur. Bu iki büyük toplardamarın her birine “Pulmoner vena” denilmektedir. Sağ akciğerden gelen iki, sol akciğerden gelen diğer iki pulmoner vena yani toplam olarak dört pulmoner vena, akciğerlerden gelen temiz kanı birbirlerinden ayrı olarak sol kalbin ‘Sol kulakçık’, (Sol atrium) denilen bölümüne boşaltırlar. Bu kan daha sonra sol kalbin ‘Sol karıncık’ (Sol ventrikül) bölümüne, oradan da ‘ ‘Aorta” damarına pompalanır. Bilindiği gibi aorta damarı temiz kanı bütün vücuda dağıtan ana damardır. Burada önemli bir noktaya değinmek istiyoruz. Genel kanının aksine içinde kirli kan bulunan damarlara toplardamar denilmez. Kalbe kan getiren damarlara toplardamarlar denir. Bunların içindeki kanın temiz veya kirli kan olması önemli değildir. Akciğerde temizlenen kam sol kalbe taşıyan damarlara “Pulmoner venalar” yani ‘akciğer toplardamarları’ diyoruz. Bu damarlar taşıdıkları kanın temiz olmasına karşın kalbe doğru geldiklerinden “Vena” yani “Toplardamar” adını alıyorlar. Kalpten uzaklaşan, diğer bir deyişle kalpten pompalanan kam taşıyan damarlara da “Arter” yani “Atardamar” diyoruz. Atardamarların içinde de mutlaka temiz kan bulunması gerekmez. Sağ kalbin kirli kanını temizlenmek üzere akciğerlere taşıyan damarlara “Pulmonar arter” yani “Akciğer atar daman” diyoruz. Sağ kalpten başlayıp akciğerleri geçip sol kalbe
ulaşan dolaşım sistemine “Küçük kan dolaşımı” sistemi denilmektedir. Küçük kan dolaşımı sonucu sağ kalbin kirli kanı akciğerlerde temizlenip sol kalbe taşınmaktadır. Bu kan sol kalpten aortaya pompalanarak “Büyük kan dolaşım”ına verilmektedir.
Akciğerlerin besleyici atardamar sistemini oluşturan damarlara “Bronşial arterler” denilmektedir. Bu atardamarlar ya aortadan ya da kaburgalar arası atardamarlarından kaynaklanırlar. Bronşial arterlerin bir bölümü bronşlar, bronşioller ve en fazla ‘Respiratuar bronşioller’ düzeyine dek inerlerken, bu yollar boyunca kılcal damar ağlan kurarak akciğerdeki hava ileten borucuklarmın hücrelerini beslerler. Bu kılcal damarlar daha sonra pulmonar venalara açılırlar. Bronşial arterlerin bir başka bölümü lop ve lopçukların yüzeyini besledikten sonra vücudun toplardamar sistemine katılır. Bronşial arterler ile pulmoner arterler sistemi arasında yer yer bağlantı kurulmuş olduğundan bu iki sistem bazen birbirine kan,verir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.