->
Bu sebeple doğal merakın aileler tarafından geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir.
İçinde bulunduğumuz bahar aylarının diğer mevsimler gibi doğal merakın geliştirilmesinde önemli bir yeri vardır. Kişinin sahip olduğu bütün özellikler gibi doğal merak da ancak uygun çevre ve eğitim ile istenilen şekilde gelişir. Doğal merak, kişinin pek çok kaynaktan duyu organları vasıtasıyla aldığı verileri ihtiyaca göre kullanmayı sağlayan; dikkat, karar verme, inisiyatif kullanma, dürtü kontrolü gibi zihinsel faaliyetlerden (yönetici işlevlerden) biridir. Doğal merak, bilimsel düşüncenin gelişmesinde, bilimde ve teknolojide ileriye gitmede etkili olan yöntemlerden biri olduğu kadar tefekkür etme, ibret alma ve hikmete ulaşma gibi yollarla kişinin manevi ilerlemesinde de etkilidir
Tabiattaki değişimi en canlı ve neşe verici bir şekilde gözlemlediğimiz bu mevsim, çocukların anlatılanları en fazla dikkatle dinleyebildikleri bir mevsimdir. Bu hususta şunlara önem verilmelidir: Çocuğun doğal merakının ortaya çıkması için önce neden, niçin sorularını sorması ve bu sorular sorulduğunda üşenmeden araştırmasının öğretilmesi. Merak ettiği konuyu hangi kaynaktan öğreneceğinin bilinmesi. Çocuğun düşüncelerinin netleşmesi ve iyi yönlendirilmesi için sorularının dinlenmesi. Çocuk soru sorduğu zaman yeterli vakit verilemiyorsa başka zaman o soruların hatırlatılarak cevap bulmasına yardımcı olunması. Bu konuda birkaç örnek şunlar olabilir:
Bitkilerdeki büyüme ve gelişmenin daha iyi anlaşılması için tohumun, fidenin büyümesi, çiçek ve meyve tomurcuklarının incelenmesi, topraktaki vitamin ve minerallerin kökler yoluyla, hava ve ışığın yapraklar vasıtasıyla nasıl değişime uğradığını ve besin şeklinde canlılara yararlı hale geldiğini görmesinin sağlanması.
Canlılardaki farklılıkların gözlenmesi ve sınıflandırma; mesela: yaprak, çiçek ve meyvelerin şekil, renk, lezzet koku, yararları gibi (benzer ve farklı yönleri ve bunların nedenleri açısından gösterilmesi). Diğer canlıların; karınca arı, böcek, kuşlar, sürüngenler, kelebek ve memelilerin benzer ve farklı yönleri, özellikleri, doğal denge içindeki yerlerinin gösterilmesi. Hayvanlar alemindeki iş bölümünün, paylaşımın, sevgi şefkat, acıma, yardımlaşma, fedakârlık gibi özelliklerin bütün canlılarda hangi şekillerde bulunduğunun örneklerinin verilmesi. Bunlar için kitap, CD gibi kaynaklardan yararlanıp mümkünse doğal ortamda da canlı olarak gösterilmesi. Bunun için piknik yerlerinde karıncaların incelenmesi, varsa ürkütmemeye dikkat ederek kuş yuvalarının uzaktan gözlenmesi.
Yumurtlayan ve yavrulayan hayvanların gelişimlerinin izlenmesi. Bu konuda çiftlikler, kuş, at, koyun vb. gibi hayvanların yetiştirme yerleri; hayvanat bahçeleri gezip görmek ve bilgi almak için çok uygun yerlerdir. Fiziki olaylara merakın artması için uçurtma yapılıp uçurtulması, havanın, yer çekiminin vb. öğretilmesi. Helikopter, uçak gibi taşıtlarla doğal olarak uçan kuşların benzerlikleri ve ilişkilerinin gösterilmesi. Uçan balonun normal balondan farkının ne olduğunun düşündürülmesi ve daha sonra anlatılması. Bu şekilde maddenin farklı halleri, farklı gazların farklı özgül ağırlıklarının olduğu gibi konuları anlamasına temel oluşturulması. Bu konuda kaynak kitaplara ulaşılması.
Deniz, dere kenarında kâğıttan vb. kayıklar yapıp yüzdürerek hangi cisimlerin battığı, hangi cisimlerin yüzdüğü ve bunlar vasıtasıyla suyun kaldırma kuvveti, özgül ağırlık gibi temel konuların çocuğun yaşına göre öğretilmesi ve bu gibi konularda daha çok gözlem yapması. Varsa şelalelerin izlenmesi, baharda derelerin suyunun neden arttığı, dağların tepelerindeki karların nereye gittiği, içme sularının yeryüzüne nasıl çıktığı vb. konularda çocuğun düşünmesinin sağlanması.
Piknikte ateş yakılıp ızgara yapıldığı takdirde odunun, kömürün nasıl yandığı, nasıl söndürüldüğü, üzerine kum atılan ateşin neden söndüğü vb. sorularla çocuğun fiziki olayları daha iyi anlamasının sağlanması.
Bunlar anne-babaların çocuklardaki doğal merakı artırmak için çocuklarıyla yapabilecekleri pek çok gözlem ve bunlarla ilişkili sorabilecekleri pek çok sorudan birkaç tanesidir.
Anne-babalar ansiklopedi okuma, belgeselleri izleme gibi yollarla ne kadar çok kendilerini geliştirirlerse çocuklarını da bu alanda o kadar çok geliştirebilir. Bu konuda kendisini yetersiz bulan anne babalar eğitimcilerle işbirliği yapabilir. Yapılan gözlemler sonucu sorulan soruların doğru cevaplarının bulunması için kütüphanelerde ve internette araştırma yapmaya teşvik edebilirler. Bu tür gözlemler çocuğun anlayacağı seviyede kelimelerin seçilmesiyle 3 yaşından sonra her çocukla yapılabilir ve her yaşta farklı olumlu gelişmelere temel teşkil eder.
Konfüçyus da gözleme ve deneyerek öğrenmeye dayalı eğitimin önemini şu sözlerle vurgulamaktadır: Söylenenleri unuturum, gördüklerimi hatırlarım, yaptıklarımı öğrenirim.
Kaynak: habersaglik.com
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.