->
Doğanın yeni ritmiyle karşılaşınca ne yapacağını bilemeyen bünyemiz yorgun düşerek psikolojimizi etkiliyor ve bizi depresyonun kucağına sürüklüyor.
Baharın kapımızı çalışıyla hem doğanın yeniden doğuşuna tanıklık ediyor hem de bu değişimin bir parçası haline geliyoruz.
Değişen mevsimlerle birlikte doğanın yeni ritmiyle karşılaşan bünyemizin ne yapacağını bilemediğini ve yorgun düşerek psikolojimizi etkilediğini söyleyen uzmanlar, bu durumun depresyon gibi sorunlara neden olabileceği uyarısında bulunuyor. Bu süreçte vücudumuz bazen çevremizde süregelen değişimlere ayak uydurmaya çalışırken şaşırıyor ve dengesi bozuluyor. Bahar aylarında çevreye yayılan polenler ise alerjik reaksiyonların en önemli nedeni olarak görülüyor
Aşırı tükettiğimiz meyve ve sebzelerin sindirim problemlerine yol açması da yine bu mevsime yönelik sağlık sorunları arasında yer alıyor.
Peki bu mevsimin artan ağrılara yol açmasına ve kalp sağlığı üzerindeki etkilerine ne demeli? Hepsinin yanıtı tek soruda gizli. “Neden?” Bu yazı dizisini bu sorunun bilimsel yanıtını almak için hazırladık. Çünkü bahar hastalıklarından uzak kalmanın ve bu güzel ayların tadını çıkarmanın herkesin hakkı olduğunu düşünüyoruz.
Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, konuyla ilgili önemli bilgiler veriyor. Bahar ayları alerjik reaksiyonlara sık rastlanan; migren, depresyon, tansiyon değişiklikleri, kronik yorgunluk gibi sağlık sorunlarına kucak açılan aylar olarak dikkat çekiyor. Hava sıcaklığındaki artış, sıcağa maruz kalan kişilerde kalp debisinde ve hızında artma, terleme, vücuttan sıvı kaybı gibi sonuçlar anlamına geliyor. İleri yaş, diyabet, yüksek tansiyon, koroner kalp hastalığı, kalp yetmezliği, kan yağlarında yükseklik gibi sorunlar kişilerde; kalp, beyin veya bacak damarlarında kan pıhtıları oluşmasına ve kalp krizi, inme, bacak damarlarında tıkanma gibi ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşılmasına neden olabiliyor. Ayrıca ısı artışı, stres ve baş ağrısı sıklığının artmasına da yol açıyor.
Alerjik nezle ve astım sıklığı artıyor
Toplumdaki alerjik reaksiyonların yüzde 25’ini saman nezlesi ve astım oluşturuyor. Çevreye rüzgâr ve haşerelerle yayılan polen ve sporlar, bu tip alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor. Ani hava değişiklikleri, rüzgâr artışı, pek çok enfeksiyon etkenini beraberinde taşıyan haşerelerin fazlalaşması gibi nedenler ise üst solunum yolları enfeksiyonlarında çoğalmaya yol açıyor.
Evde alerji riskinizi azaltın
Alerjik nezlenin ilerlemesi alerjik astıma yol açabiliyor. Her iki hastalıktan korunmak için yapılması gerekenleri ise şöyle sıralayabiliriz:
– Havalandırma ya da klimaların filtrelerini zamanında değiştirin.
– Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde pencereleri kapalı tutun.
– Sprey – parfüm gibi gazlı ve kokulu ürünler kullanmayın.
– Evde toz ve küf çeken halı-kilim gibi eşyaları kaldırın.
– Sigaradan uzak durun.
Kronik yorgunluk testi
Kendinizi sürekli halsiz hissediyor, yakınmalarınızla ilgili yapılan laboratuvar testlerinizin sonuçları normal çıkıyor, yakınmalarınız 6 aydan daha uzun devam ediyor ve yandaki sorulardan 4 veya daha fazlasına “evet” diyorsanız, kronik yorgunluk sendromu yaşıyor olabilirsiniz. Uzmanlar bu sorunun bahar aylarında artış gösterdiğini söylüyor.
– Çabuk unutuyor veya konsantrasyon güçlüğü yaşıyor musunuz?
– Fiziksel veya zihinsel bir aktivite sonrası kendinizi uzun süre bitkin, yorgun ve hasta hissediyor musunuz?
– Uyku sonrası yorgun mu kalkıyorsunuz?
– Vücudunuzun değişik bölgelerinde kaslarınızda ağrı oluyor mu?
– Eklemlerinizde şişlik ve kızarıklık olmaksızın ağrı meydana geliyor mu?
– Başınız sık ağrıyor mu?
– Sık ve tekrarlayan boğaz ağrınız oluyor mu?
– Koltuk altı veya boyundaki lenf bezelerinizde ağrı veya hassasiyet var mı?
Bahar hastalıkları
– Alerjik nezle
– Alerjik astım
– Migren
– Tansiyon değişiklikleri
– Eklem ağrıları
– Gribal enfeksiyon
– Mide ve bağırsak sorunları
Nisan-haziran ayları arası en dikkatli olunması gereken dönem
Bahar aylarında şiddetlenen ve bu aya özgü en önemli hastalık olarak görülen alerjiler alevlenme ve yatışmalar şeklinde seyrediyor ve çocuklar üzerinde ciddi etkilere neden oluyor. Prof. Dr. Reha Cengizlier, alerjenlerin artmasıyla paralellik gösteren alerjik nezlenin toplumun yüzde 20’sinde görüldüğünü, bunun her 5 çocuktan birine alerjik nezle veya göz nezlesi tanısı konduğu anlamına geldiğini söylüyor. İkinci sırayı ise alerjik astım alıyor ve hastalığa rastlanma oranının yüzde 10-15 olduğu belirtiliyor.
Polenler 100 km uzağa gidebiliyor
Polen alerjisi özellikle çocukların alerjik hastalıklarında çok etkili görülüyor. Nisan ve mayıs ayları ile haziran ayının ilk yarısı en yoğun aylar olarak değerlendiriliyor. Ancak bitkilerin tozlaşma dönemi ısının ve yağışın durumuna göre değişebiliyor. Tam tozlaşma döneminde hava kuru ve rüzgârlıysa polenler 100 km. uzağa bile gidebiliyor. Polenlerin yoğun olduğu açık alanlara (piknik, doğa kampı, veya yeşil alanlar) gidilmesi şikâyetlerin artmasına neden oluyor.
Evden çıkamaz hale gelenler var
Tedavisi yapılmayan alerjik hastalıklar, zamanla daha da ağırlaşıp yaşam kalitesini düşürüyor. Bir süre sonra hastaların evden çıkamaz hale gelmelerine bile rastlanabiliyor. Ayrıca alerjik hastalıkların aktif olması enfeksiyon hastalıklarına yakalanmayı da kolaylaştırıyor. Tedavi edilmeyen alerjik hastalık diğer alerjik hastalıklara davetiye çıkarıyor. Örneğin; alerjik nezlesi olan birinin tedavi olmaması durumunda, astım olma riski ciddi oranda artıyor.
Hangi belirti hangi alerjik hastalık işareti?
Alerjik Nezle (Saman Nezlesi): Karşılaşılan alerjeni yok etmek için vücuttaki hücrelerden bazı kimyasal maddeler salgılanıyor. Bunlar; aksırık, burun akıntısı ve tıkanması, burun ve genizde kaşıntı ile gıcıklanma gibi belirtiler oluşturuyor.
Göz Nezlesi: Burunda gözlenen belirtilerin gözde olması, kızarma, kaşınma, sulanma, hatta şişme görülmesi göz nezlesine işaret ediyor.
Astım: Öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi belirtilerin görüldüğü astım, ataklara neden olarak kişiyi yıpratıyor ve sağlığını bozuyor. Polen alerjisi olanların bunların yoğun bulunduğu alanlara gitmemesi gerekiyor.
Cilt Alerjisi: Alerjenlerle temas sonucu kişide; kaşıntı, kızarma, şişme gibi deri şikâyetleri oluşuyor.
Çocuklarınızı hastalıklardan korumak için…
– Çocuğunuzun şikâyetlerini geçiştirmeyip doktora götürün ve tanı konmasını sağlayın.
– Alerjik hastalıkların doğru tedavisine ulaşın.
– Tedavinin doğru uygulanmasını sağlayın ve denetleyin.
– İlaçları doğru doz ve şekilde kullanın.
– Baharda çocuklarınızı polenlerden mümkün olduğunca koruyun.
– Polenlerin yaygın olduğu dönemde, hafta sonu kır, piknik, kamp açık havada yapılan etkinliklere göndermeyin.
– Hastalanması halinde tedavi olmamasının riskli olduğunu ve bunun sağlığını tehdit edebilecek önemli sonuçlara yol açabileceğini unutmayın.
Bir önceki Cinsel isteksizliğin çareleri başlıklı konumuzda cinsel isteksizlik, erken boşalıyorum ve erken boşalıyorum ne yapabilirim hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bakılanlar: gribal enfeksiyonda eklem sisligi, kohlı bir hasta da bağırsak ve kalp sorunları, mevsim geçişlerinde tansiyon
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.