->
Ölçüm incelenecek kemiğin bir ışınım vericisiyle dedektörü araşma koyularak belli miktarda ışınım verilmesiyle yapılır. Kemiğin bu özellikleri yaşlanmaya ve menopoz sonrası osteopo-roz gibi çeşitli hastalıklara bağlı olarak azabr. Işınım kaynağından çıkan dozun bilinmesi, dedektöre ulaşan miktara ve aradaki farka bakarak incelenen kemik parçasının tuttuğu ışınım miktarının bilgisayarla hesaplanmasına olanak verir.
BİLGİSAYARLI KEMİK MİNERALLERİ ÖLÇÜMÜ
Kemiğin sertliğini ve yoğunluğunu ölçmek için bilgisayarlı kemik minera-lometrisi denen radyolojik incelemeden yararlanılır. Kemik dokusu ne kadar yo-ğunsa, dedektöre ulaşan ışınım da o kadar az olur
Bu orantı bilgisayarlı kemik mineralleri ölçümünün temelini oluşturur ve kemik dokusunun azaldığı ya da seyrekleştiği alanların kesin olarak saptanmasını sağlar.
KEMİK
Kemiğin kütlesi ve yoğunluğu fizyolojik olarak yaşla birlikte azalır. Ama kemik dokusunun belirli bir biçimde sey-rekleşerek mineral yitirmesi osteoporoz denen hastalığa işaret eder. Bu durumda kemiğin mekanik baskılara direnci azalmış olduğundan kırılması daha kolaydır. Osteoporoz birçok hastalık sırasında ortaya çıkabilir; tek bir kemik parçasıyla sınırlı kalabileceği gibi bütün iskeleti de etkileyebilir. Belli bir bölgeyle sınırlı osteoporoz hemen her zaman kol ve bacakların hareketsiz kalmasının sonucudur; örneğin ortopedik tedavi amacıyla alçıya alınan ya da felç gelen kol ve bacaklar hareketsiz kalır. Yaygm osteoporoz ise çeşitli hastalıkların gidişi sırasında ortaya çıkabilir; iç salgı sistemi, böbrek ve karaciğer hastalıklarına, ayrıca etki mekanizmaları her zaman tam bilinemeyen bazı emi-lim bozukluklarına, vitamin eksikliklerine ve alkolizme de bağlı olabilir. Bütün bunlara karşın osteoporozun en sık rastlanan türü yaşlılığa bağlıdır ve kadınlarda menopozdan sonra çok sık görülür. Bazı hastalarda kemik oluşumu sürecinin yavaşlaması, dolayısıyla yıkım süreçlerinin hızlanması o yaş için normal olanın ötesindedir. Bu durumda bazı omurların ezilmesi ya da hafif darbelerin bile kırıklara yol açması gibi ağır sorunlar ortaya çıkabilir.
Geleneksel röntgen incelemesiyle osteoporoz ancak çok ileri bir evrede, kemiğin mineral yapısının üçte birinden fazlasını yitirdiği durumlarda belirlenebilir. Bu nedenle osteoporozun daha erken ortaya konmasını, şiddet derecesine göre sınıflandırılmasını ve hem ilerleme hızı, hem de tedavinin etkisi açısından izlenmesini sağlayacak inceleme yöntemleri araştırılmıştır. Bu bilgiler başlangıçta kalça kemiğinin kalın üst bölümünden iğne biyopsisiyle alman kemik parçalarında hücre incelemesi yapılarak elde edilirdi. Daha sonra radyoloji yöntemlerinin ve bilgisayarın gelişmesiyle biyopsiye gerek kalmadan kesin bilgi edinme olanağı doğdu.
İNCELEME
Bilgisayarlı kemik mineralleri ölçümü kemik yoğunluğunu ölçmeye yönelik yöntemlerin en yenilerinden biridir. Uygulama için hastanın hastaneye yatırılmasına ya da anesteziye gerek yoktur; hastaya kontrast madde ya da ilaç verilmez. Hasta aygıtm içindeki yatağa uzanır ve bazı kemiklerine ya da bütün iskeletine (bütün beden) ışınım verilir. Bu hızlı ve ağrısız işlem sırasında hasta geleneksel radyolojik incelemelerde-kinden fazla ışınım aknaz.
Bu yöntemle vücudun herhangi bir yerindeki kemiğin mineral içeriği ölçülebilir. Osteoporoz tanısı koymak amacıyla en çok incelenen kemikler bel omurları, uyluk kemiğinin üst ucu ve önkoldur.
Işınım verme ve çözümleme işlemi bitince, bilgisayar ekranında incelenen bölümün (ya da bütün beden çekiminde iskeletin tümünün) görüntüsü ortaya çıkar. Bu görüntü kemiğin mineral durumuyla ilgili kesin veriler sağlar, ama değişik osteoporoz türleri arasında ayrım yapılmasına olanak vermez. Osteoporozun temelinde yatan hastalık ne olursa olsun, görüntü genellikle aynıdır.
Elde edilen veriler şunlardır: Kemiklerin toplam mineral içeriği (gram olarak), iskelette bulunan kalsiyum miktarı (toplam mineral içeriğinin yüzde 38′i) ve tüm beden yoğunluğu (gram/cm2 olarak). Osteoporozdan en çok etkilenen vücut ve iskelet bölgelerinin incelenmesiyle bütün bu bilgiler sağlanır.
UYGULAMA KOŞULLARI
Bilgisayarlı kemik mineralometrisi kemiğin mineral içeriğini ve kemik dokusundaki herhangi bir azalmayı ortaya koyan en geçerli tanı yöntemlerinden biridir. Uygulama kolaylığı ve çok kesin bilgi sağlaması nedeniyle, osteoporoz tehlikesiyle karşı karşıya olan ve işlevsel olmayan nedenlerle kemik kütlesi yitiren hastaların durumunun aydınlatılmasında en çok başvurulan inceleme yöntemidir. Ayrıca zaman içinde birbirini izleyen ve gittikçe bütün vücudu kapsayan incelemelerle kemik yoğunluğundaki değişikliklerin izlenmesine olanak sağlar; bunun için omurlar, uyluk kemiği ve önkol gibi bölgelerden başlanarak bütün beden incelenir. İncelemeye menopozun ilk yıllarında, yani iskeletin görece iyi durumda olduğu dönemde başlamak gerekir. Erken inceleme hastalığa yatkınlığı saptanan kişilerde koruyucu ya da iyileştirici tedavi için zaman kazandırır. Hastaya özel bir rahatsızlık vermeden belirli aralıklarla, bazı durumlarda her yıl uygulanabilmesi alman önlemlerin kemik üzerindeki etkilerinin saptanmasına da olanak verir. Kemiklerin durumuyla ilgili nesnel ölçütlerin bulunması çok önemlidir. Böylece hem etkisi zayıf kalan bir tedavi zamanında düzeltilebilir, hem de hasta gerçek durumunu öğrenerek hekimin önerilerine daha kolay uyar.
BİLGİSAYARLI KEMİK
MİNERALLERİ ÖLÇÜMÜ
VE KEMİK -HASTALIKLARI
Menopoz dönemindeki bir kadında bilgisayarlı kemik mîneralometrisi yoluyla kemik kütlesinin nicel olarak azaldığının belirlenmesi, tek başına menopoz sonrası yaşlılık osteoporozu tanısı için yeterli değildir. Bu tanı ancak uygun klinik incelemeler ve Ia-boratuvar testleriyle öbür hastalık olasılıkları araştırıldıktan sonra koyulabilir. Ayrıca hekimler arasında bu incelemenin uygulama alanları konusunda görüş ayrılıkları vardır. Ama bütün bunlara karşın, bilgisayarlı kemik mineralleri ölçümünün osteoporoza klinik yaklaşımı temelden değiştirdiğine kuşku yoktur. İnceleme Özellikle hastalığın erken tanısı açısından önemlidir. Gerçekten de osteoporoza yatkınlık ancak kısa aralıklarla (yılda ya da iki yılda bir) bu incelemenin yapılmasıyla ortaya koyulabilir. Bu yöntemle elde edilen kesin bilgiler zaman içinde karşılaştırılabilir. Örneğin omurlarda yılda yüzde 4-5′in üzerindeki kemik yitimi olağandışı kabul edilir. Bu oran menopozun başlamasından birkaç yıl sonra kendiliğinden azalmazsa, osteoporoz söz konusu olabilir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.