->
Birleşmiş Milletlerin bu adımı, aralarında Down Sendromu Derneği’nin de bulunduğu kampanya yürütücülerinin uzun yıllar süren lobi çalışmalarının sonucu olarak gerçekleşmiştir” diye konuştu.
Down Sendromu Derneği Başkanı Gün Bilgin bu kararı değerlendirerek “Farkındalık yaratma için önemli bir adım.
Kararın, dünyadaki, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki Down sendromlu bireylerin haklarının korunmasına destek olacağını belirten Down Sendromu derneği Başkanı Gün Bilgin ” Toplumun ve insanların Down sendromuna yönelik tutumlarının değişimi ve tüm dünyada DS’lu insanların birer birey olma haklarını pekiştirme yolunda atılmış önemli bir adım olan bu kararı memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
21 rakamı özellikle tercih edildi
Down Sendromu Derneği, 10 Kasım 2011 tarihli Birleşmiş Milletler kararı ile 21 Mart tarihinin Dünya Down Sendromu Günü olarak resmi olarak tanınıyarak onayladı.
Down Sendromlu insanlar için 21 Mart’ın Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Down Sendromu günü olarak kabul edilmesi Down Sendromu Derneği Türkiye tarafından memnuniyetle karşılandı
21 Mart tarihinin seçilmesindeki en önemli neden ise down sendromlu insanlarda 21′inci kromozomun 3 tane olmasını simgeliyor. Bu anma gününün kabulü, dünyadaki ve özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki Down sendromlu bireylerin haklarını ve onurlarını koruma adına devam eden kampanyanın ileriye yönelik bir adımı olarak değerlendirilirken Down Sendromu Derneği Başkanı Gün Bilgin sözlerine şöyle devam etti: ” “Son kırk yılda gerçekleşen gelişimci ve kapsayıcı tutuma rağmen, birçok ülkede DS’li bireyler hala ayrımcılık ve önyargı ile karşı karşıya kalmaktadırlar.
Ayrıca içinde bulunduğumuz dönemde hızlanan, anne karnında down sendromunu tanılamayı hedef alan ve hamileliği sonlandırma odaklı doğum öncesi test geliştirilmesi çabaları gözlemlenmektedir. Gerek Down Sendromu Derneği gerekse uluslararası DS organizasyonları, bu tarz testlerin sunulmadan önce ebeveynlerin kapsamlı bir bakış açısı ile DS hakkında yeterince bilgilendirilmesini ve ebeveyn tercihini etkilemeye yönelik yaklaşımlarda bulunulmadan önerilmesini tavsiye etmektedirler.”
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.