->
Dr.
Boy uzatma cerrahisi mucizeler yaratıyor
Ortopedi ve travmatoloji uzmanı Prof.
Ortopedi ve travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Levent Eralp, önemli gelişmeler kaydedilen boy uzatma cerrahisinin cücelik hastalığı olanların dışında, yanlış kaynayan kemiklerin tedavisinde ve daha iyi bir görünüme kavuşmak için sıkça tercih edilmeye başlandığını söyledi
Levent Eralp, büyük gelişmeler sağlanan boy uzatma cerrahisi ile ilgili bilgi verdi. Boy uzatma (kemik uzatma) ameliyatlarının özellikle cüce olarak adlandırılan boyları normal kabul edilen değerlerin altında kalan kişilerin tedavilerinde uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Eralp, “Cüce hastaların boyları özel cihazların yardımıyla her gün 1 mm uzatılarak 150 santimetreye ulaşmaları sağlanabiliyor. Cücelik (akondroplazi) hastalığında yaklaşık 40 santimetre uzatma anlamına gelen sonucu elde edebilmek için tedavinin 3-4 yaş civarında başlaması önemlidir” dedi.
Prof. Dr. Eralp, boy-kemik uzatma, kaynamayan kemik kırıklarını kaynatma ve kötü kaynayan kırıkların tedavisinde benzer prensiplerin, değişen cihaz ve teknolojilerle uygulandığını belirtti.
3 DEĞİŞİK HASTA GRUBUNDA KULLANILIYOR
Yöntemin 3 farklı hasta grubunda kullanıldığını anlatan Prof. Dr. Eralp, “Cüceliği olan hastalarda hedef, estetik işlemden çok, kişinin kapı koluna erişmesi, otobüse binebilmesi, musluğa yetişebilmesi gibi günlük hayatta kabul edilebilir derecede konforlu, kaliteli bir yaşam sürdürmesidir. Yani amaç 160 santimetre boyundaki kişiyi 180 santimetre yapmak değildir; ‘akondroplazi’ denilen hastalıktan mağdur olan hastaları, 3-4 yaşında başlayıp bir seri ameliyat yaparak yaklaşık 150 santimetreye kadar uzatmaktır” diye konuştu.
Kırıkların kötü kaynaması durumunda da aynı tedavinin uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Eralp, “Kolların ya da bacakların büyüme kıkırdağının, kaza ya da başka nedenler sonucunda zedelenmesi, kırıkların kötü kaynaması halinde, yapılan bir ameliyatla bacak ya da kolu, diğeriyle eşit uzunluğa getirmek mümkündür” dedi.
Kozmetik nedenlerle de bu tedaviye başvurulabildiğini anlatan Prof. Dr. Eralp, “Eğer hasta ihtiyaç için değil, daha iyi bir görüntüye kavuşmak için bu ameliyatı yaptırmak istiyorsa belirli bir süre psikiyatri uzmanları hastayı değerlendirip uygun bulduktan sonra kozmetik uzatmayı uygulanabilir” ifadelerini kullandı.
“CÜCELERDE BOY UZATMAYA 3-4 YAŞINDA BAŞLAMAK GEREKİR”
Cücelerde “boy uzatma” ameliyatlarına 3-4 yaşında başlamak gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Eralp, tedavi sürecinde kol ve bacaklardaki altı kemiği uzatmaya çalıştıklarını, ameliyatın teknik zorluklar içermesi nedeniyle erken yaşlarda başlanmasının önemli olduğuna dikkati çekti. Uyluk, kaval kemiklerinin yanı sıra kol kemiklerini de uzattıklarını belirten Prof. Dr. Eralp, şu noktaların altını çizdi:
“Belli aralıklarla yapılan boy uzatma ameliyatları sonrasında 150 santimetreye kadar boy uzatmak mümkün oluyor. Her bir kemiği uzatabilmek için en az 3 ameliyat yapıyoruz. Aynı anda birkaç kemik birden uzatılıyor, sağ ve sol aynı anda uzatılabiliyor. Birçok kemiği aynı anda uzattığımız için yürümeleri zor olabiliyor. Hastanede biraz daha fazla yatırıp fizik tedavi ile yürümelerini kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Uzatma cerrahisi hekim için de hasta için de zor ancak titizlik ve yakın iş birliği ile başarıya rahtça ulaşılabilen bir süreç.”
KEMİĞİ KENDİ KENDİNE UZATAN ÇİVİ
Boy uzatma ameliyatlarında kullanılan teknoloji ve aletlerde de son yıllarda büyük gelişmeler olduğunu belirten Prof. Dr. Eralp, ileri teknoloji sayesinde artık vücutta kemiğin içinde kalan ve kemiği uzaktan kumanda ile kendi kendine uzatan cihazlar üzerinde çalışıldığını anlattı. Bu tür cihazların kullanımı konusunda özel eğitim almak gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Levent Eralp, söz konusu çiviyi kullanma eğitim ve yetkisine sahip olduğunu, bu çiviyi kullanarak10′dan fazla hastayı ameliyat ettiklerini ifade etti.
Dünya üzerindeki tüm uzatma tekniklerini mesleki uygulamalarında kullandığını açıklayan Prof. Dr. Levent Eralp, bu tekniklerin tamamının eğitimini aldığını vurgulayarak tedavide kullanılan üç yöntemi, “Dışardan takılan cihaz ile boy uzatma (eksternal fiksatör, ilizarov), kemik içine takılan çivi üzerinden eksternal fiksatör ile uzatma, kemik içine konulan uzaktan kumandalı, kendi kendine uzayabilen çivi ile uzatma” şeklinde sıraladı.
“HER GÜN 1 MİLİMETRE UZATMA YAPILIYOR”
Kemiklerde düzeltme ya da uzatmaya yönelik girişimler ile her gün 1 milimetre uzatma sağlandığını belirten Prof. Dr. Eralp, “Sürecin yavaş, kontrollü ve sürekli hekim kontrolünde gerçekleşmesi önem taşıyor. Özellikle 4 santimetreyi geçen uzatma ameliyatlarında hekimin bu konuda çok tecrübeli olması şarttır” şeklinde konuştu.
Kötü kaynayan kırıkların ya da doğuştan kemik eğriliklerinin tedavisinde de boy uzatmaya benzer cihaz ve tekniklerin kullanıldığına değinen Prof. Dr. Levent Eralp, ameliyatta kemik eğrilikleri düzeltildikten sonra, kemiğin içine yerleştirilen çiviler ya da kemiğin üzerindeki plak ve vidalarla sabitleme yapıldığını belirterek, “Kemiğe dışarıdan menteşeli cihazlar takılmakta. Her gün 1 mm ya da her gün 1 derece gibi düzeltme yapılabilmekte. Beraberinde uzatma da yapmak isteniliyorsa bu cihazlar çok uygundur. Vücut kemiklerin arasını yeni kemik dokusu ile doldurur. Her bir santimetrelik uzatma için 1-1,5 aylık bir sürenin geçmesi gerekir. Günümüzde bu amaçla bilgisayar kontrollü cihazlar da uygulamaya girmiş durumda” açıklamasını yaptı.
İHA
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.