->
Çok küçük çocukların kendi kendilerine spontan oyunlar başlattıkları doğru, ama şunu bilmeliyiz ki; bir çocuğun oyun yaratma konusundaki içgüdüsü, eğer ebeveyn çocuğun oyun yaratma sürecine katkıda bulunmuyorsa, yavaş yavaş yok oluyor…
BUNLARA DİKKAT!
Çocuğunuzun liderliğini izleyin:
Çocuğunuzla oyun oynamanın ilk adımı kendi fikrinizi empoze etmek yerine çocuğunuzun liderliğini, fikirlerini ve hayal gücünü takip etmektir. Biz anne-babalar, genellikle oyunun çocuklar için içgüdüsel bir şey olduğuna inanırız, yani bir yetişkinin yardımı olmadan da çocuğun kendi kendine oyun oluşturabileceğini düşünürüz. Bu nedenle de ebeveynlerin çocuklarıyla oyun oynaması çok önemli! Siz de; ‘Al çocuğum oyuncaklarını kendi kendine oyna!’ demeden önce, Uzman Psikolog-Pedagog Sinem Olcay’ın önerilerine kulak verin. Çocuğunuza herhangi bir şey öğretmeye çalışmayın
Onun yerine, çocuğunuzun hareketlerini taklit edin ve onun size söylediklerini yapın. Kısa zaman sonra göreceksiniz ki, siz arkanıza yaslanıp ona kendi hayal gücünü deneyimleme fırsatı verdiğinizde oyunla daha çok ilgilenmeye ve daha yaratıcı olmaya başlayacak.
Hızınızı ona uydurun:
Küçük çocuklar oyun oynarken, aynı aktiviteyi tekrar tekrar yapma eğilimindedir. Çünkü çocuklar kendi becerilerine güvenmeyi başarabilmek için aynı şeyi pek çok kez tekrarlamaya ihtiyaç duyar. Eğer henüz hazır değilken yeni bir şeyi denemeye itilirlerse kendilerini yetersiz hissedebilir ya da hayal kırıklığına uğrayıp ebeveynle oynamaktan vazgeçebilirler. O nedenle, oyunun hızını çocuğunuzun temposuna uygun hale getirdiğinizden emin olun. Hayal gücünü kullanabilmesi için ona bolca vakit verin. Sadece sıkıldığınız için onu zorlamayın. Oyunun temposunu çocuğunuza uydurmak çocuğunuzun dikkat süresini genişletecek ve tek bir aktiviteye belli bir süreliğine odaklanmasını teşvik edecektir.
İpuçlarına duyarlı olun:
Çocuğunuzla oynarken size verdiği ipuçlarını takip edin. Eğer yap-boz yapmakla ya da her hangi başka bir oyunla ilgilenmiyorsa, çocuğunuzun yapmayı istediği bir aktiviteye geçin. Ona periyodik olarak yeni aktiviteler sunabilirsiniz ve ilgi gösterdiğinde destekleyici şekilde ona karşılık verebilirsiniz. Eğer oynadığınız kart oyunu sinema bileti satmak, fırlatma oyunu gibi tamamen başka bir şeye dönüşürse, endişelenmeyin.
Güç mücadelesine girmeyin:
Pek çok ebeveyn farkında bile olmadan çocuklarıyla bir rekabet ilişkisi kurar. Oyun oynarken çocuklarına oyunu kuralına göre oynamayı ya da kaybetmeyi öğretme gereği duyarlar ya da oyunda kendilerine düşen kısmı o kadar iyi yaparlar ki, çocuğun kendini yeterli hissedebilmesine fırsat vermezler. Oyunun temel amacı, onun kendini yeterli ve bağımsız hissetme duygusuna katkı sağlamak, çocuğa kontrol ve gücü ele almak için uygun fırsatı vermektir. Çocuklar yetişkinlerle etkileşimlerinde bu şanslara çok az sahip olurlar. Oyun, kontrolü çocuğa vermenin ve kendi kurallarını uygulamasının güvenli olduğu tek zamandır.
Fikirlerini ve yaratıcılığını övün:
Oyun oynarken onu yargılamayın, düzeltmeyin ya da onunla zıt gitmeyin. Önemli olan şey çıkan ürünün ne olduğu değil, çocuğunuzun yaratıcılığı ve deniyor olmasıdır. Çocuğunuzun fikirlerini, düşüncelerini ve davranışlarını övmenin yollarını bulmaya çalışın. Odaklanma, kararlılık, problemi çözmek için çabalama, yaratıcılık, duygularını ifade etme, işbirliği yapma, motivasyon ve özgüven gibi birçok beceriyi övebilirsiniz.
Açıklayıcı yorumlar yapın:
Genelde ebeveynler oyun oynarken arka arkaya sorular sorar: ‘Bu hayvan ne?’, ‘Kaç tane beneği var?’ , ‘Nereye gidiyor?’ Böylece ebeveynler çocuğun öğrenmesine yardımcı olduklarını düşünürler, ama bu yaklaşım genelde tam tersi etki yaratır. Çocuklar daha kapalı, sessiz ve özgürce konuşma konusunda çekingen hale gelirler. Oyunuyla ilgili olduğunuzu göstermek için çocuğunuzun ne yaptığı hakkında destekleyici yorum ve açıklamalar yapmalısınız.
Problemi tek başına çözme becerisini teşvik edin:
Bazen ebeveynler yardımcı olmaya çalışırken, çocukların nasıl problem çözüleceğini ve kendi başına oyun oynanacağını öğrenmesini zorlaştırırlar. Ebeveynin çok fazla yardım etmesi ya da işin tamamını üstlenmesi çocuğun kendine güven hissini azaltır ve yetişkine bağımlılığı teşvik eder. Çocuğunuza onun için yap-bozun tamamını yapacağınızı söylemek yerine, birlikte yapmayı önerin. Sadece ihtiyacı olan kadar destek verin ve yap-boz üzerinde çalışmaya devam etmesi için onu övün. Bir başarı hissi yaşamasına imkan vermeyecek kadar çok yardım etmeyin.
OYUNLA İLGİLİ BİRKAÇ UYARI
Oyun sırasında çocuğunuzun uygunsuz şeyler yapacağı zamanlar olabilir. Eğer davranışı görmezden gelmeniz mümkünse, kafanızı çevirin ve çok çekiciymişçesine başka bir oyuncakla oynamaya başlayın. Çocuğunuz uygun bir şekilde davranmaya başlayınca ona yeniden ilgi göstermeye başlayabilirsiniz. Eğer davranış görmezden gelemeyeceğiniz kadar kötüyse ‘Oyuncaklarını atacaksan, oyunu durdurmamız gerekir’ gibi bir cümleyle oyunu bitirin. Bazen ebeveynler çocuklarıyla oyun oynamaya direnç gösterirler, çünkü oyunu bitirmek istediklerinde büyük bir mızmızlanma yaşanacağından emindirler. Bunun çözümü, çocuğunuzu oyunun bitişine önceden hazırlamaktır. Oyun zamanının bitmesinden 5 dakika önce şöyle diyebilirsiniz: ‘5 dakika sonra ben oyunu bırakacağım.’ İtiraz ya da protestoları görmezden gelmeniz ve başka bir şeye odaklanarak çocuğunuzun ilgisini kaydırmanız önemlidir. 5 dakika sonra ‘Şimdi oyunu bitirme zamanı. Seninle oyun oynamak çok hoşuma gitti’ demeli ve itirazları görmezden gelmelisiniz. Çocuğunuz daha uzun süre oynamak için sizi manipüle edemediğini bir kez öğrendi mi itirazlar yok olacaktır. Ayrıca, her gün düzenli olarak oyun vaktiniz olduğunu fark edince, yarın yine sizinle oynayacağını bildiğinden itiraz etmeye daha az ihtiyaç duyacaktır.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.