->
Bu nedenle hemen her konuda olduğu gibi korku konusunda da dengeyi iyi ayarlamak ve çocukluktan itibaren korkularımız konusunda bilinçli ve dengeli olmak gerekiyor. Çocuğunuz eğer aşırı korku duyuyorsa bunu düzene sokmak tabii ki anne-babanın görevidir. Ama çocuğunuzun korkularıyla alay ederek, baskı yaparak onu bu durumdan kurtaramazsınız.
Korku herkesin zaman zaman hissettiği bir duygu. Özellikle çocukluk çağında korkular yenilmezse bu ileride yetişkinlikte de kişinin peşini bırakmıyor. Korku insanı tehlikeli durumlara karşı hazırlıklı hale getiren ve bir çok durumda kişiyi koruyan bir duygu, ancak korkularımız çok aşırı ve yersiz ise bize hayatı çekilmez bir hale getirebilir
Bu yüzden ailenin çocuğun korkularına karşı yaklaşımı son derece önemli. Korku bebeklik döneminden başlayıp 4 yaşında doruğa ulaşıyor. Bu dönemde çocuk yeni karşılaştığı her şeye karşı ürkek davranarak korkabiliyor. Ailelerin çocuklarını korkutmak için kullandıklatı bazı kelimeler ise ileride çocukta büyük sorunlar yaratabiliyor. Yemezsen seni iğneciye götürürüm , Köpek geliyor gibi sözler zamanla çocukta bu kişi ya da nesnelere karşı korkunun yerleşmesine neden oluyor. Korkuları ile alay edilen çocuk ise içe kapanık, mutsuz ve huzursuz oluyor.
AİLELER DİKKAT!
Çocuğunuzun korkularına alaycı yaklaşmayın. Niçin korktuğunu öğrenin. Genellikle korku duygusu ortaya çıktığında ailelerin erkek çocuk korkar mı, koskoca adam olacaksın gibi yaklaşımları, korkuyu azaltmaz, aksine besler.
Korkularından dolayı çocuğu ayıplamaktan, utandırmaktan kaçınının. Zorla korktuğu şeyin üzerine gitmesi için baskı yapmayın. Çivi çiviyi söker diye harekete geçmeyin. Karanlıktan korkan bir çocuğu, karanlık odaya sokmaya kalkışmak daha da korkmasına neden olur. Bunun yerine odaya onunla birlikte girin, alışmasını sağlayın.
Çocuğunuz köpekten korkuyorsa yavru bir köpeği okşayarak zararsız olduğunu anlatmakla işe başlayın.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.