->
Her yıl yeniden suç işleyebilecek 100.000 leri bu damgaları yemekten kurtarmak için toplumca belirli önlemler almak zorundayız.
Her yıl ortalama 100.000 çocuğa suç işlemektedir.
Korunmaya muhtaç çocuklara kurum içinde yapılacak rehberlik, okullarda rehberlik ve aileye rehberlik bu önlemin temelini oluşturmaktadır. Korunmaya muhtaç çocuklar kimlerdir? Diye soracak olursak; beden, ruh ve ahlak gelişmesi ve şahsi güvenlikleri tehlikede olan, ona veya babasız, ona babası belli olmayan ya da onlar tarafından terkedilmiş, ihmal edilen, fuhuş, dilencilik, alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanma gibi her türlü sosyal tehlikeler ve kötü alışkanlıklara karşı savunmasız bırakılan ve başıboşluğa sürüklenen çocuklardır cevabını alırız.
Islah ve cezaevlerindeki çocuklar ve yurtlarda korunmaya alınmış çocuklar için kurumsal hizmetlerin yanı sıra, kurum dışı hizmetlerin örgütlenmesi, bu çocukların meslek sahibi yapılması gibi önlemler büyük önem taşımaktadır
(Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Karun’un 3. maddesine göre)
Korunmaya muhtaç çocukların bakımı ve korunması, beslenme, barınma ihtiyaçları yuva veya yurtlarda giderilmektedir. Ölüm, boşanma, mahpusluk terk veya hastalık gibi sebeplere anne- babasından birini veya her ikisini kaybeden çocuğun korunmasına Sulh Hukuk Mahkemeleri’nce karar verilip kurumlara yerleştirilir.
Kurum bakımı yanı sıra ülkemizde korunmaya muhtaç çocuklar için diğer bakım şeklide koruyucu aile ve evlat edinmektir.
Koruyucu aile yanında yetişen çocuğa kıyasla herhangi bir kurumda yetişen çocuğa kıyasla daha sağlıklı geliştiği yapılan araştırmalar sonucu elde edilmiştir. Koruyucu aile sistemi, çeşitli nedenlerle kendi aile çerçevesinden uzaklaşmış yada yasal olarak uzaklaştırıla çocuğun duygusal, sosyal ve eğitim ihtiyaçlarını karşılayabilecek güvenilir bir aile yanına yerleştirilmesi işlemidir.
Çocuk koruyucu bir ailenin yanına yerleştirilerek henüz suç işlemeden, suç işleyebilecek bir potansiyeli ortadan kaldırıp koruyucu önlem alınmış olmaktadır.
Anne-babasız olan ya da sokağa terkedilmiş bulunan çocuğun bakımı söz konusu olduğunda kurum bakımı yani çocuk yuvaları var bakımevleri akla gelir. Yalnız kurum bakımında en önemli sakınca çocuğun aileden, özellikle anneden yoksun oluşudur. Çocuk sevgiye, şefkate, fiziki ve duygusal ilgi ihtiyaca gereksinim duymaktadır. Yuvalarda çocuk, bir çok çocukla ilgilenmekte ve günün belirli saatlerinde değişen farklı bakıcılar tarafından bakılmaktadır. Yine bu tür kuruluşlarda çocuklar adeta dış dünya ile ilişkileri kesilmiş durumdadır. Toplumla ilişkileri oldukça sınırıdır.
Bu yüzden buralarda yetişen çocuklarda kişilik, ve davranış bozuklukları meydana gelebilmektedir. Yuvalarda bir takım düzeltmeler, önlemler alınmalıdır. Mümkün olduğu kadar aile hayatına benzetmek gerekir. Çocuklar 10 kişiyi geçmeyecek şekilde gruplara ayrılarak bir bakıcı anne yönetiminde verilmeli, büyük yapılar yerine ayrı ayrı ev yada daireler oluşturularak bir tür doğal aile ortamı meydana getirilmelidir. Yine çocuk yuvalarında çalışan kişilerin çocuk sever, fedakar ve sabırlı olması gerekir. Çocuklara annelik-babalık yapabilecek özellikte olması gerekir.
Çocuğun evden kaçmaması için anne-babanın tutum ve davranışları olöalıdır?
Çocuk evde isteğine, sevildiğine kendisine değer verildiğine inanmalıdır. Sevgi ve şefkat çocuk için bütün oyuncak ve hediyelerden daha üstündür.
Anne-baba, kardeşler arasında ayrım yapmamalıdır. Çocuklara eşit davranmalı, kıskançlık doğuracak davranışlardan sakınmalıdır.
Çocuktan kabiliyetinin üstünde büyük başarı ve beceriler beklenmemelidir. Elde ettiği başarılar küçük gösterilmemeli, tüm başarıları takdir görmeli ve daha fazlasını yapması için teşvik edilmelidir.
Anne-baba birbirine karşı anlayışlı olmalı, problemlerini kavga ile halletme yolunu seçmemelidir. Çocukların yanında özellikle tartışmaktan kaçınmalı, kavga edilmemelidir.
Arkadaş baskısından çocuğu kurtarmak için nasıl bir yol takip edilmelidir?
Örneğin topluca anlaşarak dersten kaçan ve sonunda okuldan ayrılan ve sonuçları çok kötü olan durumlar söz konusudur. Çocuğun böyle durumlarda arkadaşlarına uymaması, onları uyarması istenmelidir. Fakat burada çocuğun arkadaşlarından tamamen kopmaması da önemlidir. Bu nedenle çocuğa baştan arkadaşlarını iyi seçmesini önermeli, arkadaşlarıyla bozuşmadan kendisinin iyi davranışlarda bulunması istenmelidir.
Çocukta iyi özellikler oluşturmak için nasıl bir radyo-televizyon yayını Geredelidir?
Radyo-televizyondaki çocuklara yenilik yayınların, çocuklardaki iyi duygu ve eğilimleri kuvvetlendirici, geliştirici, kötü duygu ve eğilimleri ise bastırıcı, kontrol altına alıcı, iyiye yönlendirici özellikte olması şarttır. Çocuklara, kötü alışkanlıklara sahip film kahramanları seyrettirmeleri yerine, iyi örnekler nasılsa, çocuk da onlara özenerek, o örneklerdeki kahramanların yaşantısını benimseyerek ve zamanla onlar gibi olacaktır.
Bu nedenle radyo-televizyonda içki, sigara-uyuşturucu kullanımlarının yer aldığı, cinsiyetin tahrik edildiği, şiddet unsurunun ağırlıkta olduğu film ve yapımlar yerine sevgi, şefkat, merhamet, doğruluk, yardımseverlik, adaletçilik, haksızlıktan nefret konularını içeren yapımlara ağırlık verilmelidir.
Olumsuz yönde etkilenmemesi ve suça yönelmemesi için anne-baba-öğretmenin, çocuğun okuyacağı kitaplarla ilgili tavrı nasıl olmalıdır?
Çocuk okuduğu kitaplardaki benimsediği kahramanlara kendisini benzetmeye ve onların özelliklerine sahip olmaya çalışır. Kendini okuduğu kitabın kahramanının yaptığı hareketlerden etkilenerek kendi de aynı hareketleri yapma arzusu duyar.
Gelişim dönemlerine göre çocukların ilgisini çeken kitaplar çeşitlidir. Hangi kitap olursa olsun çocuğa kitap okuma alışkanlığı kazandırması açısından yararlıdır.
Anne-baba öğretmen çocuğun okuyacağı kitapların kahramanlarının ahlaklı, dürüst olmasına aksi tür kitapların eve sokulmamasına özen göstermeleri gerekmektedir. Hiç olmazsa ortalık yerde bırakılmamalıdır. Çünkü çocuk kendini onlarla özelleştirmekte, iyiyle kötüyü değerlendirecek tecrübeye sahip olmamaktadır.
Nasıl kitaplar okumalıdırlar?
Çocuğun hayatın herhangi bir yönünü tanımasına, kişiliğinin gelişmesine katkıda bulunmalıdır.kahramanlar normal insanlardan biraz farklı olmalı ama, insan özelliklerinden soyutlanmış tarzda olmamalıdır.
Konular öğretici, düşündürücü olmalı, ilgi çekici tarzda ve anlaşılır bir dilde yazılmış olmalıdır. Özgür düşünceli insan yetiştirme amacı taşımalıdır.
Çocuğun hırsızlık yapmasını önlemek için ne gibi tedbirler almak gerekir?
Çocuğa bir şeye sahip olmanın anlamını ve başkalarına ait olan şeylerin alınmayacağını öğretmek gerekir. Çocuğun eşyalarını, ondan müsaade olarak başkalarına vermelidir. Böylece çocukta başkalarının eşyalarını onların izinleri olmadan alınmayacağı fikri oluşacak ve mülkiyete saygı duygusu gelişecektir.
Çocukların ihtiyaçları asgari de olsa zamanında karşılanmalıdır. Çocuk arkadaşları arasında mahcup düşmemek yada beğeni kazanmak gibi amaçlarla bazı istediği ihtiyacı olduğu şeyleri hırsızlık yaparak temin etmeyi düşünebilir.
İlkokul sıralarında çocukların gözleri birbirlerinin eşyalarında, kalem ve silgilerinde kalır. Çocuk izinsiz olarak arkadaşlarının kalemini veya başka bir eşyasını eve getirebilir. Anne babasına bunu parasıyla aldığını, bulduğunu, arkadaşından aldığını ya da değiş-tokuş ettiğini söyleyebilir. Bu durumlarda anne-babanın- konunun üzerine hassasiyetle durması ve aldığı eşyayı arkadaşına geri verdirmesi gerekmektedir.
Çocuğun hırsızlık yaptığını gören yada öğrenen anne-baba öğretmen başkalarına teşhir etmeden, olayı kimseye duyurmadan onunla konuşmalı yaptığı hareketinin kötü olduğuna ve böyle bir hareketi yapmaması gerektiğine onu inandırmalıdır.
Hırsızlık alışkanlık haline gelmiş ve kleptomani şeklini almışsa bu durumda yapılması gereken, çocuğu bir psikolağa götürmektir.
Çocuklarda sadistlik duygularının oluşmasını önlemenin ve sadistliği düzeltmenin yolları nelerdir?
Çocuklara karşı sadistçe bulunmamalıdır. Sevilmeli, ilgi göstermeli, onlara şefkatle muamele edilmelidir. Ancak çocuklar, onlara acı vererek, eziyet edilerek sevilmemelidir bazı insanlar çocukları -sözün ona- öyle severler ki, onları ağlatmadan bırakamazlar.
Çocuklar çevresinde sadizim örnekleri görmemelidir. Eğer çocuk, hayvan ya da insan olsun canlılara eziyet edilen bir ortamda büyürse, kendiside bu tür davranışlara yönelebilir. Çocukta bu tür davranışlar görülüyorsa ona hemen müdahale edilmeli ve gerekli açıklamalar yapılmalıdır.
Çocuğun televizyondan vahşet filmleri izlemeleri engellenmelidir. Kendisine göre bir program olmadığı açıklanmalıdır, oyun oynaması, ders çalışması teşvik edilmeli ya da televizyon kapatılmalıdır.
Çocukların uyuşturucu madde kullanmalarını önlemek için neler yapılmalıdır?
Anne-baba uyuşturucu bağımlısı ise bundan kurtulmanın yollarını aramalı, çekinmeden bir kliniğe başvurulmalıdır. Çocuk anne-babasını kendisine model almakta ve yapmakta oldukları iyi-kötü tüm davranışları ayırt etmeden tatbik etmektedir.
Çocuklar zevk, eğlence, zengin olma düşüncesiyle sorumsuz yetiştirilmemelidir. Çocuklara bir hedef göstermeli, ancak bu hedef sadece maddeye yönelik olmamalı, dini ve milli duygularını geliştirmesine yönelik olmalıdır.
Arkadaşların iyi özelliklere sahip çocuklardan seçmesi teşvik edilmeli, kimlerle arkadaşlık kurduğu araştırmalı ve diskotek, bar, pavyon gibi yerler gitmesine fırsat verilmemelidir.
Suçluluğu önlemek için alınabilecek önlemleri özetleyecek olursak;
1) Gözetim altında bulundan küçükler ile, denetime tabi korunmaya muhtaç küçüklerin;
a) kendilerinin kuvvetli ve zayıf yönleriyle tanımalarını, davranışlarını değerlendirmelerini, gerçekçi bir benlik kazanmalarını sağlamak,
b) sosyal ve psikolojik gelişimlerini ve çevreye uyumlarını kolaylaştıracak ortamları hazırlamak,
c) bünyelerinde meydana gelen fiziksel, psikolojik değişiklikler ile çevrelerinde meydana gelen sosyal değişiklikleri kavrayabilmelerine ve bu değişikliklere uyum sağlayabilmelerine yardımcı olmak,
d) davranışlarını denetlemede bir iç kontrol gücü kazanmalarına yardımcı olmak,
e) her türlü sorunların objektif olarak görebilmelerine ve bunlara uygun çözümler bulmalarına yardımcı olmak,
f) toplumun kural ve değerlerini tanımalarına ve bunlara uymalarına yardımcı olarak, toplumun değer ve beklentilerine uygun bir kimlik kazanmalarını sağlamak,
g) her türlü ihtiyaçlarını temin bakımından mesleki yetişmelerini gerekli eğitim ve öğretimlerinin yapılmasını sağlamak suretiyle yeteneklerini geliştirmek.
2) Gözetim altında bulunan küçüklerin, suç işleme nedenlerinin gerçek kökenlerine inerek, bunları ortadan kaldırmak için gereken tedbirleri almak.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.