->
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Duygudurum Bozuklukları Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü Prof.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl 100 milyon kişinin depresyon hastalığına yakalanıyor.
NTV
İstatistiklere göre, yılda 100 milyon kişi depresyona yakalanıyor. Dr. Ama depresyon gezmekle geçmiyor.
Kronikleşme ve yineleme oranı yüksek olan hastalık için uzmanlar, ‘Erken tedavi önemli, depresyon gezip dolaşmakla, sohbet etmekle geçmez’ diyor
Ömer Aydemir, depresyonun kişinin üzüntü ve stresinden çok öte bir durumu ifade ettiğini söyledi.
Depresyonun üzüntüyle başlamasına karşın, hayatın her alanına yayıldığını belirten Aydemir, şöyle konuştu: ”Depresyon gezip dolaşmakla, sohbet etmekle geçmeyen, süreklilik arz eden bir hastalıktır. Her 10 erkekten 3′ü, her 4 kadından 1′i depresyon hastalığıyla karşı karşıya. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, her yıl 100 milyon kişi depresyon hastalığına yakalanıyor. 30-44 yaşları arasında görülmeye başlayan depresyon, 45-65 yaş aralarında daha sık görülmeye başlar. Depresyon hastalarında, ilgi ve istek yitimi, uyku değişikliği, iştah ve kilo değişimi, yorgunluk, bitkinlik gibi birçok belirtileri görülür. Dikkat eksikliği, unutkanlık ve birçok duygunun körelmesine sebep olabilir.
Depresyon hastaları arasında intihar vakaları çok sık görülür. Depresyon pek çok organın çalışmasına engel olduğu için ağrılara ve bitkinliğe neden oluyor. Kadınlar risk grubunda yer alıyor. Boşanmış, sosyal desteği olmayan, yalnız yaşayan kadınlar önemli bir risk grubunu teşkil ediyor. Geniş ailelerde daha az görülmesine karşın depresyonun şiddeti bu aile bireylerinde daha şiddetli bir halde ortaya çıkabiliyor.”
“HER MORAL BOZUKLUĞU DEPRESYON DEĞİLDİR”
Aydemir, depresyon hastası sayısını bir buz dağına benzeterek, hastalığın belirtilerinin hekime başvuran kişilerden elde edilen sonuçlar ile belirlendiğini, buz dağının suyun altında kalan kısmındaki, hastalık için herhangi bir hekime başvurmayan hasta sayısının oranının yüzde 80 olduğunu belirtti.
Her moral bozukluğunun hastalık olmadığını da kaydeden Aydemir, ”Gündelik mutsuzluklar tıbbileşmiş durumda, moral bozukluğundan dolayı hekime başvuranlar oluyor. Bu önemli bir durum fakat her moral bozukluğu depresyon hastalığını ifade etmiyor” diye konuştu.
İLAÇ TEDAVİSİ NE KADAR ETKİLİ?
Depresyonun kronikleşme ve yineleme oranının yüksek olduğunu belirten Aydemir, ”Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, her yıl 100 milyon kişi bu hastalığa yakalanıyor. Tedavisinde, ilaç, psikoterapi, destekleyici yaklaşım ve hastalık hakkında bilgilendirme gibi yollar kullanılıyor. Anti-depresanlar hakkında çıkan spekülasyonlar önemli değil, hasta hekiminin tavsiyelerine uymalı. Fakat bu ilaçların orta ve hafif dereceli depresyonlara iyi gelmediği tespiti doğrudur” dedi.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.