->
Üstelik hastalık ne kadar uzun sürerse bu bozulma da o denli ağır hale gelir. Ortada belirli bir neden yokken kişinin üzüntülü, karamsar, tahammülsüz hissetmesi çoğu zaman çevresindekiler için anlaşılır değildir.
Depresyon, sadece hastanın kendisi üzerinde değil çevresi üzerinde de, baskı yaratabilir.
Hastalığın isteksizlik, neşesizlik, zevk alamama gibi belirtileri nedeniyle sosyal ilişkilerde de bir bozulma olur. Bu hastalık, beyindeki metabolizmanın belli bir bozukluğundan doğar. Depresyondaki bir kişinin yakınlarının öncelikler bu durumun hastalık olduğunu kabul etmeleri gerekir
Hastalanan kişi ise bu bozukluğun meydana gelmesinden sorumlu değildir. Bu sebeple hastalıktan dolayı utanmak, suçlanmak ya da hastanın kendisini suçlamak doğru olmaz.
Hasta yakınları çoğu zaman ne yapacağını bilmez halde yardım için çırpınırlar. Öncelikle yapmaları gereken hastayı doktora gitmeye ve ona rahatsızlığını ayrıntılı bir şekilde anlatmaya ikna etmektir. Depresyon tedavisi mümkün olan bir hastalıktır ancak tedavi zaman ister. O sebeple sabırlı ve anlayışlı olmak gerekir. Hastalığın doğası gereği karamsar ve umutsuz olan depresyonlu kişiye umut verici sözlerle yaklaşmalı, durumun tedavisinin mümkün olduğu sık sık hatırlatılmalıdır. Tedavinin ilk haftalarında düzelme olmaması hastanın umutsuzluğunu artırabilir. Psikiyatrik ilaç tedavilerinin etkilerinin çoğu zaman iki üç haftadan sonra ortaya çıktığı gerçeğini sık sık hatırlatın. İsteksiz, hiçbir şeyden zevk almayan hastanın neşelenmesi, onun hoşuna gitmesi için onu aktivitelere zorlamak doğru olmaz. Bu durumda planlanan aktiviteyi enerji kaybı ya da isteksizlik nedeniyle gerçekleştiremeyen hasta kendisini aciz ve beceriksiz hissedebilir. Onu yük altına sokmayacak kısa gezintiler gibi tekliflerde bulunun ancak ısrar etmeyin. Tedavisi ilerledikçe hastanızın enerjisi isteği yerine gelecek, tekliflerinize daha sıcak bakacaktır.
Antidepresan ilaçlar yıllar boyunca kullanıldığında bile bağımlılık oluşturmazlar. Modern tıbbın kullandığı antidepresanlar uyutarak sorunları unutturan ilaçlar değildir. Beyindeki bozulan metabolizmayı düzelterek depresyon belirtilerinin azalmasını sağlar. Depresyon kişinin kendi kendine yenebileceği bir durum değildir. Bu sebeple “ilaçlar bağımlılık yapar, kullanma, kendi kendinin doktoru ol” gibi önerilerde bulunmanız hastanın durumunu kötüleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Çağdaş tıbbın sağladığı imkânlar sayesinde depresyon hastalarının
başarıyla tedavi edilmeleri mümkün olmaktadır. Kullanılan tedavi hastaya uygun olduğu takdirde, depresyon birkaç hafta veya ay içerisinde düzelmeye başlar. Ancak depresyon genellikle haftalar veya aylar süren bir gelişmenin sonucu olarak ortaya çıktığından, tedavisi de elbette zaman ister. Sadece bir kaç gün içinde çabucacık iyileşme ihtimali olmadığı için sabırlı olmanız gerekir. Depresyon o kadar yaygın bir hastalıktır ki, hemen hemen her ailede depresyon hastası olan bir kişi olduğunu söyleyebiliriz. Ancak hasta, hekim ve ailenin işbirliği yapması ile bu hastalığın tedavisinde başarı şansının yüksek olduğunu unutmamak gerekir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.