->
A.A
Çağın hastalığı ve gün geçtikce sayısı artan Alzheimer hastaları doktora gitmiyor ve aileleri götürmüyor.
Alzheimer olanların erken teşhis ve ilaç tedavisi görmesinin yararlarına dikkati çeken Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı olan Dr.
Ne zaman hasta, evin içinde saçma sapan davranışlar sergileyip, pijamasını çıkarıp sokağa çırılçıplak fırlıyor o zaman alzheimer farkediliyor.
Önce belli belirsiz bir unutkanlıkla başlayan ve yıllar geçtikçe ağırlaşan alzheimerın en önemli belirtisi unutkanlık olarak biliniyor. Mustafa Serkan Eröz, “Aile hastaya, ‘yaşlıdır, unutması normaldir’ gözüyle bakıyor. Hasta, bu durumda getirilincede iş işten geçmiş oluyor” dedi
Sinsi ilerleyen bir hastalık olarak bilenen ve 60 yaş üzeri insanlarda görülen alzheimer geç farkediliyor. Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Mustafa Serkan Eröz, hastalığın kadınlarda erkeklere oranla iki kat dafa fazla görüldüğünü ve ailede daha evvelki bireyin annesinde, babasında, dedesinde bu tür rahatsızlık varsa görülme olasağılı normal bireylere göre 4 kat daha fazla arttığını söyledi.
Unutkanlığa, insanların normal olarak yaklaştığını söyleyen Dr. Eröz, “Alzheimer hastalığı 60 yaş üzeri başlar. En başta unutkanlıkla başlıyor. Kişi oğlunun ismini, az evvel neler yediğini unutabiliyor. Günleri karıştırıyor. Ama sorarsanız kişi askerlik anısını çok rahat anlatabiliyor. Yakın dönemle ilgili şeyleri unutuyor. Erzurumdan konuşacak olursak unutkanlığa insanlar normal olarak yaklaşıyor.
Yani bir yaşlının unutkanlığının başlaması, ya bu işte yaşlıdır unutkanlığı bundandır diyorlar. Dolayısıyla bunun hastalık oluduğunu aile bireyleri çok geç farkediyor. Ne zaman fark ediliyor hastalık. Mesela erkek hastalarda çok ciddi cinsel davranış bozuklukları olabiliyor. Kişi evde bulunan gelinine kendi kızına ya da torunlarına, cinsel yönden toplum tarafından ayıp olarak karşılanabilecek davranışlarda bulunabiliyor.
Hezeyanlara kapılabiliyor. Kendisini öldüreceklerini MİT’in, FBI’ın, polisin, gizli örgütün takip edeceğini söyleyebiliyor.Ya da kendi eşyalarının çalındığından bahsedebiliyor. Ne zaman hasta, evin içinde saçma sapan davranışlar sergilemeyip, pijamasını çıkarıp sokağa çırılçıplak fırlıyor o zaman alzheimer farkediliyor.
Dolayısıyla bu şekilde de olduğunda aile paniğe kapalıp bizlere getiriyor. Hasta, bu durumda getirilincede iş işten geçmiş oluyor. Ama belli bir dönem dışında hastanın gidişatı takip edilse bize en başından getirilse hastalığı teşhis etsek, ondan sonra da bu hastalığın gidişatını yavaşlatan ilaçlar kullansak çok daha faydalı olacaktır” diye konuştu.
Alzheimer’ın başlangınıcının MR ile tesbit ediliceğini ve erken teşhis ile hastalığın ilerleyişini ve hastanın ve hasta yakınlarının hayatının karartmasına izin verilmeyeceğini anımsatan Dr. Eröz, “Erzurum için konuşacak olursak bizim demans hastamız yok. Bunama, alzheimer hastamız yok. Çünkü hasta getirilmiyor.
Burada bir araştırılma yapılsa muhtemelen hastalık görülmeyecek ya da çok az görülecektir. Bu sefer şey denilebilir Erzurum’da 2 bin metre rakımda yaşıyoruz. Yüksek kesimlerde yaşamak alzheimer hastalığın önlüyor gibi bir sonuç çıkacaktır. Buda tamamen insanları yanılgıya düşürür” dedi.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.