->
Bu sistemlerden birinin yetersiz çalışması durumunda insan fiziksel etkinliğe dayanamaz ve zorlandığında solunum güçlüğü çeker; yeterli kan ve oksijen alamayan, kalpte ya da kol ve bacaklarda ağrı ortaya çıkar.
Sağlıklı insanların (Örneğin sporcuların) ya da dolaşım sistemi hastalığı bulunan kişilerin fiziksel zorlanmaya nasıl tepki gösterdiği iyi bilinmektedir. Yoğun fiziksel etkinlik sırasında bile kapasitelerinin üst sınırına ulaşmadıkça solunum güçlüğü duymazlar.
Vücudun fiziksel etkinliğe uyum sağlaması kalp-dolaşım, solunum ve kas sistemlerinin ortak çalışmasının sonucudur.
EFORLU SOLUNUM TESTLERİ
Sağlıklı insanlar dinlenme sırasında rahatça ve farkına varmadan soluk alıp verirler. Bu kişilerde efor sırasında ortaya çıkan solunum güçlüğü birçok etkene bağlı olabilir. Buna karşılık kronik solunum sistemi hastalığı olanların eforlu (ergometrik) solunum testlerine nasıl ve hangi mekanizmalarla uyum gösterdikleri tam olarak bilinmemektedir
Basitleştirilecek olursa, bu kişilerde beyin, eforu algıladığı andan başlayarak solunum ve dolaşım sistemlerine daha fazla çalışması yönünde mesaj gönderir, ama bu organlardaki yetersizlik nedeniyle mesajlar yerine getirilemez. Solunum sisteminin güç harcama sırasında kullanılacak bir yedek kapasitesi vardır. Ama bu yedek kapasite çeşitli nedenlerle azalabilir ya da tam olarak kullanılamaz. Spirometri ve kan gazlarının incelenmesi gibi basit solunum -testleriyle bazı başka testler, vücudun efora uyumunu azaltan etkeni saptamaya yetmez. Bu durumda solunum ve dolaşım sisteminin sürekli denetlendiği daha karmaşık ergometrik testler uygu-
Kas işlevlerinin daha iyi anlaşılmış »e çok duyarlı aletlerin geliştirilmiş olduğu günümüzde, örneğin güç harcamaya bağlı olarak metabolizma gereksinimlerinin artmasıyla solunum ve dolaşım sisteminde ortaya çıkan en küçük değişiklikler bile saptanabilmekte ve efora uyumsuzluğun nedeni daha kolay anlaşılabilmektedir.
UYGULAMA KOŞULLARI
Eforlu (ergometrik) solunum testinin uygulanmasında karmaşık aygıtlar kullanılır. Testin öbür testlere göre en önemli üstünlüğü hastanın efora karşı azalmış olan uyumunun kökenindeki temel nedeni doğru saptayabiknesidir.
Test kalp ya da solunum sistemi kökenli solunum güçlüğünün hem nitelik, hem de nicelik olarak saptanmasının dışında, solunum sistemi hastalığının tipinin de belirlenmesine olanak verir.
Guç harcama şurasında solunum güçlüğü çekilmesinin birçok nedeni vardır. Ortamdan hücrelere hava taşınmasını sınırlayan bütün hastalıklar solunum güçlüğüne yol açar. Oksijenin akciğere ulaşması ve buradaki gaz alışverişinin ardından kan aracılığıyla hücrelere taşınması sürecindeki herhangi bir bozukluk solunum güçlüğünün nedenini oluşturabilir. Bu bozukluklar şöyle özetlenebilir:
– Akciğerler yetersizdir.
– Akciğer dolaşımı bozulmuştur.
– Kalbin pompalama gücü azalmıştır.
– Büyük (genel) dolaşımda bozukluk vardır.
– Solunum işlevi yeterince denetlenememekte ve biriken karbon dioksitin vücuttan atılmasında güçlük çekilmektedir.
Bütün bu durumlarda uygulanacak testte hastaya yaptırılacak efor nitelik ve nicelik yönünden iyi seçilmelidir. Efor testi vücudun güç harcamaya uyum sağlamak için kullandığı bütün sistemlerin sınanması olîırak kabul edilebilir.
Eforlu solunum testlerinin en çok kullanıldığı yerlerden biri de bazı adli tıp olaylarında akciğer hasarının saptanmasıdır. Hastaya daha önce spirometri ve kan gazlan incelemesi gibi testler uygulanmış ve sonuç normal çıkmış ya da çok ileri bir bozukluk saptan-mışsa eforlu solunum testinin uygulanması gereksizdir, çünkü bu iki durum sağlıkla hastalığın iki uç noktasını oluşturur. Birinci durumda kişinin sağlıklı, ikinci durumda da hasta olduğu açıkça bellidir. Eforlu solunum testi ise İki uç nokta arasındaki hastalara uygulanmalı ve hastalığın ağırlık derecesini ve kişinin çalışabilip çalışamayacağım saptamak için kullanılmalıdır.
UYGULAMANIN
SAKINCALI OLDUĞU
DURUMLAR
Test bazı durumlarda kesinlikle uygulanmamalıdır. Bunların başında gelen kalp hastalıkları şunlardır: – Yeni geçirilmiş akut miyokart enfarktüsü;
– genellikle enfarktüs öncesinde görülen tipte anjina pektoris;
– akut kalp kası (miyokart) ya da kalp dış zan (perikart) iltihaplan;
– ağır kalp ritmi bozukluktan;
– kulakçık-kanncık arası İleti bozukluk-lan (II. ve IH. derece);
– konjestif kalp yetmezliği (kalbin fazla kanla yüklenmesine ya da yüksek tansiyona bağlı);
– akciğer dolaşımında (küçük dolaşım) kan basıncı yüksekliği;
– şiddetli kansızlık. Testin ancak belirli koşullar altmda ve gerçekten gerekliyse uygulanabildiği durumlar ise şunlardır:
– aort kapağı darlığı;
– ana koroner atardamar tıkanıklığı;
– orta ya da ağır şiddette kan basıncı yüksekliği;
– hipertrofık kardiyomiyopati (kalp kasında aşın kalınlaşmaya bağlı hastalık).
Aynca test yalnızca solunum sisteminin incelenmesine yönelik olsa bile uygulanması sırasında dolaşım sisteminde bir sorun çıkması olasılığına karşı hasta sürekli elektrokardiyografiyle de denetim altmda tutulmalı, olağandışı bir durumun ortaya çıkmasına karşı hazırlıklı olunmalıdır. Test bütün kurallara uygun olarak uygulanırsa bu tür sorunlara ender rastlanır. Testin uygulanmasının sakıncalı olduğu öbür durumlar solunum sistemini ilgilendirir. Her türlü akut solunum sistemi hastalığında ve özellikle aşağıdaki durumlarda testin uygulanması sakıncalıdır:
– Yeni geçirilmiş akut akciğer embolisi (akciğer damarlarının pıhtıyla tıkanması);
– pnömotoraks (akciğer zarının iki katmanı arasına hava girmesi);
– akut akciğer enfeksiyonlan, akciğer ya da akciğer zan iltihaplan. Özellikle am-fizemli, çok önceden akciğer embolisi geçirmiş ya da gaz alışverişinde bir başka ağır bozulduğu olan hastalar test sırasında çok dikkatle izlenmelidir. Bu hastalarda teste bağlı olarak çeşitli dokulara giden oksijen miktan aşın ölçüde azalabilir.
UYGULAMA BİÇÎMİ
Eforlu solunum testi iki biçimde uygulanabilir: Bunlardan birinde hasta yürüyen bant üzerinde hareket ederek, öbüründe de jimnastik bisikletine benzeyen ergometre bisiklet pedalı çevirerek güç harcar.
İki testten hangisinin seçileceğine karar verilirken aşağıdaki noktalar dikkate alınır:
– Pedal çevirmede harcanan güç daha kolay denetlenebilir.
– Yürüyen bant vücudun çok çeşitli kaslarını çalıştırır.
– Yürüyen bant uygulaması hasta için daha kolaydır.
– Pedal çevirmede vücut ağırlığı testi etkilemez.
– Yürüyen bant uygulaması biraz daha pahalıdır. Ergometre bisikletle yapılan testte pedal hastanın cinsiyetine, vücut yapısına, klinik durumuna ve yaşma göre belirlenen bir hızla ağrrlaştırılır. Genellikle, pedalın ağırlığı ya da bandın hızı dakikada bir artınlır. Toplam test süresi hiçbir zaman 10-12 dakikayı aş-mamalıdır.
KLİNİK UYGULAMALAR
• Kalp yetmezliği – Test sırasında kalbin yeterli kan alamamasına bağlı olarak kalp bölgesinde ağnlann ortaya çıkması, buna nefes darlığının eklenmesi ve tansiyonun yeterince yükselmemesi kalp yetmezliğinin tipik belirtileri olarak değerlendirilebilir.
Kesin tam İçin sağ kalbe kateter yerleştirilir ve efor sırasında sol karıncıkta ortaya çıkan bozukluğun derecesi daha kesin ve dolaysız bir biçimde saptanır. Bu yöntem örneğin ekokardiyografide sol kanncık işlevinde bir azalmanın saptandığı, ama efor testi sırasında bu bölgenin İşlevsel kapasitesinin değişmediğinin görüldüğü, dolayısıyla tanıda kanşıklıklann ortaya çıktığı durumlarda da kesin tanı koyulmasını sağlar.
• Solunum sistemi hastalıkları – Efor sırasında nefes darlığının ortaya çıkması ve efora uyum gösterilememesi bütün kronik solunum sistemi hastalıklarında saptanan bulgulardır.
Özellikle hem dolaşım sisteminin, hem de solunum sisteminde yaklaşık aynı ağırlıkta bir bozukluğun bulunduğu durumlarda ayırıcı tanı amacıyla bu teste başvurulabilir. Böylece efora uyumsuzluğun asıl nedeninin kalp hastalığına mı, yoksa solunum sistemi hastalığına mı bağlı olduğu anlaşılır. Astımlı hastalarda ise her zaman sabit bir bulgu saptanamayabilir, çünkü bu hastalıkta bronş daralmasının nedeni kişiden kişiye değişir ve bazı hastalarda efora bağlı hiçbir daralma görülmezken, bazılannda efor sırasında ya da sonrasında daralma görülür.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.