->
Buna karşılık hava bu dalgaların yayılmasını yavaşlatır, kemikler ise hızlandırır; yayılma hızı havada saniyede yaklaşık 350 metreye düşerken kemiklerde saniyede 3.600 metreye ulaşır. Örneğin insan vücudunun yumuşak dokularındaki yayılma hızı saniyede 1.500 metredir.
EKOKARDİYOGRAFİ (KALP ULTRASONOGRAFİSİ)
Ekökardiyografi sesüstü (ultrason) dalgaların vücut dokularından geçerek bu dokulardaki yoğunluk farklılıklarına göre yansıma özelliğine dayanan bir yöntemdir.
Bu yöntem aracılığıyla kalbin bütün bölümleri (duvarları, bölmeleri, kapaklan) ve büyük damarlar (aort ve büyük atardamarlar) incelenebilir; aynca kanın bu yapılar içindeki akış hızı belirlenebilir.
Sesüstü dalgalar insan kulağıyla algılanamaz. Sesüstü dalgaların yayılma hızı, geçtiği ortama göre değişiklikler gösterir. Ama tıpkı ses dalgalan gibi bunlar da mekanik titreşimlerdir ve dalga hareketleri kurallan uyarınca yayılırlar
İnsan kulağının işitemediği sesaltı (infrason) ve sesüstü dalgalarla işitebildiği ses dalgalan arasındaki fark, bunların titreşim sıklıklarında, yani fre-kanslanndadrr. Sesaltı dalgaların frekansı 16 Hz’ten düşüktür (Hz kısaltmasıyla gösterilen hertz frekans birimidir ve saniyedeki titreşim sayısmı belirtir); sesüstü dalgalannki 20.000 Hz’ten yüksektir. Normal insan kulağı titreşim sıklığı saniyede 16.000-20.000 arasında değişen sesleri işitir.
UYGULAMA BİÇİMİ
Hasta sol kalçasının üzerine yaslanacak biçimde yatınlır; sol kolunu kaldırarak elini boynun arkasına koyar. Sesüstü dalgalan dokulara gönderen ve yankılarını toplayan mikrofon göğsün ön duva-nna, göğüs kemiğinin (sternum) kenarına, genellikle 3 ile 5′inci kaburgalar araşma yerleştirilir. Daha sonra mikrofon aşağıya (kalp tepesine) ve yukanya doğru hareket ettirilerek bütün kalp yapıları dikkatle incelenir.
Ekokardiyografık incelemenin başa-nsı hastanın işbirliğine ve fiziksel özelliklerine de bağlıdır. Hasta şişmansa, göğüs duvarında biçim bozuklukları ya da amfizem, kronik bronşit gibi hastalıkları varsa ekografi net görüntü vermez.
UYGULAMA KOŞULLARI
Günümüzde ekokardiyografi kalpteki yapısal ve işlevsel bozukluklan ortaya çıkarmaya yönelik İnceleme yöntemleri arasında hastaya zarar ve ağn vermeyen başlıca uygulamadır.
Özellikle kalp boşluklanm birbirinden ve büyük damarlardan ayıran kalp kapakçıklannın yapı ve işlevlerinin değerlendirilmesinde yararlıdır. Bu yöntemle kalp kapakçıklanndaki doğumsal ve edinsel (temelde kalp romatizmasına bağlı) yapı kusurları, iltihaplanmalar (endokardit), kalp dış zan hastalıkları (perikardit, perikart tümörleri), kalp kasındaki değişiklikler (yüksek tansiyona bağlı sol karıncık duvarı kalınlaşması) ve nedbe dokusu oluşumu tanınabilir.
Ekokardiyografi sonuçlarının yorumlanmasını güçleştiren bazı etkenler vardır. Bunların en önemlisi, kalbin sürekli hareket halinde bir organ olması ve gerek solunum çevrimi, gerek kalbin kasılıp gevşeme çevrimi sırasında akciğerler arasında farklı biçimler almasıdır. Aynca bazı olgularda kalp hastalığı ile akciğer hastalığı birlikte bulunabilir. Amfizem gibi göğsün anatomik yapısını değiştiren akciğer hastalıklarının varlığında ekokardiyografi sonuçlarının yorumlanması güçtür. Gene de kalp hastalıklarında ekokardiyografînin tam açısından sağladığı yarar, sınırlamalarına ağır basar.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.