EŞLER ARASI İLETİŞİM

Yeni evlenen bir çift, evliliğe adım atarken evlilik ve aile yaşantısına dair kendilerine ait bir takım inançlarla, istek ve beklentilerle başlar ilişkiye. Ailede çatışmaların olması kaçınılmazdır, farklı kişiliklere sahip bireylerin farklı istek ve ihtiyaçları olacağı için birlikte yaşam sürecinde çatışma durumları doğar, çünkü evlilik ve aile yaşantısı farklı düşüncelerin ortak kararlar almasını gerektiren durumlarla doludur. Çiftler evlilik-aile yaşantısını, gelecekte çocuklarını bu düşünceleri doğrultusunda şekillendirirler. Kişiler kendilerini ne kadar iyi tanır ve evlilikte, aile yaşantısından, karşısındakinden neler beklediğini ne kadar iyi bilirse karşılaştığı sorunların çözümünde ve çocuk yetiştirmede de o kadar başarılı olacaktır.

Ailenin mimarı anne-babadır.

Ailenin sağlıklı olabilmesi için eşlerin tek tek ruh sağlığının, iç huzurunun yerinde olması gereklidir

Sorun nedir?  Güçlük nedir?
“Yaşamın normalgüçlükleri” belli bir süredeaşılamamışsa ya da fazla rahatsız ediyorsa probleme dönüşmüş “sorun” halinegelmiş demektir. Güçlükleryanlış ele alındıkları için ve doğru çözüm stratejileri uygulanmadığı içinsoruna dönüşür.
Günlük yaşamın akışı içerisinde her ailede zaman zaman iniş çıkışlar yaşananır. Bazen gündelik yaşam sorunları yanlış ele alındığı için çıkmaza girip çözümlenemez hale gelebiliyor ve aile üyeleri arasında ilişki sorununa dönüşüp iletişim çatışmalarına yol açabiliyor. Örneğin; hafta sonunun nasıl geçirileceği, kimin akrabası veya arkadaşıyla ne sıklıkta görüşüleceği, paranın ne kadar ya da nereye harcanacağı, çocuğun hangi okula gideceği, hangi üniversiteyi tercih edeceği, çocuğu okuldan kimin alacağı, alışverişi kimin yapacağı… vb. Bu tür problemler hemen her ailenin karşılaştığı ve genellikle kendi çabalarıyla şu ya da bu şekilde çözümlediği problemlerdir. Hatta bazen ortaya çıkan bir değişikliğe bağlı ise (aileye bebeğin gelmesi, ev-iş değişikliği vb.) bu değişikliğe adapte olmayla kendiliğinden çözümlenirler, bu nedenle bunlara problem değil de “normal yaşam güçlükleri” diyoruz. Ne var ki bazen bu tür güçlükler yanlış ele alındıkları için, doğru stratejiler uygulanmadığı için soruna-probleme dönüşebiliyor. Eğer normal bir yaşam güçlüğü belli bir sürede aşılamamışsa ya da kişileri fazlaca rahatsız ediyorsa, kişi buna takılmışsa “sorun-problem” haline gelmiş demektir.