->
Suna ve İnan Kıraç Vakfı ve Türkiye’deki Brown Üniversitesi Mezunları Derneği’nin Pera Müzesi’nde düzenlenen tanıtım toplantısına, ‘Braingate’ adı verilen projenin mucidi Brown Üniversitesi Beyin Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Chitnis, Brown Üniversitesi’nin Uluslararası İlerlemeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ronald D. John Donoghue, Brown Üniversitesi’nden Antropoloji Profesörü Matthew Gutmann, Brown Üniversitesi Bölge Direktörü Vijay k. Dr. Margolin, işadamı Faruk Ezcacıbaşı ile birlikte çok sayıda izleyici katıldı
ABD’nin Rhode Island eyaletinin başkenti Providence’da bulunan Brown Üniversitesi’nin Beyin Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. John Donoghue, tıp ile mühendisliği birleştiren çalışmalarıyla felçli hastaların düşünce gücüyle hareket kabiliyetlerine sahip olmalarını amaçlıyor. Hastanın beynine yerleştirilen çip, beyin ile elektronik cihazlar arasında koordinasyonu sağlıyor.
Sunum öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan bilim adamı, ‘Braingate’ adı verilen projenin çok yeni olduğunu ve bugüne kadar 5 kişiye uygulandığını söyledi. Prof. Dr. Donoghue, şunları söyledi:
“1950′li yıllarda yaşan kalp krizlerinde kocaman bir kutu olduğunu hatırlarız. Bu kutuyla elektroşok yapılıyordu. İnsanlar bu kutuyu ellerinde tutuyorlardı. Ama o gün çok yer kaplayan bu ağır cihaz bugün elinizde tuttuğunuz kayıt cihazı kadar küçüldü. Beyin bilimi, kalp biliminin 50- 60 yıl önceki haline benziyor. Ama gidilen yol aynı, teknoloji ilerliyor ama hala boyut olarak kullanım olarak çok ilerilere gitmedi.
Bu teknoloji bugüne kadar 5 kişide denendi. Bu teknolojinin amacı, bütün vücudu çalıştırmak değil, elleri ve bacakları felçli olan bir hastanın en basit bir işi burnunu kaşımasını, bardağını alıp suyunu içebilmesini, en temel ihtiyaçlarını yerine getirebilmesini sağlamaktır. Bunu gerçekleştirebilmenin iki yolu var. Birincisi ‘Acaba düşünce gücüyle hastanın kolunu oynatabilir miyim?’ İkincisi de ‘Eğer bunu yapamıyorsam düşünce gücüyle bir robot kolu hareket ettirebilir miyim?’ Bu iki soruda da hayli yol aldığımızı söyleyebilirim.”
Bir gazetecinin “Düşünce gücüyle felçli hastalar hareket kabiliyetine sahip olabildi mi?” sorusuna ise Prof. Dr. Donoghue şu yanıtı verdi:
“Evet bu teknoloji başarılı oldu. Bir hasta bilgisayarda düşünce gücüyle fareyi hareket ettirerek bilgisayarı kullanmaya başladı. Daha sonra da takma kolun basit hareket yaptığını gördük. O hareketleri geliştirip ‘Bir hasta su bardağı alıp suyu içebilir mi?’ sorusuna yanıt vermeye çalışıyoruz.”
Olumlu sonuçlar veren projenin binlerce yıllık beyin bilimi çalışmalarının sonucunda ortaya çıktığını vurgulayan Prf. Dr. Donoghue, “Bu çalışma için nöroloji alanından mühendislik alanından uzmanların birlikte çalışması gerekiyor. Mühendislik alanından cihazları kontrol edebilecek, cihazları yapabilecek kişilerle, çipi beyne yerleştirebilecek donanıma sahip kişilerin birlikte çalışması gerekiyor” dedi.
Braingate’i ilk önce maymunlarda denediklerini, maymunların beyin aktivitelerini kaydettiklerini belirten Prof.Dr. Donoghue, 10 yıl önce yaptıkları bu çalışmanın ardından 2006 yılında da bir insanın beynine çip yerleştirdiklerini belirterek, “Bu proje Brown Üniversitesi’nde doğmuş, büyümüş ve orada devam eden bir projedir” diye konuştu.
Braingate’in felçli hastaların tedavisini sağlayıp sağlamayacağı sorusuna ise Prof. Dr. Donoghue, “Braingate aslında kısmi bir tedavi yöntemidir. Çünkü hastanın kolunu bacağını ve kısmi yerlerini çalıştırabilmesine imkan veriyor” diyerek cevap verdi ve hayalinin, bunu bütün vücudu kapsayacak şekilde genişletmek olduğunu anlattı. Prof. Dr. Donoghue, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sinir sistemini yeni baştan yaratıp, insanın normal hayatta, bu sistemle yaptığı ne kadar hareket varsa hepsini yeniden kurgulamak istiyoruz. Bu hayal çok yakın bir zamanda gözükmüyor, ama projenin gittiği yön orasıdır. Bunu cep telefonu gibi düşünün. En başta cep telefonları çok büyüktü. Şimdi ufacık bir çip olabilir, kulağa yerleştirilebilir diye düşünülüyor. Oluşum hızı süreç içinde belli olacak bir şey. Piyano çalmak eylemi vücudun hareketleri bakımından çok komplike bir şey. Biz bunu anlamıyoruz. Vücudun bu zor komplike hareketleri nasıl yaptığını çözdüğümüz zaman bazı şeyleri değiştirebileceğiz. Bu sorunu ne zaman çözeceğiz, net bir zaman söylemek mümkün değil.”
İlk test aşamasında olan ‘BrainGate’ projesi, 100 elektrottan oluşan bir mikroçipin beyin yüzeyine yerleştirilmesi ile, düşünce gücünü kullanarak kontrol edilebilen elektronik cihazların felçli hastaların hareket ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor. Omuriliği hasar görmüş felçli hastaların beyinleri ile vücutları arasındaki iletişim kesiliyor ve beynin gönderdiği hareket emirleri kaslara ulaşamıyor. Felç hastalarının beyinlerine yerleştirilen aspirin büyüklüğündeki mikroçip sayesinde protez koldan, tekerlekli sandalyeye çeşitli cihazları düşünce yoluyla hareket ettirebilmek mümkün oluyor. Donoghue ve ekibi bu teknolojiyi gerçek hayatta kullanılabilir hale getirmeyi amaçlıyor.
Braingate ilk olarak 2004 yılında Matthew Nagle üzerinde denendi. Omuriliğine aldığı bıçak darbesi nedeniyle boynundan aşağısını kullanamayan 25 yaşındaki Nagle’ın beynine aspirin büyüklüğündeki çip yerleştirildi. Nagle kısa zamanda tedaviden olumlu cevap almaya başladı. Düşünce gücüyle bilgisayar imlecini hareket ettirip, eposta gönderebilen Nagle, bilgisayar oyunlarını da oynayabiliyor. Ameliyat sonrasında suni cihazı kullanmadan nefes almaya başlayan Nagle, elektrikli sandalyesini de nefesiyle üfleyerek hareket ettirebiliyor.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.