->
ayları, grip salgını dönemine denk gelen anne adayları grip aşısının hedef kitlesi içinde bulunmaktadır.
Memorial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. ve 3. Gebeliklerinin 2.
Aktüel Psikoloji / Haber Merkezi
Kış aylarında salgın olarak sıkça görülen ve sadece ABD’de her yıl 20 binden fazla kişinin ölümüne neden olan grip hastalığıyla ilgili ciddi komplikasyonları önlemenin tek ve en etkili yolu grip aşısıdır. Dr
Altuğ Semiz, grip ve soğuk algınlığı şikayetlerinin gittikçe arttığı sonbahar aylarında anne adaylarının yapması gerekenleri anlatıyor.
Grip, Gebelik Döneminde Anne Adaylarını Nasıl Etkiler?
Gebelik sırasında kalp atım hızında, kalbin pompaladığı kan miktarında, oksijen tüketiminde, akciğer kapasitesinde ve bağışıklık sisteminde ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler gribe bağlı komplikasyonların görülme olasılığını artırmaktadır. Gebeliğin son dönemlerinde gribe yakalanan bir anne adayının doğum sonrası hastalığını bebeğine geçirme riski fazladır.
Grip Aşısının Anne Adayı Ve Bebek Üzerinde Ne Gibi Olumlu Etkileri Vardır?
Aşı sonrası annede gelişen antikorlar bir miktar bebeğe de geçerek yaşamının ilk aylarında onu da gribe karşı koruyacaktır. Grip aşısı canlı virüs içermediğinden gebelikte kullanılmasının da bir sakıncası yoktur. Grip aşısı aynı zamanda emziren annelere de güvenle yapılabilir.
Hamileler Grip Aşısını Ne Zaman Yaptırmalıdır?
Grip aşısı için en uygun dönem Ekim ayıdır. Aşı, kas içi enjeksiyon olarak koldan yapılır. Anne adaylarının grip sezonunda hamileliklerinin ikinci ve üçüncü aylarında grip aşısı olması önerilmektedir. Grip aşısı gebeliğin her döneminde güvenli olsa da, ilk ay çok gerekli olmadıkça ilaç kullanımından kaçınmak ve aşının bu dönemin sonunda yaptırılması daha uygundur.
Hamilelikte Grip Ya Da Soğuk Algınlığı Sırasında Hangi Destekleyici Tedaviler Yapılmalıdır?
Soğuk algınlığı ve grip yakınmalarının daha hafif ve daha az rahatsızlık verecek şekilde atlatılması için şu destek tedaviler uygulanmalıdır:
* Her iki hastalıkta da ikincil bir bakteriyel enfeksiyon olmadığı sürece antibiyotik kullanılmamalıdır.
* Tedaviden çok hastalığa yakalanmamak önemlidir. Bu nedenle salgın dönemlerinde kapalı yerlerde fazla kalmamak ve elleri sık sık yıkamak koruyucu olabilir.
* En iyi ve en etkili destek tedavisi istirahattır. Yatak istirahatı yapılmalıdır.
* Yatarken başı yukarıda tutmak (2 ya da daha fazla sayıda yastık ile yatmak) geniz akıntısının vereceği rahatsızlığı da azaltacaktır.
* Bulunulan ortamın yeteri kadar sıcak olmasına ve iyi havalandırılmasına dikkat edilmelidir.
* Havanın kuruması engellenmeli, nemli olması sağlanmalıdır.
* Yeteri kadar sıvı alımı son derece önemlidir.
* Hastalık dönemlerinde beslenmeye dikkat edilmeli, iştahsızlık varsa enerji ihtiyacını gidermek için karbonhidrat açısından zengin diyet uygulanmalıdır.
* Boğaz ağrısını gidermek için pastil kullanılabilir.
* Burun tıkanıklığı için tuzlu su ya da okyanus suyu vb. kullanılabilir.
* Yakınmalar düzeldiğinde hemen normal aktiviteye dönülmemeli, tam bir iyileşme için bir süre daha dinlenmeye devam edilmelidir.
Mutlaka Doktora Başvurulması Gereken Durumlar:
* Ateş 38.5 derecenin üzerine çıkarsa ve birkaç gün içinde düşmezse,
* Soluk alıp vermede güçlük varsa,
* Göğüs ağrısı ortaya çıkarsa,
* Şiddetli kulak ağrısı, kulaktan akıntı ve kanama olursa,
* Döküntü ve kızarıklık ortaya çıkarsa,
* Ense sertliği ortaya çıkarsa,
* Birkaç gün içinde düzelememe ve ciddi derecede hastalık durumu varsa.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.