->
Dr. Bu çalışmada, kız öğrencilerde alkol kullanımı erkek öğrencilere göre sayı ve yüzde olarak yüksek bulunmuştur. Doç. Yrd. Gülten KARADENİZ ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği bir çalışmada yüksek okula devam eden öğrencilerde alkol kullanım sıklığının %11.9 olduğu saptandı
En sık kullanılan alkol tipinin bira (%40.0) olarak tespit edildiği çalışma Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sağlık Yüksekokulunda gerçekleştirildi.
Araştırma sonuçlarına göre gençlerin %88.1i, alkol kullanmamakta, %11.9u ise kullanmaktadır. Alkol içme sıklığı öncelik sırasına göre şöyledir; ayda bir %32, özel günlerde %28, haftada bir %20. Gençlerin alkol tipi olarak en çok birayı (%40), ikinci sırada bira ve rakıyı (%36), üçüncü sırada ise bira ve şarabı (%24) tercih ettikleri belirlenmiştir. Alkole başlama nedenleri arasında en çok özenti ve merak (%48), sonra arkadaşlarına eşlik etmek ve daha az(%20) sorunlarından uzaklaşmak gelmektedir. Alkolün zararlı etkilerine öğrencilerin %29u yanıt vermemiş, %15.7si evin huzurunu bozma, %19.5i aile ekonomisine zarar verme, %28.6sı ise sağlığı bozar (karaciğer ve beyine zarar verir) şeklinde tanımlamıştır. Sadece %7.1 bağımlılık yaptığını ifade etmiştir.
Öğrencilerin ailelerinde alkol kullanım oranı %19, kullanmayanların oranı ise %81dir. %82.5 gibi büyük bir oranla babanın alkol kullandığı, alkol kullanan ailelerin %65inin aile ekonomisine zarar vermiyor şeklinde düşündüklerini belirtmişlerdir. Öğrencilerin yarıdan fazlası (%62.5) alkol kullanımının aileye olumsuz etki yapmadığını, %37.5i aile huzurunu bozduğunu ve aile ekonomisine zarar verdiğini ifade etmişlerdir. Ailelerin çoğu (%74.3) çocuklarıyla alkol ve zararları konusunda bilgi paylaşımları olmamıştır. Bilgi alanların ise en çok (%61.2) aile içinde anne ve babadan aldıkları bulunmuştur.
Babaların eğitim düzeyi daha yüksek olan gençlerin alkol kullanım sıklıklarının daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Ayrıca ailede alkol kullanan kişilerin bulunması da, gençlerde alkol kullanım sıklığını arttırmaktadır.
Ailelerin gelir durumları ile alkol kullanım sıklıkları arasında bir ilişki bulunmamaktadır.
Ülkemizde alkol ile tanışma yaşı kesin olarak bilinmemekle birlikte, çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi olan, yeni düşünce ve heyecanların geliştiği, aileden ve toplumdan farklı beklentilerin olduğu, bağımsız bir varlık olduğunu kanıtlama çabasının, görüldüğü adolesan dönem yeni tanışma ve karmaşaların sıklıkla gözlendiği yaşlardır. Bu durum çoğu kez örnek aldığı kişileri taklit ederek alkole başlama ile de karakterizedir.
Konuyla ilgili daha önceki çalışmalarda: üniversite öğrencilerinin %80inin alkol kullandığı, %15inin ağır içici olduğu, %60ının alkol yada başka bir madde kullandıkları gösterilmiştir.
Alkol alımı, gençlik döneminde geçici bir heves olarak kabul edilse bile, alkollü içkilerle tanışmayı dikkatle izlemek, davranışı dengelemek, kişinin ve toplumun sağlığı yönünden önemli bir konudur.
Kaynak: Araştırma TSK Koruyucu Hekimlik Bülteninin 2004 Ocak sayısında yayınlandı.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.