->
Mine AKVERDİ / Akşam PAZAR EKİ
Dünyaca ünlü Montessori eğitim yöntemi, özel oyunlar, fikirler ve etkinliklerle çocukların özgüvenini, kişiliğini ve becerilerini geliştiriyor. Zaman içinde o kağıda yazılanlar da onların karakterlerini, alışkanlıklarını, yapılarını ve becerilerini şekillendiriyor. Haliyle onları mutlu ve duyarlı bireyler olarak yetiştirmek çok çetin bir görev.
Çocuklar dünyaya bomboş, tertemiz bir kağıt gibi geliyor. Montessori Vakfı Başkanı Tim Seldin’in Kaknüs Yayınları’nca Türkçe’de yayınlanan ‘Harika Çocuk Nasıl Yetiştirilir?’ adlı kitabı yöntemi detaylarıyla anlatıyor
“Her öğretmen anne veya baba olmayabilir ama her anne baba mutlaka bir öğretmendir” diyor eğitimci Tim Seldin. Türkiye’de yeni yayınlanan ‘Harika Çocuk Nasıl Yetiştirilir’ kitabının yazarı olan Seldin, sözlerine şunu da ekliyor: “Anne-baba olarak görevimiz sadece çocukları beslemek, kucaklamak ve korumak değil. Aynı zamanda onlara bağımsız hareket edebilmeyi; kendilerine güvenen, doyuma ulaşmış, başarılı ve mutlu birer yetişkin olmayı öğretmeliyiz.” Peki, bunu nasıl yapacaksınız? Cevap Seldin’in kitabında! ‘Harika Çocuk Nasıl Yetiştirilir?’de sunulan bütün o renkli, eğlenceli, öğretici, ilginç, yaratıcı ve faydalı bilgilerin temelini ise 100 yıllık, dünyaca ünlü bir çocuk eğitim yöntemi oluşturuyor: Montessori Metodu.
AMAÇ ÖĞRENME İSTEĞİNİ ARTIRMAK
1900’lü yılların başında çocuk eğitimine yepyeni bir anlayış getirerek dünyada devrim yaratan eğitimci ve bilim kadını Maria Montessori’nin geliştirdiği bu eğitim metodunun temel felsefesi şu: “Eğitimin amacı sadece çocuğa bilgi aktarmak değil, her çocuğun tabiatında zaten var olan keşfetme ve öğrenme isteğini uyandırmaktır!” Metot, çocuğun okula ve öğrenmeye karşı pozitif tutum edinmesini hedefliyor. Bunun yanında her çocuğun kendine güvenini geliştirmesini, konsantrasyonunu artırmasını, doğru ve olumlu alışkanlıklar geliştirmesini ve en önemlisi çocukta kalıcı merakın beslenmesini amaçlıyor. Kendisi de bu metotla büyümüş olan ve şimdi de Montessori Vakfı Başkanlığı’nı yürüten Seldin, yeni kitabı aracılığıyla başarısı kanıtlanmış bu eğitim metodunun tüm püf noktalarını dünyayla paylaşıyor. Kitapta günlük hayatta rahatça uygulanabilecek sayısız yöntem, egzersiz, eğitici ve yaratıcı oyunlar, eğitimde kullanabileceğiniz renkli aksesuarlar tüm detaylarıyla önünüze seriliyor. Çocuk için güvenli ve özgürleştirici ev dekorasyonu, duyuları geliştirecek faaliyetler, ev işlerini, nezaket kurallarını ve öz bakımı öğretecek yöntemler de cabası… Kısacası, Montessori Metodu’nun sunduğu basit ve eğlenceli tavsiyelerle kendi çocuğunuzu bir harika çocuğa dönüştürmeniz hiç zor değil!
Montessori Metodu’nun temeli
Zeka dahilere mahsus değildir. Her çocuk doğuştan zekidir. Küçük yaşta, doğru uyaranlarla, mantık yürütme ve problem çözme yetenekleri geliştirilebilir.
Eğitimde en önemli dönem hayatın ilk 6 yılıdır.
Çocukların ihtiyacı olan şey, kendi kendilerine yetebilme ve bağımsız hareket edebilme becerilerini geliştirebilmektir.
Sınavlar ve yarışlar çocukları iyi eğitmek için etkili yöntemler değildir. Bir çocuk, okulunu güvenli, heyecan verici ve eğlenceli olarak gördüğü zaman çok daha iyi öğrenebilir.
Özsaygı, özgüven ve yetkinlik hissi ile yeni bilgiler öğrenip kendini geliştirme arasında doğrudan bağlantı vardır.
En iyi öğrenme metodu, öğrenilen şeyi tecrübe ederek, günlük yaşamda uygulayarak ve problem çözme becerisi olarak kullanarak öğrenmektir.
Çocuğun öğrenmesinde en kritik dönemler
Montessori’ye göre çoğun öğrenmesinde en kritik dönem 0-6 yaş aralığı. Bu süre zarfında da her konu için farklı bir ideal öğrenme dönemi var. Eğer çocuğunuzun hangi dönemde hangi konulara ilgi duyduğunu ve onu bu alanlarda nasıl eğiteceğinizi bilirseniz zihinsel kapasitesini ve becerilerini artırabilirsiniz. İşte kitaptan birkaç ipucu…
HAREKET DÖNEMİ (0-1 yaş): Bebek nesneleri tutmayı, dönmeyi, emeklemeyi ve yürümeyi bu dönemde öğrenir. Ona mümkün olduğunca fazla hareket özgürlüğü vermek önemlidir. Evinizi ya da çocuk odasını çocuk dostu ve güvenli bir şekilde dekore etmek hem hareket kabiliyetini artıracak hem de özgürce gezip eşyaları inceleyerek keşfetmesini sağlayacaktır.
DİL GELİŞİMİ DÖNEMİ (0-6 yaş): Ona resimli kitaplar okumak, evdeki eşyaların isimlerini öğretmek önemlidir. ‘Şimdi seni kucağıma alıyorum’ gibi yaptıklarınızı açıklayıcı şekilde onunla sürekli konuşarak dil ile davranışlar arasındaki bağlantıyı kurmasını da sağlarsınız.
DUYULAR (2-6 yaş): Duyuların öğrenimi, doğumdan itibaren başlar fakat 2 yaşından itibaren tat alma, duyma, dokunma ve koklama çocuğun daha fazla ilgisini çeker. Bu dönemde çocukların duyularının farkına varmalarını sağlayacak egzersizler yaptırmak önemlidir. Bunun için doğadan faydalanabilirsiniz.
DÜZENLİLİK (2-4 yaş): Bu dönemde çocuklar günlük rutin işleri çok severler. İstikrardan ve tekrarlardan hoşlanırlar. Ona su doldurmak, masa kurmak, düğme iliklemek gibi basit işler vererek hem kendi öz bakımını hem de ev işlerini öğretebilirsiniz. Kendi işini görebilme becerisini kazandırmak, ona özgüven ve bağımsızlık aşılar.
MÜZİK (2-6 yaş): Müzik, çocuğun günlük hayatının bir parçası olduğunda, çocuğunuzun ritim ve melodi gelişimine bu dönemde kendiliğinden ilgi gösterdiğini fark edersiniz. Müzik eşliğinde şarkı söylemek, dans etmek, el çırpmak gibi oyunlar oynayabilir, davul, gitar, zil gibi müzik aletleri kullanmaya teşvik edebilirsiniz.
UZAMSAL İLİŞKİLER (4-6 yaş): Bu dönemde çocuğunuz boyut ve mekan ilişkilerini daha iyi anlayacaktır. Karmaşık yapbozlar üzerinde uğraşmak zihinsel gelişimine önemli katkılar sağlayacaktır.
MATEMATİK (4-6 yaş): Rakam ve nicelikle ilgili bu kritik evrede çocuğa somut matematik egzersizleri yaptırmanın birçok yolu var. En basiti ise sayı saymayı öğretmek. Mutfakta yemek yaparken malzemeleri birlikte saymak, oyuncakları saymak gibi günlük hayatta birçok fırsatı değerlendirebilirsiniz.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.