->
Münci Kalayoğlu Hasta yakınları hastadan daha akıllı değil, hastaya gerçekler söylenmeli.
Uzman doktorların polemiği Söylenmeli Prof. Dr. Ben babama söyleyemedim, annem engelledi. …
Söylenmeli
Prof
Dr. Münci Kalayoğlu: Hasta yakınları hastadan daha akıllı değil, hastaya gerçekler söylenmeli. Ben babama söyleyemedim, annem engelledi. Şimdi çok pişmanım!
Hastaya ne kadar ömrü kaldığı söylenmeli mi?
Benim düşünceme göre doktor ile hasta arasında her şey açık açık konuşulmalı, hiçbir şey gizli kalmamalı. Eğer hasta, doktora “Ne kadar ömrüm kaldı?” diye sorarsa, doktor gördüklerini söylemeli. Ne kadar ömrünün kaldığını kesin olarak bilmek mümkün değildir. Bu gibi durumlarda hastalığın gidişatı ile ilgili bilgi verilir.
Hasta yakını hastamızın gerçeği bilmesini istemiyoruz derse doktor ne yapmalı?
Beni en çok üzen hasta yakınlarının “Sakın ha hastalığının ne olduğunu anneme ya da babama söylemeyin” diye uyarması. Aklı başında her hasta elbette durumu ile ilgili gerçeği bilmek ister. Hastanın yakınlarının, kendilerini hastadan daha akıllı sanıp, onun hakkında karar veremez. Ben de annem yüzünden babama hastalığını söyleyemedim. Rahmetli babamın kan kanseri olduğunu teşhis ettim. Annemin ilk söylediği “Sakın hastalığını babama söyleme, emzirdiğim sütleri helal etmem” dedi. Babam son devirlerine geldiğinde, “Oğlum siz beni sıtma diye kandırmaya kalktınız. Ama ben hastalığımı, ilaçlarımı eczacıya sorunca öğrendim. Ben de siz üzülmeyin diye hastalığımı bildiğimi söylemiyordum. Kendimi tiyatro sahnesinde gibi hissettim. Sen doktorsun. Böyle bir şey doğru değil, her şeyi açık açık hastalara söylemelisin” diye konuştu.
Gerçeği bilmek hastaya ne kazandırır?
Aklı başında bir insanın kendisiyle ilgili üzüntü ve sevinçleri bilmesi gerekir. Hasta yaşamı ile ilgili plan yapmak isteyebilir. Belki hacca gidecek, belki Las Vegas’a gidecek.
Hastalığı saklamak suç mu?
“Sizin hiçbir şeyiniz yok. Yarın iyi olacaksınız” diye yalan söylemenin cezai yaptırımı var mıdır, bilemem. Ama doğru değildir. Doktorun her zaman hastasına doğruyu söylemesi gerekir.
Söylenmemeli
Prof. Dr. Erol Avşar: Burası Türkiye, burada hastalar ne kadar ömürleri kaldığını bilmek istemiyorlar. Hasta yakınlarına söylerim ama gerçekler hastanın ömrüne ömür katmaz…
Hastaya ne kadar ömrü kaldığı söylenmeli mi?
Hastaya açık açık senin şu kadar ömrün kaldı demek çok da doğru değil. Bunu Türkiye’de kaldıracak insan çok az! Üstelik doktor açısından da yanılma payı çok yüksek. Hastanın da kalan günleri zehir olur. Cuma günü endoskopi yapıp bağırsak kanseri olduğunu görüyorsam, biyopsisi gelene kadar bile hastaya söylemiyorum. En azından hafta sonunu iyi geçirsin. Biyopsiden de sonuç kanser olarak geldiyse o zaman “Bağırsağınızda yara var, ilaçla ya da ameliyatla da gider” diyorum. Asla bir hastanın suratına baka baka açık açık “Siz kansersiniz” diyemem ben. Hatta çocuklarına da demiyorum. Yakınlarına şunu diyorum, “Kanser olasılığı çok yüksek, tedavisini planlıyorum.” Asla “Babanız kanser, şu kadar ömrü var” demem.
Hasta yakını hastamızın gerçeği bilmesini istemiyoruz derse doktor ne yapmalı?
Hasta yakını neyi uygun görüyorsa onu yaparım. Türkiye’de yüzde 90 yakınları hastadan durumunu saklar. Biz üçüncü dünya ülkesiyiz. Bizim Ortadoğu DNA’mız var. Bence ona göre saklamak daha doğru. Biz İsviçreli, Amerikalı insanlar değiliz. Doktor olarak aileden aklı başında mantıklı biriyle paylaşırım. Yoksa açık açık konuşursam hasta depresyona girer.
Gerçeği bilmek hastaya ne kazandırır?
Sağlığına bir şey kazandırmaz, ömrüne ömür katmaz. Hastalar kanser olduğunu bilse bile konuya girmiyor onlar da konudan kaçıyor. Altı ay ömrü kalmış hasta hayatını değiştirip bir yere gitmeye kalkmıyor.
Hastalığı saklamak suç mu?
Türkiye’de daha bugüne kadar hiçbir doktor “Hastanın ne kadar yaşayacağını hastandan sakladın” diye suçlanmadı. Hastanın iyiliği için saklamak gerekiyorsa doktor bunu bilir ve hastadan durumunu saklar. Bakılanlar: doğru her yerde söylenmelidir ile ilgili skeçler, Kanserle ilgili skeçler, timoma kanseri hasta ömrü
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.