->
Anlamlı hediyeler aramak için zamanınızı harcamamalısınız.
2.
Sosyal bilimciler, hediye almaktan nefret eden kişilere yönelik devrim niteliğinde üç kuralı destekleyen kanıtlar ortaya çıkardı. Fazla para da harcamamalısınız.
3.
Gelenekçiler ve görgü kuralları konusunda ahkâm kesenler şikâyet ediyor ancak geri kalanımız bu hediye sezonunda sosyal bilimcilere teşekkür edebilir.
1
Aslında hiç para harcamanız gerekmeyebilir.
California’daki Stanford Üniversitesi’nden psikolog Francis J. Flynn, “Hediye verenler pahalı hediyeler alarak daha düşünceli davrandıklarını zannediyor ama hediyeyi alan kişi pahalı hediyenin değerini anlamıyor” diyor. İnsanlar sürpriz bir hediyeye, nakit para, hediye kartı veya kendilerinin hazırladığı bir hediye listesinden seçilmiş bir şeye kıyasla daha az seviniyor. Bu sonuçlar, hediye kartı vermenin kabalığı karşısında hediye almanın kibarlığını savunanların hoşuna gitmeyecektir. Flynn, eleştirenleri anladığını söylüyor.
“Ben şahsen bir başkası için hediye seçme sürecinden hoşlanıyorum” diyor. Ancak Flynn, hediye alanların bazen ne tür bir hediye alınması gerektiği konusunda hiçbir fikri olmadığını fark etmiş. Araştırmaların birinde, deneklerden aldıkları b ir d oğum g ünü h ediyesini hatırlamaları istendiğinde, fiyat ve beklenti arasında öngörülebilir bir ilişki olduğu görüldü: Kişi hediye için ne kadar çok para harcarsa, hediyenin o kadar çok beğenilmesini bekliyordu. Ancak deneklerden kendilerine verilen bir hediyeyi hatırlamaları istendiğinde, fiyatın önem taşımadığı anlaşıldı.
Pahalı mücevherler ya da elektronik aletler alan kişiler, tişört ya da kitap alanlara kıyasla çok da fazla minnettar kalmamışlardı. Hediyenin fiyatı neden hediyeyi veren kişi için daha önemli? Flynn ve Stanford’dan meslektaşı Gabrielle Adams, bunu hediye vericinin alışverişte kendi deneyimlerine odaklanmasına bağlıyor.
Kitap satın alarak tasarruf ettikleri zaman, almadıkları bilezik hep akıllarında kalıyor. Ancak hediyeyi alan kişi, bilezik hakkında hiçbir şey bilmiyor ve bu yüzden karşılaştırma yapamıyor. Kafalarındaki tek alternatif, hiçbir hediye almamak olabiliyor. Bu durumda da kitap kendilerine çok düşünceli bir hediye olarak görünebiliyor. Benzer şekilde, özellikle de istediğini söylediği hediye göz ardı edilmişse, “doğru” olduğunu düşündüğünüz hediye “yanlış” olabiliyor.
Flynn, “Bir hediye listesi hazırlayarak, ne istediklerini size söylüyorlar ama siz, ‘Hayır, sen başka bir şey istiyorsun çünkü ben seni senden daha iyi tanıyorum’ diyorsunuz” diye konuşuyor. Tanıdıklarınıza Amazon.com’dan hediye almaları için para verdiğinizde, “hediye listelerinden” seçtikleri hediyeler, sürpriz hediyelerden daha fazla memnun ediyor. Hediye vereceğiniz kişiler, hediye listelerindeki bir ürünle aynı değerde olsa bile, nakit para almaktan daha çok hoşlanıyor. Tabii anlamlı bir şey bulamadığınızda kendinizi iyi hissetmiyorsanız, alışverişe devam edin.
Ama bundan hemen sıkılırsanız da suçluluk hissetmeyin. Gerçekten tasarruf etmek istiyorsanız, size verilmiş ama işinize yaramayan bir hediyeyi başkasına verin. Hediyeyi alan kişi, para ödememiş olmanızı umursar mı? Flynn, “İnsanlar bir hediyeyi başkasına vermenin çok kaba olduğunu düşünür. Ama bu da hediye veren ile alan arasındaki fikir ayrılığını gösteren bir etken olabilir” diyor.
THE NEW YORK TIMES
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.