->
Ayer, son dönemde hastanede poliklinik hizmeti verilenlerin çoğunluğunda depresif eğilimler gözlendiğini ve ekonomik içerikli bunalım hikayelerinin öne çıktığını söyledi, “Hastaların artmasına sebep olarak yaşanan ekonomik kriz ve bunlara bağlı sıkıntıları gösterebiliriz” diye konuştu. Polikliniğe geçen yılın ekim ve kasım aylarında günde ortalama 300 hasta başvururuken bu yılın aynı döneminde rakamın 450’ye çıktığını aktaran Başhekim Psikiyatr Dr. Ahmet Ayer, kaygılarını dile getirdi.
Dr.
Ertan KORKMAZ / DHA & HURRİYET
Küresel ekonomik krizle ortaya çıkan sektörel darboğaz ve işten çıkarmalar ruh sağlığını etkiliyor.
Ege’nin yanı sıra Akdeniz Bölgesi’ne de hizmet veren Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nin psikiyatr polikliniği hareketlendi
Kitlesel depresyon riski
Dr. Ayer, ekonomik krizin kitlesel ruhsal krize dönüşebileceğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Genel anlamda krizin etkileri daha çok kişide endişe, sıkıntı, uykusuzluk, belirsizliğin getirdiği tedirginlik, ’aldığım krediyi nasıl ödeyeceğim’, ’kira nasıl ödenecek’ gibi kaygılar olarak karşımıza çıkıyor. Her gün duyduğumuz işlerin yavaşlaması, organize sanayilerdeki işten çıkarılmalar, işyerlerinin küçültülmesi insanlarda olumsuz etkiler bırakıyor. Kriz olduğunda insanlar günlük harcamalarını, işleyişlerini beklemeye alıyor. Bu bekleme sırasında genel ekonomik yavaşlama ailede ve bireyde de ruhsal açıdan yavaşlama olarak yaşanıyor. Temennimiz bu durgunluğun kısa vadede olması. Eğer uzun vadede devam ederse bugün yetişkin kesimi etkileyen bu durgunluk en riskli grup olan 20- 45 yaşın dışındaki yaşlı ve çocuk gruplarına da sıçrar. Bu durumda hem akut depresyonlar yaşanabildiği gibi bir takım ruhsal tedaviden çıkmış iyileşmiş hastalarda da tekrarlara neden olabilir. Aynı zamanda şans oyunlarına yatırımlar ve toplumdaki sigara, alkol tüketimi bu dönemde artabilir. Yine pamuk ipliği ile bağlı bazı aile yapıları bu dönemde zarar görür ve boşanma vakaları artar. Adli vakaların da bu dönemde arttığı görülmektedir. Kısaca ruhsal depresyon zincirleme olarak kitleleri etkisi altına alabilir. Böyle dönemlerde bir takım moral arttırıcı önlemler alınmalı, geriye çevirici uygulamalar yapılmalı. Hükümetin alacağı önlemler ve bunu halka anlatabilmesi önemli. İşverenlerin de çalışanlarına bir takım garantiler vermesi lazım. Çünkü psikolojik etki ile krizler reel anlamda daha da çok derinleşebilir.”
CİNNET OLAYLARI ARTABİLİR
Küresel mali krizin derinleşmesi halinde ruhsal etkilerinin de daha ağır hissedileceğini ve yılbaşından sonra depresif vakalara bağlı cinnetlerin yaşanabileceğini vurgulayan Dr. Ayer, “Depresyona bağlı olarak ileri seviyelerde alkol ya da hap alma etkisiyle saldırma ve cinnet eğilimleri görülebilir. Cinnet olayları artmadan bu durum tedaviyle önlenebilir. Kişiler kendilerinde bir huzursuzluk hissettiği anda hemen ertesi gün doktora gitmemeliler. Sıkıntı, kriz gibi depresif belirtiler en az iki hafta sürüyorsa mutlaka uzman doktorla görüşülmesi gerekir” dedi.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.