->
Şirket içinde yaşanan olaylara ne yönetim ne de çalışanlar tarafından her hangi bir açıklık getirilmezken, bu olaylar bir anda krizi unutturup hepimizi; çalışanların yaşam kalitesi, mutluluk ile performans artışı, dahası insan kaynakları politikaları üzerine daha fazla düşünmeye sevk etti.
Söz konusu haberlere kaynaklık eden Fransız telekomünikasyon şirketi France Telekom, 18 ayda 25 çalışanının intiharı ile sarsıldı.
Hayli zamandır dünyayı etkisi altında bulunduran ekonomik kriz, şüphesiz gerek iş yükü artan gerekse işini kaybetme korkusu yaşayan çalışanların üzerinde olumsuz etkilere neden oldu. Kriz nedeniyle daralan bütçeler, işten çıkarmalar nedeniyle daha fazla iş yükünü taşımak zorunda kalan çalışanların ortaya çıkışı belki de bu haberlere tanıklık etmemizde rol oynayan en önemli faktörler arasındaydı. Oysa uzmanlar 9 maddelik bir listeyi uygulayarak iş hayatında mutlu olunabileceğini belirtiyor…
Geçtiğimiz ay iş dünyası Fransa’dan gelen haberlerle sarsıldı
France Telekom’da yaşanan intiharların her biri birbirinden daha fazla elem verici olsa da 23. intihar olarak kayda geçen Stephanie’nin babasına gönderdiği mail, çalışanların şartlar nedeniyle nasıl bir baskı altında olduğunu gözler önüne serer nitelikteydi. Hatırlanacağı üzere ofiste intihar eden France Telekom çalışanı Stephanie, babasına intiharı öncesinde bir e-posta göndererek şu satırları yazmıştı:
“İyi akşamlar baba. Bu sabah telefonla konuştuğumuzda, sesimin iyi gelmediğini söyledin. Haklısın. İntihar isteğim ağır basıyor. Bu akşam intihar etmeye karar verdim. Sakın ev sahibinden bana göz atmasını isteme. Çünkü evde değil, ofiste intihar edeceğim. Şefim bilmiyor ama şirkette intihar eden 23. kişi olacağım. Zira servisteki yeniden yapılanmayı kabul etmiyorum. Ekip şefim değişti, ben neler olacağını bildiğim için ölmeyi tercih ediyorum. Çantamı, cep telefonumu ve anahtarımı büro masamın üzerine bırakıyorum. Beraberimde sadece organ nakli kartımı götürüyorum… Kedilerime yemek vermeyi unutma. Benden böyle bir mesaj aldığın için üzgünüm. Ancak beter vaziyetteyim. Seni seviyorum babacığım. Stephanie…”
Tüm bu olaylara bizlerle birlikte tanıklık eden uzmanlar ve yöneticiler, insan kaynaklarının performans artışı ve bu artışın gelirler üzerindeki olumlu etkisi üzerine düşünmeye daha fazla zaman ayırmaya başladılar. Ancak her şirketin politikası kendine özgü olmakla birlikte, ne kadar çalışan dostu olursa olsun, nihai hedef şirketin bekası olacaktır.
Taşın altına elinizi koyun
Bu nedenle sanıldığının aksine, iş yerinde karşılaştığınız yönetim, müşteri ya da diğer çalışanlar kaynaklı streslerle baş etmek konusunda çalışanlara şirketlerden daha fazla görev düşüyor. Stresle baş etmek, işe olan heyecanınızı korumak, şirketinize olan bağlılık ve inancınızı optimum düzeyde tutmanın yolları aslında ufak çapta alacağınız önlemler ve birkaç basit girişim ile mümkün.
İşte, 9 adımda iş’te mutlu olmanın sırları…
1. Önce kendi sağlığınıza dikkat
Türklerin sıkça kullandığı bir deyim olarak unutmayın ki “Her şeyin başı sağlık.” Önce sizin bedensel sağlığınız iyi olmalı ki; işe, sosyal çevrenize ve iş yerindeki insanlara karşı olumlu bir yaklaşım içinde olabilesiniz. Sağlınızı istikrarlı bir çizgiye getirmenin yolu da uzmanların tavsiye ettiği üzere düzenli beslenme, egzersiz, uyku gibi başlıca yaşamsal faaliyetlerin yerine getirilmesi ile sağlanabilir.
2. Stresle başa çıkmak sanıldığı kadar zor değil
Yine insan kaynakları uzmanları ve psikologların belirttiği üzere aslında yapmak istediğimiz ve istemediğimiz her şey beynimizde bitiyor. Bu nedenle güne güzel bir başlangıç ile uyanmak, ofisinizde çayınızı aldıktan sonra hazırlamış olduğunuz plan çerçevesinde işlerinizi yürütmek ve ofis içinde kurduğunuz ilişkilerde pozitif yönünüzü ön planda tutmak; istediğiniz takdirde mümkün. Tabii ki her gününüzün sorunsuz ve mutlu geçmesi beklenemez ancak her güne olumlu geçirme isteği ile başlamak aslında günü olumlu geçirmeyi başarmanın yarısı anlamına geliyor.
3. Ofis alışkanlıklarınızı değiştirin
Çalışırken gözleriniz bilgisayara odaklamak ya da ofis dışı işlerde yorulduğunuz hissettiğiniz halde kendinizi ve hislerinizi zorlayacak derecede çalışmaya devam etmek, size kazandırmak yerine kaybettiriyor. Yapılan araştırmalar; beşer dakikalık kısa molaların, yerine getirdiğiniz faaliyet esnasında yapılacak esneme hareketlerinin, iş arkadaşlarınızla yapacağınız kısa ama keyifli sohbetlerin, hatta öğleden sonra yarım saatlik bir şekerlik performansınızı ikiye kanıtladığını ortaya çıkarıyor.
4. Yönetici ya da müşteri fark etmez, empati yapın!
Sadece iş hayatı değil, sosyal yaşamınızda da herkesin sizinle yanı fikirde olması beklenemez. Aileniz ve sevdiklerinizden daha fazla zaman ayırdığınız iş hayatınızın da güllük gülistanlık olmasını kimse bekleyemez. Ancak sorun yaşadığınız kişi ya da alan ne olursa olsun, unutmayın ki tartışmalar tarafların düşüncelerine daha fazla inanmasıyla sonlanır. Karşınızdaki en az sizin kadar tartıştığı konuya inanıyor ve şiddetli biçimde savunmasını sürdürüyorsa, bir an için kendi kimliğinizden sıyrılarak o kişinin yerine geçmeyi deneyin ve haklı-haksız olduğu yönleri daha tarafsız bir gözle değerlendirmeye çalışın. Sorunların daha kolay çözülmeye başladığını ve düşünce yapınızdaki bu değişikliğin tartışmalara nasıl olumlu yansıdığını göreceksiniz.
5. Çözümün bir parçası değilsen, sorunun bir parçasısındır
İş arkadaşlarınız ve birlikte çalıştığınız diğer insanlar için yapıcı düşünen bir çözüm ortağı olmak hiç de zor değil. Her ne kadar yükselme arzusu, daha fazla para kazanma isteği ile her insan gibi siz de yanıp tutuşuyor olsanız bile, çözümün önünü tıkamak adına içinde bulunacağınız her davranış sizi bu isteklerinize kavuşturmayacak, aksine iş yaşamınızı daha çekilmez kılacaktır.
6. Şirket eğitimlerini ve yöneticilerinizi dikkate alın
Her şirketin bir kurumsal yapısı ve işleyiş biçimi bulunmaktadır. Dolayısıyla işinizde ne kadar iyi olursanız olun, işinizi yapış şekliniz şirketten şirkete farklılık göstermek zorundadır. Sizin asli sorumluluklarınız olduğu gibi, unutmayın ki yöneticilerinizin de sorumlulukları vardır ve bazen siz nedeniniz mantıklı bulmasanız da bilmediğiniz sebepler bazı düşünce yarılıklarına yol açabilir. Kişilik ve insani dürtülerinizi bir yana bırakarak insanları değerlendirmeyi öğrenin. Böylece yöneticinizi daha iyi anlamaya başlayabilir, onun da işini yapması gerektiği zamanlarda aradığı isimlerin başında gelebilirsiniz.
7. Parlayın
Donanımınıza, bilgi birikiminize ve işinizde olan yetkinliğinize inanıyor ve tüm bu maddeleri layıkıyla yerine getiriyorsanız, zaten bir takım kişisel sorunları aşmış ve kendini işine kanalize etmiş biri haline gelmeyi başarmışsınız demektir. Bu nedenle artık yeni projelere, gelişmeye ve işinize sahip çıkarak var olanı daha iyi bir basamağa taşımaya yetecek potansiyeli harekete geçirmelisiniz.
8. Öz güvenizi kaybetmeyin, kendinizi iyi tanıyın
Tıpkı diğer insan ilişkileri gibi, bazen elinizden gelen çabayı sarf etmenize rağmen işler umduğunuz gibi yolunda gitmez ve dönüp kendinize objektif olarak, defalarca bakmanıza rağmen bir sorun göremezsiniz. Bu noktada zaten bilin ki yapabileceğiniz bir şey kalmamıştır. Hayatta da birçok örneği bulunduğu üzere her insanın doğası her dokuya uymaz ve zaten tüm damarları tıkanmış, kangren olmuş bir ilişkiyi yürütmeye çalışmanın bir anlamı kalmamıştır. Kendinizi suçlayıp durmak, hafızanızı kötü iş anılarını taze tutmak için zorlamak yerine, yeni ufuklara bakmayı öğrenin!
9. Veda etmeyi bilin
Sizin ya da iş yerinizin kırmızı alarmları çalmaya başlamadan önce, ancak duyularınızın size verebileceği işaretle işler sarpa sarıp daha da tatsızlaşmadan önce iş bakmaya başlayarak, finansal açıdan kendinizi ve psikolojinizi zorlamadan karşılaştığınız stresle baş edebilirsiniz. Türkiye’de kanıksanmış bir düşüncenin aksine çok iş değiştirmek asla kötü bir özgeçmişin işareti değildir. Aksine iş değişikliği, ne kadar çok insan tanıdığınızın ve ne kadar çok şirketle uyum çalışabildiğinizin göstergesidir. Bu nedenle vedalardan korkmayın ve size her zaman yeni kapılar açacak fırsatlara doğru yolculuğa çıkın. Berna Balcı – Ekotrent
Bakılanlar: iş yerinde performans artışı, iş yerinde sakin olmanın yolları, İŞYERİNDE YAŞANAN MUTLULUKLAR
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.