->
Çocuklardaki romatoid artritte, yani juvenil romatoid artrit vakalarında “Romatoid faktör”e ve deri altındaki “Romatoid nodüllere” çok ender olarak rastlanır.
JUVENİL ROMATOİD ARTRİT (SİTİLL HASTALIĞI): Juvenil romatoid artrit, erişkinlerde görülen romatoid artritin, yani romatizmanın birkaç farkla 16 yaşından küçük çocuklarda görüldüğü biçimdir. Romatoid artrit vakalarının yaklaşık olarak % 5′ini juvenil romatoid artrit oluşmaktadır. Çocuklar daha çok 1-3 yaşlan arasında bu hastalığa yakalanmaktadırlar. Kız çocukları erkeklere oranla çok daha sık hastalanırlar
Buna karşılık çocuk hastalarda “iridosiklit” denilen bir göz bozukluğuna sık rastlanmaktadır. Yeterli tedavi görmüş vakaların yaklaşık % 80′inde tam iyileşme s r sulanabilmektedir.Juvenil romatoid artritin üç değişik tipi vardır. Bunlar sırasıyla 1) Çok sayıda eklemi tutan tip (Poliartıküler), 2} Az sayıda eklemi tutan tip [Pokiartiküler) ve 3) Yaygın tip [Sistemik)’dir. Poliartiküler tipte çok sayıda eklem, romatizmaya yakalanmıştır. Fakat hastalık genellikle diz, dirsek, bilek gibi büyük eklemlerden başlar, daha sonra el ve ayaklardaki ve diğer birçok küçük eklemlere yayılır. Boyun omurlarmdaki eklemler, temporomandibüler eklem (altçene kemiği ile şakak kemiği arasındaki eklem) kalça eklemi de sıklıkla tutulabilir.Hasta çocukların yaklaşık % 80′i kızdır. Hastalık sinsice başlayabilir. Başlangıçta eklem sertliği, eklem hareketlerinde sınırlılık, eklemlerde şişlik gelişir. Bazı vakalarda romatizma ani olarak başlar. Bu gibi vaalarda etkilenen eklemler aniden şişer. Bu bölgelerde derinin ısısı artar.
Romatizmalı eklemler hareket ettirildiklerinde ya da bunlara bastırıldığında ağrırlar. Bu gibi vakalarda çocuklar ağrı olmaması için romatizmalı eklemlerini hafifçe kırarak, kendilerine özgü bir vücut pozisyonu yaratarak sakin bir biçimde, hareket etmemeye çalışarak otururlar. Çünkü her hareketlerinde, eklemlerinde ağrı gelişebilmekte-tedir. Halsizlik, iştahsızlık, sinirlilik, ateşin yükselmesi gibi belirtiler başlar. Ateş akşamüstü ve gece olmak üzere üci kez yükselir. İridosiklite ender olarak rastlanır. Etkilenmiş olan eklemlerle ilgili kemiklerde, büyüme bozuklukları görülebilir, örneğin temporomandibüler eklemde gelişen romatizma, altçenenin küçük kalmasına neden olabilir. Altçenenin küçük kalmasına “Mikrognati” denir. Diz eklemindeki ronatizma, o taraftaki bacağın kısa kalmasına , parmak ekîemlerindeki romatizma ise bazı parmakların daha uzun olmasına neden olabilir. Hastalığın aktif dönemlerinde çocuğun büyüme hızı yavaşlayabilir. Fakat hastalığın tedavisiyle büyüme tuzlanır ve gecikme giderilir.Pokiartiküler tipte az sayıda eklemde ronatizma oluşmaktadır (Pauci, Latince’de az anlamına gelir). Pokiartiküler tipte genellikle az sayıdaki büyük eklemler romatizmaya y akalanmıştır. Hastaların yaklaşık % 70′ini kız çocukları oluşturmaktadır. Juvenil romatoid artrit vakalarını yaklaşık olarak % 30′u pokiartiküler tiptedir. Hastalar, genel özelliklerini yukarıda verdiğimiz poliartiküler tipe benzemektedir. Bu çocuklarda, karaciğer ve dalak büyümesi (Hepatosplenome-gali) bulunabilir. Pokiartiküler tipin en büyük özelliği, «/o 25 gibi çok yüksek bir oranda, gözde “îridosiklit” denilen bir bozukluğa neden olmasıdır. Îridosiklit, gözün iris ve korpus siliare denilen yapılarının iltihaplanmasıdır. Gözdeki bu iltihaplanma sonucu iris, gözün lensine (merceğine) yapışabilir. Bu olaya “Posterior sinesi” denilmektedir. Posterior sinesi sonucu gözbebeğinin fpupüla) ışığa yanıt verme yeteneği azalır. Örneğin göze ışık tutulduğunda gözbebeğinde daralma olmayabilir. Gözdeki iltihap ‘ ‘Band keratopati” denilen bir olaya da neden olabilir. Band keratopatide kornea ve skleraya kalsiyum tuzlan birikmektedir. Bilindiği gibi kornea gözün saydam tabakası, sklera da göz akıdır. Gözde “Katarakt” gelişebilir. Katarakt, göz lensinin (mercek) ışık geçirgenliğinin azalmasıdır. Bazı vakalarda iltihabı olay, bütün göz küresinin dejenere olmasına neden olabilir. Gözde gelişen bu bozukluklar, hafif bir görme bozukluğundan körlüğe kadar değişebilen kötü sonuçlar yaratabilmektedir. Bu süreçlerden tek bir göz etkilenmiş olabileceği gibi, her iki göz de etkilenmiş olabilir. Juvenil artritin tipine bakmaksızın, romatizmalı çocukların kesinlikle bir göz doktoruna götürülmesi gerekir. Pokiartiküler tipteki romatizmalı çocuklar hastalığı izleyen ilk beş yılda, her yıl dört kez göz doktoruna götürülüp muayene ettirilmelidir. Gözdeki bozukluklar ancak böylelikle ve de gecikilmeden teşhis edilirler ve istenmeyen kötü sonuçların ortaya çıkması önlenir. Juvenil romatoid artritin “Sistemik” (yaygın) tipi, eklemler dışındaki birçok organ ve dokuda da neden olduğu bozukluklarla özgünleşir. Sistemik tipin eklemlere ektisi “Poliartiküler” tipe benzer. Sistemik tip vakalarının % 100′ünde yüksek ateş nöbetleri görülür. Bu nöbetler çoğunlukla akşamları gelir. Bu sırada çocuğun genel durumu çok bozulur. Ateş “40″ dereceye kadar yükselebilir. Bu yüksek ateşin hemen ardından çocuğun ateşi normalin altına düşebilir. Ateşle birlikte gelen titreme nöbetlerine oldukça sık rastlanmaktadır. Bu tipin bir başka özelliği de “Romatizmal deri döküntüleri”dir. Deri döküntüleri birkaç milimetre çapında, deriden hafifçe kabarık kırmızı-pem-be soluk lekelerdir. Bu lekeler hızla kaybolur, fakat yeniden çıkarlar. Deri döküntüleri ateşin yükseldiği dönemlerde daha çok görülür. Sistemik tipte eklemlere ait romatizma belirtüeri-nin ortaya çıkması birkaç hafta ya da ay gecikebilir. Sistemik tipte etkilenen diğer yapılar akciğer zarı (plevra), kalp zarı [Perikard), dalak ve karaciğerdir. Dalak ve karaciğerde büyüme saptanır (Hepatosplenomegali) .Bu tipte “îridosik-lit” gelişmemektedir. % 10 vakada karın ağrısı yakınmasına rastlanmaktadır. Hastalığın aktif dönemlerinde anemiye (alyuvarların sayıca azalması) rastlanır. % 85 vakada akyuvarların sayısında artışa rastlanmaktadır. Bu olaya ‘Lökositoz” denilir. Juvenil romatoid artritin tedavi ilkeleri, erişkinlerin romatoid artrit tedavisine benzer. Tek fark, juvenil romatoid artritte çocuklara kortizollü ilaçlar, “Klorokuin” ve “îndometasin” verilmemektedir. Son olarak şunu hatılatahm, juvenil romatoid artrit vakaları gerektiği gibi tedavi edildiklerinde, % 80 vakada tamamen iyileşme görülmektedir..
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.