Kabakulak efsane değil gerçek!

Kabakulak efsane değil gerçek!

“Nüfusun yüzde 15′inde kısırlık sorunu var”, “Doğurganlık oranı yarı yarıya düştü”! Şimdi ne yapmalı? İşte size bir tüp bebek dosyası…
TÜİK’in bilgilerine göre, dünya genelinde ortalama yaşam süresi 1950′de 48 iken, bu rakam bugün 69′a çıktı.
Kısırlık denildiğinde akla aslında o geliyor. 1950′de her kadın ortalama 5 çocuk dünyaya getirirken, 2010-2015 arasını kapsayan dönemde bunun 2,5′e düşmesi bekleniyor. “Çaresi var artık” diyoruz… Hayatımıza gireli 30 yıl oldu. Doğurganlık oranı da 50 yıl içerisinde yarı yarıya düştü
Hatta bu yöntemle ilk sağlıklı doğum 1978′de yapıldı. Birçok aileye umut aşılarken, bazen tedaviler başarısızlıkla sonuçlandı. Ama hâlâ umut özelliğini taşıyor. Tüp bebek yönteminden bahsediyoruz. Neden tüp bebek yapılır? Kısırlık nedir? Erkekte ve kadında kısırlık nedenleri nelerdir? Tüp bebek için en uygun kişiler kimlerdir? Kadın Hastalıkları- Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Birgül Gürbüz’le konuştuk.
Kısırlık nedir?
İnfertilite; herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanılmaksızın, düzenli cinsel ilişkiye rağmen 1 yıl içinde gebe kalınamaması olarak tanımlanır. Evli çiftlerin yaklaşık yüzde 15′i bu sorun ile karşılaşmaktadır. İnfertilite, kadın veya erkek kaynaklı olabilmektedir. Erkeğe bağlı sebepler yüzde 30-40, kadına bağlı sebepler yüzde 40-50, her ikisine bağlı sebepler %20 oranındadır. Ancak çiftlerin yüzde 10-15′inde hiçbir neden bulunamamaktadır. Bu son gruba ‘açıklanamayan infertilite’ adı verilmektedir.
Çocuk arzulayan genç çiftlerde 1 yılın sonunda çiftler değerlendirmeye alınarak gerekli tetkiklere başlanır. Ancak kadının yaşı 35′ten fazla ise, rahim, tüpler ve yumurtalıklara ait daha önce geçirilmiş hastalık, ameliyat vb varsa, erkekte de üreme organlarına ait sorunlar yaşanmışsa 1 yıl beklenmeden tetkiklere başlanmalıdır.

Kadında kısırlık nedenleri nelerdir?

1-Yumurtalıklara ait sebepler
Kadında en sık görülen kısırlık nedenlerinden biri yumurtlama ile ilgili sorunlardır(%25). Bazı kadınlarda hiç yumurtlama olmayabilir veya düzensiz yumurtlama olabilir. Adet düzensizlikleri bu konuda uyarıcıdır ancak adetlerin düzenli olduğu durumlarda da yumurtlama bozuklukları görülebilir.
Yumurtlama bozukluklarının en sık görülen sebebi Polikistik Over Sendromu (PCOS) dur. Bu hastalar genellikle fazla kilolu, erkek tipi kıllanması olan, adetleri düzensiz ve infertildir. Beyin sapından süt hormonu prolaktiniin fazla salgılanması ve yumurtalığın çalışmasını uyaran hormonların salgılanmaması da yumurtlama sorunlarına yol açabilmektedir. Yumurtalıklara ait kistler, enfeksiyon, çikolata kisti (endometrioma), kanserler, geçirilmiş ameliyatlar da yumurtalık fonksiyonlarını bozarak infertiliteye neden olabilmektedir.
Kanser tedavisi için kullanılan ışın ve ilaç tedavisi yumurta hücrelerinde hasara sebep olabilir.
2-Tüplere ait sebepler
Tüpler (tubalar), rahim ile yumurtalıklar arasında bulunan ince kanallardır. Sperm rahimden geçerek tüplere gelir ve yumurtalıktan atılan yumurtayı tüplerde döller. Tüplerin kısmen veya tamamen tıkalı olması, fonksiyonunun bozuk olması sperm ile yumurtanın buluşmasını engelleyerek kısırlığa sebep olur (%35). Geçirilmiş cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, tüberküloz (TBC), endometriozis veya karın ameliyatlarına bağlı yapışıklıklar tüplere zarar verebilir. Doğuştan tüplerin gelişmemesi de nadir görülen kısırlık sebeplerindendir.
3-Rahime ait sebepler
Yumurta tüpte sperm ile döllendikten birkaç gün sonra rahim içine yuvalanır ve doğuma dek gelişimini rahim içinde sürdürür. Rahim içinde doğuştan perde olması, myom/polip vb oluşumlar, geçirilmiş kürtaj ve ameliyatlar veya enfeksiyonlar ile bunlara bağlı yapışıklıklar embriyonun (döllenmiş yumurta) rahim içine yerleşmesine ve gelişimine engel olarak kısırlığa neden olabilir.
4-Rahim ağzına ait sebepler
Rahim ağzından salgılanan ve yumurtlama dönemlerinde artan mukus spermlerin rahime geçişini kolaylaştırır. Rahim ağzındaki salgı (mukus)ya ait bozukluklar, yapısal bozukluklar, polip vb tümörler, geçirilmiş cerrahi girişimler infertiliteye neden olabilmektedir. Rahim ağzından spermlerin hareketlerini bozan veya öldüren antikorlar salgılanabilmektedir. Ancak günümüzde antikorlarla ilgili araştırmaların ve tedavilerin faydası olmadığı kabul edilmektedir. Aşılama ve mikroenjeksiyon gibi yöntemlerle bu sorun aşılmıştır.
KABAKULAK EFSANE DEĞİL GERÇEK
Peki erkekler için kısırlık nedenleri nelerdir?
Birinci sebep, Sperm Üretim Bozuklukları… Sperm sayısının düşük, hareketlerinin zayıf ve spermde şekil bozukluğu olması doğal yolla gebelik elde edilmesini zorlaştırır. Bazen imkansız hale getirir. Sperm üretimini ve olgunlaşmasını etkileyen pek çok faktör vardır.
Bunlardan biri varikoseldir. Testisin toplardamarlarında anormal gelişmeler varikosel adını alır. Varikosel ısı artışına neden olarak sperm üretimi ve hareketliliği bozabilir.
Ayrıca, ergenlikte veya erişkin dönemde geçirilen kabakulak testislerde de orşite sebep olabilir. Bu durum sperm üretimini bozabilir. Erkek çocukta doğumda testisler kanal içinden yerlerine inmiş olmalıdır. Doğum sonrası 1 yaşa dek testisler torbalarına inmezse cerrahi ile yerlerine indirilmelidir. Aksi halde karınlarında ve testis kanalında kalan testisler ısıya maruz kalacağından sperm üretimi geri dönüşümsüz olarak bozulabilir ve bu durum testis kanserine de zemin hazırlar.
Kanser tedavisi için kullanılan ilaç ve ışın tedavileri testiste sperm ana hücrelerinde hasara neden olarak üretimi bozabilirler. Bu durum tedavi öncesi hastaya açıklanarak spermlerin dondurularak saklanması önerilmelidir.
Beyin sapını etkileyerek erkeklik hormonlarının üretimini ve dengesini bozan durumlar, karaciğer ve böbrek hastalıkları, geçirilen ateşli hastalıklar, hormon üretimini etkileyen ilaçlar, alkol, sigara ve uyuşturucu kullanımı, çok sıcak ortamlarda bulunmak, kimyasal madde ve radyasyon maruz kalmak sperm üretimini bozabilir.
Menisinde hiç sperm olmayan veya 5milyon’dan az sperm bulunan erkekte genetik bozukluk olabilir. Bu durumda kromozom tayini ve Y kromozomunda mikrodelesyon taraması yapılması uygundur. Bu bozukluklar Y kromozomu yoluyla erkek çocuğa genetik geçiş gösterecek ve erkek çocuk ileride aynı sorunla karşılaşabilecektir.
İkinci sebep ise sperm kanallarına ait bozukluklar
Spermin üretim yeri olan testislerden dışarı çıkmasını engelleyen tam veya kısmi tıkanıklıklar kısırlık nedeni olabilmektedir. Bu kanallar doğuştan gelişmemiş olabilir veya geçirilmiş enfeksiyon ve cerrahi operasyonlara bağlı olarak sonradan tıkanabilir. Sinir sistemi hastalıkları, şeker hastalığı, prostat, idrar kesesi ve kanalına ait geçirilmiş operasyonlar meninin dışarı atılamayıp idrar kesesine geri kaçmasına neden olarak kısırlığa neden olabilirler.
TÜP BEBEK KİMLERE YAPILIR?
Tüp bebek tedavisi kimler için gereklidir?
Halk arasında yumurtalık kanalları olarak da bilinen tüpleri tıkalı veya enfeksiyon, dış gebelik gibi nedenlerle alınmış olan hastalar en uygun tüp bebek adaylarıdır. Tüplerin açık olması gebelik için tek başına yeterli değildir. Yumurtalıklarda gelişen yumurtaların fallop tüpleri tarafından yakalanmasını önleyecek karın içi yapışıklıklara neden olan karın cerrahisi, enfeksiyon veya endometriozis (bu sorunlar rahim filmi ve laparoskopi ile saptanabilmektedir) sorunları olmaması gerekir. Bu tür sorunları olan hastalara tüp bebek uygulaması yapılabilir.
Yumurtalık kisti, endometrioma gibi yumurtalık rezervini azaltabilen ameliyatları geçirmiş hastalar tüp bebek için uygundur. Yumurtlama problemi olan polikistik overli hastalara yumurtlamayı sağlayan ilaç tedavisi yapılarak yumurtlama elde edilmesine rağmen hala gebe kalınamıyorsa tüp bebek uygulaması yapılabilir. Yaşla birlikte yumurtalık sayısı ve kalitesi azaldığı için 35 yaşını geçmiş korunmadığı halde hamile kalamayan anne adayları tüp bebek uygulamasından yararlanabilir. Günümüzde yapılan tetkiklerle kadına veya erkeğe ait hiçbir sorun saptanamayan ancak gebe kalamayan hasta grubu ‘açıklanamayan infertilite’ olarak adlandırılmaktadır. Bu gruptaki hastalara öncelikle aşılama tedavileri uygulanmakta, gebelik elde edilemezse tüp bebek önerilmektedir. Çiftin ilişkiye girmesini engelleyen vaginismus (kadında) ve boşalma (erkekte) ile ilgili problem yaşayan hastalar da tüp bebek uygulamasından yararlanabilir. En az 1 ay ara ile 2 kez yapılan spermiogramda sperm sayısı 5 milyon/ml’dan az, ileri hareketli sperm sayısı sıfır veya çok düşük; spermde ciddi şekil bozukluğu olan erkeklerin eşlerine de tüp bebek tedavisi uygulanabilir.
Semen analizinde hiç sperm bulunamayan azospermi yaşayan erkeklerde; erkeğin testislerinden cerrahi yöntemler ile sperm bulunarak tüp bebek tedavisi yapılabilir. Kanserle ilgili ameliyat ve tedavileri gerçekleştirilmeden önce sperm üretiminin etkileneceği konusunda bilgi verilmiş, testis tümörü nedeniyle ameliyat geçiren, kanser tedavileri için kemoterapi ve radyoterapi almış hastalara dondurulup saklanmış spermleriyle tüp bebek uygulaması yapılabilir. Ergenlik veya erişkin dönemde geçirilmiş kabakulak ve diğer virutik ateşli hastalıklara bağlı sperm üretiminde bozukluk olan erkekler tüp bebek uygulamasından faydalanabilir. Erkek bebekte doğum öncesi karın içinde olan testisler doğumda torbalarına inmiş olmalı, eğer inmemişe en geç 1 yaşına dek torbalarına ameliyat ile indirilmelidir. Bu durum fark edilmediğinde ileride kısırlık sorununa neden olmaktadır. Böyle hastalarda cerrahi yöntem ile testislerden sperm aranarak tüp bebek uygulaması yapılabilir. Doğuştan sperm kanalları gelişmemiş veya sonradan geçirilmiş iltihabi hastalıklar ve ameliyatlara bağlı sperm kanalları tıkanan (bu hastaların testislerinden enjektör ile çekerek sperm elde edilmekte ve tüp bebek tedavisinde kullanılabilmektedir) erkekler tüp bebek uygulamasından yararlanabilir. Diğer tedavi yöntemleri ile gebelik elde edilemeyen, bağışıklık sistemi rahatsızlıkları ve genetik problemleri olan çiftlere tüp bebek uygulaması yapılabilmektedir.

Tüp Bebek tedavisinin aşamaları nelerdir?

Hormonların baskılanması, yumurtalıkların uyarılması, yumurta hücresinin gelişiminin izlenmesi, yumurta toplanması, yumurtaların sperm ile döllenmesi, döllenmiş yumurtaların nakli (embriyo transferi), gebelik testi ve izleme
Çiftlerin değerlendirilme süreci nasıldır?
İlk değerlendirme ideal olarak çiftin beraber ayrıntılı öyküsünün dinlenmesi ve muayene ile başlar. Yaş, adet düzeni, cinsel ilişki durumu, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, önceki gebelikler sorgulanır. Daha sonra temel olarak yapılması gereken tetkikler istenir.

admin hakkında 18864 makale
Öylesine bir hasdta

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.