->
Hatay kalıtsal kan hastalığının çok yoğun olarak görüldüğü bir yer.
Ülke genelinde orak hücre anemi ve talasemi taşıyıcılığının ortalama yüzde 2 olduğunu, Hatay’da ise bu oranın yüzde 10 seviyelerinde bulunduğunu vurgulayan Kerkez, sözlerine şöyle devam etti:
“Geçen yıl Türkiye genelinde 21 hasta bebek dünyaya geldi ve bunların 9′u Hatay’da.
Hatay’da talasemi ve orak hücre olmak üzere iki kalıtsal kan hastalığının yoğun olarak görüldüğünü, şu an kayıtlara göre yaklaşık 2 bin kişinin bu rahatsızlık nedeniyle tedavi gördüğünü ifade eden Kerkez, her yıl yeni doğan hasta bebeklerle bu sayının daha da arttığını kaydetti.
İl Sağlık Müdürü Bayram Kerkez, Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) tarafından 45 bin lira hibe alınan proje sayesinde, kentte yoğun olarak görülen kalıtsal kan hastalığıyla mücadele edeceklerini söyledi.
Hatay’da İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hazırlanan proje ile kalıtsal kan hastalığı bulunan 1100 çift, psikolog ve psikiyatrist gözetiminde ziyaret edilerek, kan hastası çocuk doğumlarının önüne geçilecek
Yeni hasta bireylerin doğumunun önüne geçmek amacıyla çalışıyoruz. Hastalığı kontrol altına almanın tek yolu evlenecek çiftlerin evlilik öncesi testlerini yaptırıp kan hastalığı taşıyıcısı olup olmadığını öğrenmesidir.
Test sonucunda ikisi de taşıyıcı çıkan çiftlerin hamilelikte çok dikkat etmesi gerekiyor. Hamile olduğu tespit edilen anne adaylarının mutlaka, doğum öncesi tanı (prenatal tanı) yaptırması gerekiyor. Çünkü kalıtsal kan hastası taşıyıcısı çiftin hastalıklı bebek dünyaya getirme olasılığı yüzde 25. Bu nedenle doğum öncesi tanı çok önemli. Hedefimiz yeni kalıtsal kan hastası çocuk doğumunun önüne geçmek.”
“Hamileliği sonladırması için aileyi ikna edeceğiz”
Vali Mehmet Celalettin Lekesiz’in eşi Zehra Lekesiz’in de desteklediği projeyle çiftlerin psikolog ve psikiyatrist gözetiminde evlerinde ziyaret edileceğini ifade eden Kerkez, anne adayını doğum öncesi tanıda hastalıklı bebek dünyaya getireceği sonucu çıktığında hamileliğine son verdirmesi için ikna etmeye çalışacaklarını kaydetti.
Çoğu anne adayının hastalıklı bebek dünyaya getirecek olacağını bilmesine rağmen hamileliğine son vermediğini vurgulayan Kerkez, “Birebir görüşmeyle hastalıklı bebeğin aileye ne gibi ekonomik zorluklar getireceğini iyi bir şekilde anlatacağız. Ayrıca, bebeğin ilerleyen yaşamında ne gibi sorunlar yaşayacağını, ameliyatlar geçireceğini ifade edeceğiz ve bu şekilde hamileliğini sonlandırması için ikna etmeye çalışacağız. Çünkü bu hastalık nedeniyle çoğu aile günümüzde büyük sıkıntılar yaşıyor” diye konuştu.
Proje ortaklarından olan Antakya Talasemi Derneği’nin Başkanı Burhan Kerimoğlu da, kalıtsal kan hastalığı nedeniyle taşıyıcı çiftlerden hastalıklı olarak doğan çocukların en az üç olmak üzere çok sayıda ameliyat geçirdiğini, rahatsızlıkları nedeniyle eğitimlerine devam etmekte güçlük yaşadıklarını ve bir iş bulmakta zorlandıklarını kaydetti.
Projenin hastalıklı yeni birey doğumunun önüne geçilmesi adına çok önemli olduğunu belirten Kerimoğlu, önümüzdeki günlerde tespit edilen ailelere ev ziyaretlerine başlayacaklarını sözlerine ekledi.
Bir önceki Üç ebeveynli çocuk mümkün mü? başlıklı konumuzda anne sağlığı, böbrek yetmezliği ve çocuk sağlığı hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.