->
Son yıllarda günlük hayatımızın bir parçası haline gelen ‘ekolojik’ kavramını en fazla tarım ve gıda ürünleri için kullanıyoruz. Bedenimizin ihtiyaçlarını gören, sağlığımızla birebir ilgili gıdaların ekolojik olanını elde etmek için kimimiz pazar pazar dolaşıyor, kimimiz ekmeğini dahi evinde yapıyor.
Bir anlamda ikinci cildimiz olan kıyafetlerimizin üzerindeki boya artıkları ve kimyasallar cildimiz ve sağlığımız için önemli boyutlarda tehdit oluşturuyor.
Peki bir anlamda ikinci cildimiz olan kıyafetlerimiz ne kadar sağlıklı ve ekolojik hiç düşündük mü? Sindirim ve solunum yoluyla kıyafetlerin üzerindeki boya artıklarının, kimyasalların cildimizi ve sağlığımızı, özellikle de çocukları olumsuz etkileyebileceği hiç aklımıza geldi mi?
Bundan 15-20 yıl öncesine kadar gıda ve tarım ürünlerine dair “ekolojik” kavramı toplumun gündeminde hiç yokken artan ürün çeşitliliği ve bugün gelinen nokta yakın zamanda ekolojik tekstilin de günlük hayatımızın bir parçası haline geleceği konusunda umut verici. Uzmanlar, özellikle çocuklar için büyük bir tehdit olan kıyafetlerdeki kimyasallara ve atıklara karşı dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor
Ekolojik tekstil hammaddeden mamul haline gelinceye kadar tüm aşamalarda çevre gözetilerek üretilmiş ve kullanım sırasında insan sağlığına zarar vermeyen ve kullanım sonrası geri dönüştürülebilen ürün demektir.
Kıyafetlerimizin (kazak, pantolon, etek, iç giyim vs..), ev tekstillerinin (halı, çarşaf, perde, döşemelik kumaşlar vs..) günlük hayatımızda iç içe olduğumuz tüm tekstil ürünlerinin ana maddesi elyaftır. En sık tercih edilen ise hava geçirmesi, nem ve ter tutması sebebiyle pamuktur.
Pamuk üretim esnasında bir dizi kimyasallara maruz kalır. Zirai tarım ilaçları, beyazlatıcılar, kükürt içeren boyarmaddelerin başlıcalarını oluşturduğu bu kimyasallar kanserojen olabilir, deriye temasla insan sağlığına zarar verir. Ekolojik olarak üretilmeyen pamuğun uzmanlar tarafından tekstilin nikotini olarak değerlendirildiğini düşünürsek konunun önemi daha iyi anlaşılmaktadır.
Tüketici olarak yapabileceklerimiz
Renk ne kadar koyuysa o kadar çok boyarmadde kullanılmış demektir. Kimyasal kokan koyu renkli ürünlerden kaçınılmalı. Alındığında mutlaka yıkanmalıdır.
Islandığında renk veren, boyası akan koyu renkli elbiselerin cilde teması tehlikelidir.
Boyaların yüzde 70′inin kükürt içerdiği ve tezgâhları Çin mallarının doldurduğunu düşünürsek çocuk kıyafetlerinde renk ve koku konusunda ne kadar dikkatli olmamız gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır.
Organik pamuklu ürünleri tercih ediniz.
Organik olarak üretilen pamuk, zirai tarım ilaçlarına getirilen sınırlama nedeniyle hem çevreye hem de insan sağlığına zarar vermemektedir.
Organik pamuktan üretilen kıyafetlerdeki tek sıkıntı renk alternatifinin çok olmayışıdır. Kıyafet alışverişlerimizde yüzde 75 etkili olduğu saptanan renkler ekolojik ürünlerde çok parlak ve albenili olamamaktadır.
Ülkemizde tüketiciler tarafından en fazla bilinen ekolojik tekstil etiketi bir Alman standardı olan “Öko Tex”tir. Bu standart satın alınan ürünün zehirli kimyasallar içermediği veya bu kimyasalların belirlenen sınırları aşmadığının bir sigortası hükmündedir.
Bir önceki Hobiler hafıza kaybını engelliyor başlıklı konumuzda akıl sağlığı, beyin sağlığı ve bunama hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bakılanlar: kıyafetlerin boya verme nedenleri
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.