New England Journal of Medicine’da yayınlanan çalışma, genç hastaların tedavi tablosuna açıklık getiriyor. Tek başına ilaç tedavisi veya konuşma terapisi (bilişsel davranış tedavisi olarak bilinen) görenlerde düzelme oranı onda altının altındaydı.
Anksiyete bozukluğu üzerine yapılan bugüne kadarki en büyük çalışmaya göre, antidepresan ve konuşma terapisinden oluşan kombine tedavi ile ciddi anksiyetesi olan çocuk ve ergenlerde oldukça yüz güldürücü sonuçlar alınıyor.
Devlet tarafından finanse edilen, neredeyse 500 hastanın izlendiği çalışmada, kombine tedavi gören çocukların onda sekizinin anlamlı olarak düzeldiği saptandı. Bu sayede kombine tedaviye olan ilginin artması bekleniyor. Psikiyatristlerin tahminine göre kronik anksiyete ile boğuşan çocuk ve adolesanların yaklaşık yarısı tedaviden yeterince fayda görmüyor
Araştırmacılar çalışmada kullanılan antidepresan ilaç Zoloft’un ciddi yan etkilerinde her hangi bir artış yaşanmadığını bildirdiler; Zolof’un ait olduğu ilaç sınıfı genç hastalarda az da olsa suisidal düşünce ve davranış riski ile ilişkilendirilmişti.
Minnesota Üniversitesi’nden çocuk ve ergen psikiyatri programı başkanı Dr. Sanjiv bu konuda şunları söylüyor; “Kombine tedavi ile diğer tedaviler arasında böylesine dramatik bir farklılık olması hayli ilginç. Bu durumun etkin tedavi arayışındaki ebeveynleri rahatlatacağı kesin.”
National Institute of Mental Health tarafından finanse edilen bir çalışmada, araştırmacılar yaşları 7 ila 17 arasında değişen, ebeveyn ayrılığı ve sosyal durumlara bağlı olarak anksiyete yaşayan çocukları incelediler.
Genç hastalar doktorlar tarafından Zoloft kullananlar; bilişsel tedavi görenler; iki tedaviyi birden görenler; ve psikiyatrist tarafından izlenen ve plasebo ilaç kullananlar olmak üzere dört grubu ayrıldı. Konuşma terapisinde, çocuklar öncelikle terapistten endişelerini arttırıcı düşüncelerini tanımlamayı ve bunları etkisiz hale getirmeyi veya yatıştırmayı öğrendiler. Ebeveynlerden ise dersleri teşvik etmeleri istendi.
12 hafta sonra, kombine tedavi gören çocukların %80′i anksiyeteyi yendi veya büyük ölçüde düzeldi. Tek başına konuşma terapisi görenlerin yaklaşık %60′ında; tek başına Zoloft kullananların %55′inde; ve plasebo alanların dörtte birinden azında benzer düzelmeler saptandı.
Temple Üniversitesi’nden Dr. Philip C. Kendall ve Johns Hopkins Medical Institutions’dan Dr. John T. Walkup’ın öncülük ettiği çalışma yazarları, maliyet ve el altında bulunabilirliğin yanı sıra, ailelerin tedavi tercihleri göz önüne alınarak, tüm tedavi opsiyonlarının önerilebileceği sonucuna vardılar.
Kaynak: www.nytimes.com
Türkiyede bu tedavi yöntemi İstanbul Reem Nöropsikiyatri Kliniğinde uygulanmaktadır.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.