->
Omuz hareketlerinin çeşitliliğini kürek kemiği-üst kol kemiği ekle-miyle birlikte bir dizi eklemin birlikte çalışması sağlar.
KÜREK KEMİĞİ – ÜST KOL KEMİĞİ PERİARTRİTİ
Omuz insan vücudunun en hareketli eklemidir. Peri-artritin görülme sıklığı yüksektir: Erişkin nüfusun yaklaşık yüzde 3-8′i geçici işlev yitinıiyle sonuçlanabilen ağrılı omuz sendromuna yakalanır ve bazıla-rmda kalıcı işlev bozuklukları oluşabilir.
Omuz periartritinin insanlığın evrime ödediği bir bedel olduğuna İlişkin görüş, hastalığın özellikle omuz ekleminde görülmesinin nedenleriyle İlgili genel kabul gören açıklamadır. Bu eklemler bir bütün olarak işlevsel omuz kavşağmı oluştururlar ve “omuz kavşağı eklemleri” adını alırlar. Omzun yaralanma (travma) sonucu oluşan sakatlık yapıcı ağrılı hastalıklarının yaklaşık yüzde 9O’ı kiriş, bursa (yastıkçık) eklem kapsülü gibi eklem çevresi yapılarındaki bozukluklardan kaynaklanır ve hepsi birden omuz periartriti başlığı altında toplanır
Bir başka deyişle insanın evrim sürecinde bir dayanma organı olmaktan çıkıp tutucu, yakalayıcı bir organa dönüşen kol, ke-mik-kas sistemine baskı yapıcı bir dizi Özellik kazanmıştır. Kol, gövde boyunca dinlenme konumunda bulunduğunda, eklem kapsülü ve kürek kemiğinden çıkıp üst kol kemiği başı çevresine yapışan kas kirişleri üzerine ağırlığından kaynaklanan bir çekme gücü uygular. Ayrıca kolun başta dışa açılma olmak üzere öteki hareketlerinde, aynı kirişler üst kol kemiği başı ile akromiyo-korakoit kemer (omuz çıkıntısı [akro-miyon] – gagamsı çıkıntı kemeri) arasında oluşan baskı gücünün etkisinde kalır.
OMUZ KAVŞAĞI EKLEMLERİ
Eklemlerde art arda yerleşen ve değişik şiddette periartrit tablolarına yol açan hastalık süreçlerini anlamak için, omuz kavşağı eklemlerini oluşturan yapılan ve işlevlerini iyi incelemek gerekir.
Bölgenin kemikleri kürek kemiği, köprücük kemiği ve üst kol kemiğidir. Kürek kemiği ile üst kol kemiği kürek-üst kol kemikleri eklemini; köprücük kemiği ile kürek kemiği de akromiyon (omuz çıkıntısı)-kÖprücük kemiği eklemini oluştururlar.
Bu iki eklemin yanı sıra akromiyo-korakoit kemerden oluşan “üst kol kemiği üstü eklem” de işlevsel açıdan ikinci bir omuz eklemi kabul edilmelidir. Akromiyo-korakoit kemer akromi-yon (omuz çıkıntısı) ve korakoit (gagamsı) çıkıntılardan oluşur (kürek kemiğinden uzanan iki kemik çıkıntı ile bunları birleştiren güçlü bağ). Akromiyo-korakoit kemer kürek kemiği-üst kol kemiği ekleminin üzerinde yer alarak, üst kol kemiği başını korur ve dışa doğru hareketliliğini sınırlar.
Üst kol kemiği üzerindeki eklemin boşluğunda çeşitli eklem çevresi yapıları bulunur: Bunlar akromiyon altı-deltoit altı bursa, dikenüstü (supraspi-natus) kası ile kirişi, kürek kemiği-üst kol kemiği eklemi kapsülü ve iki başlı kasın uzun başıdır. Kolun dışa açılma hareketinin geı-çekleşmesi için üst kol kemiği büyük çıkıntısının akromiyo-korakoit bağın altından kayması gerekir. Bu çıkıntıya dikenüstü kasının kirişi yapışır. Çıkıntının akromiyo-korakoit bağın altından geçmesi ve aradaki dokuların baskıya uğramaması için, kusursuz bir kas eşgüdümü ile üst kol kemiği başının bir dönme-alçalma hareketi yapması ve yumuşak dokuların sağlıklı olması gereklidir.
Bu koşullar gerçekleşmezse, kolun her dışa açılma hareketi üst kol kemiği başı ile akromiyo-korakoit kemer arasında yer alan yapılan baskıya uğratır. Değişiklikler dar bir “kritik bolge”de gerçekleşir. Bu bölgenin filmlerinde hastalığa özgü doku yıkımı belirtileriyle kireç çökmesi belirtilerine yol açan bozukluklar gözlenir. Kritik bölgeye uygulanan mekanik baskı ve kemik atardamar dolaşımları ile kas atardamar dolaşımlan arasında oluşan anastomoz-lar (ağızlaşma) sonucunda gelişen yerel dolaşım nedeniyle lezyonlar çok şiddetlenir. Dolaşım lezyonlan, şeker hastalan gibi dolaşım sistemi bozukluğu olan kişilerde kiriş iltihaplarının daha sık görülmesine neden olur.
KLİNİK TABLO
Kürek kemiği-üst kol kemiği periartriti başlığı altında, bazen tek başına da görülebilen ama daha çok, zincirleme bir biçimde birçok eklemi etkileyen hastalıklar yer alır: 1) Doku yıkımıyla seyreden kiriş iltihabı ve dikenüstü kasında kireçlenme; 2) deltoit altı bursa iltihabı; 3) kapsül çevresi iltihabı.
• Kiriş iltihabı (tendonit) – Dikenüstü kası kirişinin baskı yapıcı etkisi allında bu kasın doku yıkımına uğramasına ve yerel olarak kalsiyum tuzları çökmesine neden olan süreç, yıllar boyunca Özgül bozukluklara yol açmadan belirtisiz gelişebilir. Bu evrede çekilen filmlerde, rastlantı sonucunda kiriş düzeyinde kireçlenme belirtileri gözlenebilir. Ama hastalığın bu aşamasında, bir bölümü zaten yıkıma uğramış olan ve buna bağlı olarak zorlama ya da aşırı çalışma sonrasında işlevsel açıdan yetersiz duruma gelen kiriş şiddetli ağnlara neden olabilir.
Omzun elle muayenesi, ağrının üst kol kemiği başı yakınında ve tam olarak dikenüstü kası kirişinin yerleştiği büyük çıkıntı düzeyinde şiddetli olduğunu gösterir. Dinlenme ve ağrı kesici ilaçlar genellikle birkaç gün içinde ağrıyı hafifletir. Daha ender de olsa, bazı olgular belirtisiz olabilir. Kiriş iltihabı, olguların büyük bir bölümünde iyileşme ve alevlenmelerle kronikleşmeye doğru gider.
• Bursa iltihabı – Bursalar, içleri si-novya sıvısıyla dolu, ince duvarlı yas-tıkçıklardır. Eklem içinde çok önemli bir yerleşimleri vardır ve hareket sırasında komşu yapılar arasındaki sürtünmeyi en aza indirgerler. Omuz kavşağı eklemlerinde özellikle çok sayıda se-rumlu (seröz) bursa bulunur, ama kiriş iltihaplan en çok deltoit altı-akromiyon altı bursada görülür. Bu, deltoit kasın (omzu dıştan örten ters dönmüş üçgen biçimindeki büyük kas) altına yayılan büyük bir bursadır ve kürek kemiğinin akromiyon çıkıntısının (omuz çıkıntısı) altına doğru bir dal verir. Deltoit altı bursanın etkilenmediği kiriş iltihabı pek görülmez. Deltoit altı bursanın duvarlarında gelişen kronik iltihap çevre dokulara yapıştığı için serumlu bursalara özgü kayganlığın yok olmasına neden olur. Klinik olarak bursamn iltihaplanması ağrının deltoit bölgeye ve kol boyunca yayılmasına yol açar. Ağn süreklidir ve yavaş yavaş kısmi eklem katılaşması gelişir. Kireçlenme sonucu ortaya çıkan parçacıklar şişme evresinde bursanın alt kısmının yırtılmasına neden olacak ölçüde aşınma yapabilir. Bursa boşluğunu kireçlenmiş parçacıklar doldurur ve batıcı bir ağn ile omuzda hareketsizlik ortaya çıkar. Kronik kiriş iltihabı biçimlerinde, iltihabi süreçlerin eklem’çevresine yakın yapılara yayılması, kürek kemiği-üst kol kemiği eklemi kapsülünün etkilenmesine ve yapışıklığa yol açan bir kapsül çevresi iltihabının gelişmesine neden olabilir.
• Yapışıklık yapan kapsül çevresi iltihabı – Omuz kapsül çevresi iltihabı, başlangıçta derin ve sürekli bir ağn ile etkin ve edilgin hareketleri sınırlayan bir katılaşma ile ortaya çıkar. Daha sonra hastalık belirginleştikçe “donmuş omuz” adıyla bilinen tablo yerleşir: Ağrı hafifler, ama katılık artarak kürek kemiği-üst kol kemiği eklem hareketleri neredeyse bütünüyle engellenir. Aynca özellikle deltoit kasta doku gerilemesi gelişebilir.
Kapsül çevresi iltihabı, kiriş iltihabı sonucunda gelişebileceği gibi, omuz yaralanmalarından sonra da görülebilir. Bazen de miyokart enfarktüsü, kronik akciğer hastalıkları, boyun-omuz send-romu gibi omuz dışı hastalıkların komp-likasyonu olarak ortaya çıkar. Kapsül çevresi iltihabının özellikleri, yerel ya da refleks tipte ağn ile eklemin ağnyı azaltmaya yönelik hareketsizliğidir.
İNCELEMELER
Çekilen filmlerde belirti olmaması peri-artrit tanısını dışlamaz; eklem çevresinde kireçlenme odaklan bulunması kuşkulu periartrit olgulannda tam açısından önem taşır. Kireçlenme odaklan yalnızca dikenüstü kası kirişi çevresiyle sınırlı olabilir ya da bursanın yırtıldığı olgularda deltoit altı kas çevresine yayılabilir. Kronik kiriş iltihabı olgulannda üst kol kemiği başında kemik erimesi
(kemik dokusunda kalsiyum kaybı; os-teoporoz) görülür, büyük çıkıntı bölgesinde ise sertleşme (skleroz) ve girintili çıkıntılı bir görünüm vardır.
TEDAVİ
Akut nöbet tedavisinde başlangıçta eklemin dinlenmeye alınması ile İltihap önleyici ve ağn kesici ilaçlar verilmesi yeterlidir. Belirtiler iyileşmeye başlarsa erken evrede omuz hareketlerine izin verilebilir. Edilgen hareketlerden önce diyatermi aygıtıyla yerel ısı tedavisi yapılabilir ya da başka kısa dalga fizik tedavi yöntemleri uygulanabilir. Başlangıç tedavisi etkisiz’kalırsa ve ağn 48-72 saat sonra da şiddetini koruyorsa, pro-kain tipi bir anestetikle (ağn giderici ilaç) birlikte yerel hidrokortizon türevi ilaç enjeksiyonu düşünülebilir.
Yapışıklık yapan kapsül çevresi iltihabında tek etkili tedavi, yerel ağrının Şiddetli olduğu ya da hastanın omzunu hareketsiz tuttuğu kronik hastalıklarda erken omuz hareketleridir. “Eklem don-ma”sı gelişen olgularda aylar içinde, yerel kortizon ve anestetik enjeksiyonu ile ısı uygulaması ve edilgen hareket egzersizleri yararlı olabilir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.