->
Ancak müzik yapma ve müzik icrasında bulunma müzikal ilişkinin tek yolu değildir. Bunlar genellikle bir rock grubu, caz grubu veya pop müzik içerikli gruplar olur.
ERGENLERDE MÜZİKAL GELİŞİM
Ergenlikle beraber soyut düşünme yeteneğini geliştirmiş olan kişiler, daha gelişmiş bir müzikal yaşantı içine girerler.
Bazı ergenler korolara, okul bandolarına, müzik aleti çalma (sıklıkla gitar) gibi daha sistemli müzikal etkinliklere katılırlar. Bazı ergenler ise, kendi aralarında müzik grupları oluşturabilirler. Ergenler müzik videolarını, kliplerini takip etmek, çıkan müzik kasetlerini veya CD’lerini dinlemek için büyük zaman ayırırlar
Hatta sohbetlerinde bu müzikal materyalden sıklıkla bahsederler. Dinledikleri yeni bir müziği akranlarıyla paylaşmak için can atarlar. Bu paylaşım onlarda büyük bir heyecan, coşku ve haz duygusu uyandırır. Özellikle rock müziği, 13-19 yaşları arasındaki ergenler için bir kültür, bir sembol haline gelmiştir. Ergenlerin rock müziğini tercih etmelerinin sebebi, hayatlarının bu döneminin kargaşalarla dolu olması ve rock müziği ile bu karmaşık duygularını iyi ifade ettiklerini düşünmeleridir. İşte bu çağdaki çocuklarda özellikle bu tür müzikler önemli bir tedavi edici etkiye sahiptir.
YETİŞKİNLERDE MÜZİKAL DURUM
İnsanların küçük bir yüzdesi müzikal tecrübelerini daha yüksek bir bilgi seviyesine erişmek için arttırır. Müzikal ilişki ve beceri seviyeleri yetişkinden yetişkine büyük oranda değişse de, müzik insanların çoğunluğu için ortak değeri olan bir sanattır. Müzik dinlemek hayata bir güzellik ve hoşnutluk getirir. Bazı yetişkinler, mûsikî dernekleri, dans toplulukları gibi amatör müzik etkinliklerinde bulunmaktan büyük bir haz, mutluluk ve tatmin duygusu alırlar. Aynı zamanda çocuklarda olduğu gibi, müziğe özel yeteneği olmayan veya özel bir müzik eğitiminden geçmemiş yetişkinler de müzik dinlemekten bir hayli hoşlanırlar. Günümüzde birçok toplumda, müziğin hayatımıza girmesi için, kayıt ekiplerine, kaydedilen müziği dinlemeye ve yıllık konserlere büyük miktarlarda finans aktarımı olmaktadır. Aktif olarak müzik yapmaktan pasif olarak müzik dinlemeye kadar bütün bu etkinlikler, kişisel ifade, zevk ve toplumsal paylaşım hissini teşvik eder.
YAŞLILARDA MÜZİKAL DURUM
Geçen yıllarda insanlar, emekli olununca müzikal zevkin azaldığını düşünürlerdi. İleri yaş ve ihtiyarlığın pasiflikle ve ilgisizlikle çok yakından ilişkili olduğu zannedilirdi. Hatta bazı araştırmalarda insanların yaşlanınca, gençlikte ve orta yaşlarda yapılan etkinliklerden el etek çektikleri savunulur. Yaşlılıkla ilgilerin kesilmesi teorisine göre, yaşlanınca kişinin müzikal ilgisi azalmaktadır. Ancak yaşlıların müzikal ilgi, beceri, kabiliyet ve tercihleri üzerine yapılan daha esaslı çalışmalarla bunun böyle olmadığı tespit edilmiştir.
Yaşlanma sürecine sıklıkla işitme kaybı eşlik etmektedir. Dahası küçük ses değişikliklerinin ve karmaşık ritimlerin algılanması, ayırt edilebilmesi, 65 yaş ve üstü yaşlılarda iyice zor hale gelmektedir. Ancak, müzikten alınan haz duygusu hiçbir zaman azalmaz. Hatta sıklıkla, yaşlıların gençliklerinde dinledikleri müzikle çok ilgili olduklarını görürüz. Ayrıca pasif müzik dinleme etkinliği yaşlılarda müzikal etkinliğin tek yolu değildir. Birçok yaşlı, özellikle emeklilik sonrası çalgı çalma veya şarkı söyleme gibi etkinliklere girişir. Öyle ki bu etkinlikler sayesinde yaşlıların hayatlarına canlılık gelir, özgüvenleri artar ve yaşlılığın en büyük düşmanı olan bir işe yaramama duygusundan kurtulunur.
Esasen çocukluk çağında başlayan müzikal hobiler, hayatın durgunlaşmaya başladığı yaşlanma döneminin ardından tekrar gündeme gelebilir. Burada müzikal tercih, kişinin geçmişte aldığı müzik eğitime ve kültürel altyapısına göre belirlenir. Gerek sağlıklı gerekse sağlığını kaybetmiş yaşlılar için müzik, tedavi edici ve rahatlatıcı olarak kullanılmalıdır. Müzik aynı zamanda, yaşlılarda sosyal ilişki ve fiziksel etkinlikler için cesaretlendirici bir etkiye de sahiptir. Toplu dans veya tek başına şarkı söyleme bu konuda örnek etkinliklerdir. Ayrıca müzik hassas duyguların ifade edilmesinde de kolaylaştırıcı rol oynar. Mesela, hayatının son demlerini yaşayan bir hasta, ölümü karşılamak ve dinî inançlarını ifade etmek için özel şarkılar veya ezgiler seçebilir. Müziği duygularını ifade etme aracı olarak kullanabilir.
Özetle, müzik doğumdan ölüme kadar hayatın içinde var olan yüce bir sanattır. Müziğin, her yaştan insan tarafından sevilebildiği gerçeği, onu çok esnek bir tedavi edici araç haline getirir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.